Bu soru gerçekten giderek daha çok önem kazanmaya başladı.
Türkiye’de herhangi bir bölgede, herhangi bir örgütün yapacağı bombalı saldırıları ABD veya Almanya nasıl oluyor da bizden önce haber alıyor?
Bu soruyu Ankara-Kızılay’da 37 kişinin hayatını kaybettiği arabalı katliam sonrasında da sormuştuk, çünkü o saldırı öncesinde de ABD vatandaşlarını önceden uyarmıştı.
Reuters haber ajansı Çarşamba günü ABD’nin Türkiye’deki vatandaşlarını “Turistik bölgelere yönelik terör saldırısı düzenlenebileceğini, bu konuda sağlam bulgular olduğunu” söyleyerek uyardığını bildirdi.
Aynı gün ikindi vakti Bursa’da cami bahçesinde bir kadın canlı bombanın kendini patlatması sonucu en az 10 kişi yaralandı.
Başbakan kızdı
Eğer bu canlı bomba bahçe yerine cami avlusunda patlasaydı bir cenaze için toplanmış olan 700 kişiden kim bilir kaç vatandaşımızı kaybedecektik.
Başbakan Davutoğlu saldırıyla ilgili olarak yaptığı konuşmada “ABD’nin saldırı uyarısı”na değinerek “ABD’nin diğer ülkelere değil de Türkiye’ye karşı uyarı yapması düşündürücüdür” dedi.
Ancak… Burada sorun ABD’nin “neden diğer ülkeler yerine Türkiye’ye uyarı yaptığı” değil, ABD’nin “her uyarısının aynı gün veya 2 gün sonra gerçekleşiyor olması”dır.
Doğrulanmış!
ABD Büyükelçiliği, Ankara saldırısı sonrasında ikinci bir açıklama yaparak; “ABD Büyükelçiliği’nin olay haftası sosyal medyada dolaşan ve Türk Hükümeti kaynaklı olduğu belirtilen bir uyarı mesajıyla tehditten haberdar olduğunu, söz konusu uyarıyı Türk makamlarıyla teyit ettikten sonra bu gibi durumlardaki rutin uyarının yapıldığını” belirtmişti.
Bu durumda “ Sosyal medya uyarısını doğrulayan Türk makamları neden kendi vatandaşlarını da uyarmadı” sorusu kadar “ABD Bursa saldırısı ile aynı gün yaptığı uyarıdan nasıl haberdar oldu” sorusu da merak konusudur.
Türkiye her gün farklı il ve ilçelerinde terörle karşı karşıya. Bir süre öncesine kadar canlı bomba saldırılarının “IŞİD’e ait” olduğu düşünülürken artık PKK da aynı cani yöntemi kullanmaya başladığı için hemen anlaşılamıyor.
Öncelik meselesi
Çarşamba akşamı Van’da yola döşenmiş bomba polis aracı geçişi sırasında patlatıldı, patlama şans eseri “araç geçtikten sonra” olduğu için ölen veya yaralanan olmadı.
Aynı gün Muş’ta yola döşenen bomba polis aracı geçişi sırasında patladı, 1 polis şehit oldu, 2’si yaralandı. Dün Manisa’da aynı şekilde 2 patlama oldu.
Asker ve polis araçlarının geçeceği yolları PKK bu kadar iyi bilirken, Emniyet ve Genelkurmay’ın “o yollarda gereken önlemi önceden almayışını veya nasıl olup da yollara görülmeden devamlı olarak bombalar döşendiğini” merak etmez misiniz?
Bir soru da şu; PKK’nın Kandil liderleri “ABD ile direkt temasımız var, görüşüyoruz” dediğine göre ABD’nin bu cinayetleri işleyen PKK’yı da “müttefik” kabul ettiğini mi düşünmeliyiz?
Bu arada dün de Gaziantep Karkamış ilçesine Cerablus’tan havan atışları yapıldı, bir mahalle boşaltıldı. Türkiye açıkça Suriye’de savaşa itiliyor.
Yeni anayasa ve dokunulmazlıklar için gösterilen telaş bu konuları anlamak için gösterilmelidir.