Pazartesi günü Afrin’de 1 şehidimiz, 1 yaralı askerimiz, Salı günü Güneydoğu’da 2 şehidimiz ve 2’si ağır 5 yaralı askerimiz var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO’ya “Bu kadar mücadele veriyoruz, biz NATO üyesi değil miyiz, neden Suriye’de yoksunuz” çağrısı yaptı ve NATO’dan anlamsız bir cevap geldi. NATO “Türkiye’nin güvenliğini desteklediğini, Türk yetkililerle görüştüklerini ancak Suriye’de varlık göstermediklerini” belirtiyor ve “Bu yönde bir çağrı olmadığını ancak Irak’ta uluslararası koalisyonu DEAŞ’a karşı desteklediklerini” söylüyor.
NATO, ABD ve diğer ülkeler sanki ortada terör örgütü olarak sadece DEAŞ varmış, PKK’nın saldırıları terör sayılmazmış gibi bir iki yüzlülükle devamlı aynı söyleme sarılmış durumdalar.
Bu durumda çağrı yerine “NATO ile ilişkileri derhal birlikte gözden geçirmek”, ABD ve diğer ülkelerin PKK’ya desteklerini tartışmak gerekmektedir. Suriye’nin kendisi ve her eylemde yanında olan Rusya bile karışmazken Türkiye’nin Afrin ve Suriye’nin diğer bölgelerinde tek başına zarar görmesi kabul edilemez bir durumdur.
Gece yarısı Meclis’te…
Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Ekim 2017’de konuşmasında “Güçlü bir ana muhalefet partisinin demokrasi için öneminden” söz etmişti.
Bu gerçekten doğrudur, ana muhalefet partisi “güçlü bulunsa da, bulunmasa da” demokrasi açısından önemlidir, eğer demokrasi varsa ülkenin ciddi meselelerinde sorumluluğu paylaşmalı, bilgilendirilmeli, yasalar oylanırken Meclis’te olmalıdır.
Oysa Ak Parti İle MHP 12 Mart gecesi TBMM’de canlı yayın yapılmadığı sırada, halkın da göremeyeceği şekilde seçim yasasını oylamıştır. Yine sadece iki partinin hazırladığı ve seçim güvenliğini çok yakından ilgilendiren “seçim ittifakı teklifi”nin geneli bu oylama sonunda yasalaşmıştır. Bu kadar hayati önem taşıyan bir yasanın gece yarısı, ana muhalefet partisi bile yokken Meclis’ten geçirilmesi çok yanlış görünüyor. Seçim 2019’da olacağına göre aceleye gerek yoktur, “seçimin meşruiyeti” açısından bu yasanın tekrar Meclis’e getirilip halkın ve onun seçtiği milletvekillerinin önünde tartışılarak kabulü gerekir.
Mühürsüz oylar
Pazartesi akşamı Ak Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu TV’de; sandık kurulu mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçerli sayılmasını “Sandık kurulunun ihmali nedeniyle vatandaşın oyunun heba olmaması” için yapılan değişiklik olarak açıkladı.
İYİ Parti’nin seçim uzmanları arayarak; “Bu değişikliğin Anayasa’ya aykırı şekilde yapılması yerine, ‘sandık kurullarının eğitilip işlerini doğru yapmalarının’ sağlanabileceğini” anlattılar.
Her seçimde sandık kurullarının uyması gereken ve ilçe seçim kurulları tarafından verilen bir “checklist-gerekli işlemler listesi” olduğunu, bu işlemler tamamlanmadan seçim başlamadığı takdirde sandık kurulu ihmali olmayacağını, sandık mührünün büyük önem taşıdığını söylüyorlar. Muhalefet partilerinin öneri ve tepkilerinin dikkate alındığı bir seçim, seçmenin de endişelere kapılmadan oy kullanmasını sağlayacaktır.