Terör ve mühürsüz oylar!

MHP’li Lütfü Türkkan’ın sosyal medya mesajı şöyleydi; “Referandum bitti 9 günde 27 şehit, peş peşe zamlar, AKPM’nin sıkıntılı Türkiye kararı. Ülkenin morali bozuk, iyi haberlere ihtiyacımız var.”

Bunların hepsi doğru tepkiler. Referandumun arkasından birçok ilden PKK terörüne verdiğimiz şehit haberleri gelmeye devam ediyor, bir günde 5 şehit verdik.

Bu saldırılardan sonra TSK’nın, PKK’nın ikinci Kandil yapmaya çalıştığı Kuzey Irak’taki Sincar Dağı ile Kuzeydoğu Suriye’deki Karaçok Dağı’na operasyon yaptığı ve 70 teröristin öldürüldüğü bildirildi.

Barzani’nin arasıra “PKK Sincar’dan çekilsin” tarzında, inandırıcılığı olmayan açıklamalarının PKK-PYD’nin eylemleri üzerinde hiçbir etkisi yok.

DAEŞ’in bulunduğu yerler kolayca PKK’nın eline geçiyor ve Türkiye’ye Kandil’den de yakın olan Sincar’ı Suriye Kürdistanı dedikleri Rojova’ya bağlamaya çalışıyorlar. Bu operasyonların çok sayıda şehit vermeden önce yapılması gerekirdi. Yine de doğru karardır ancak…

Sınır boyunu korumak

PYD dün Afrin kantonundan “Hatay’da 2 karakola havanlı saldırı” yaptı. Afrin de Hatay’ın bitişiği olduğu için bunu yapmaları çok kolay.

Haberin Devamı

Türkiye El Bab operasyonunu yaparken Afrin’in de, doğudaki Kobani, Cezire gibi kantonların da aynı tehlikeyi içerdiğini yazmıştım. Bu kantonlar orada durdukça, Barzani iki taraflı politikasını sürdürdükçe, Güneydoğu bölgemize sınırdan devamlı terörist ve silah takviyesi yapıldıkça şehit vermeye devam edeceğiz.

Irak ve Suriye Kürdistanları için oralarda savaş devam ederken Türkiye’yi rahat bırakmayacaklar. Aranması gereken çözüm; Afrin’den Cezire-Derik’e kadar olan bölgedeki tehlikeyi çözmektir.

Daha yıllar boyunca Güneydoğu’da, Hatay’da, diğer illerde terör yaşanmasını önlemek istiyorsak, her şey bir yana bırakılıp “hükümetin bu konuda nasıl bir proje ürettiği” kısa sürede ortaya konmalıdır.

AİHM’ye başvuru

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger “mühürsüz oyların seçim sırasında YSK tarafından geçerli sayıldığı” referandumda bu oyların sayısını ve oranlarını açıklamış. Buna göre 1,5 milyon mühürsüz oyun 300 bini Hayır, 1 milyon 200 bini Evet oyu imiş.

Haberin Devamı

YSK’nın şimdiye kadar bu sayıları da açıklamış olması gerekirdi ama hukuka göre doğru olan; oy dağılımı ne olursa olsun “seçmenin yarısının güvenini sarsan ve kanuna aykırı” bu durumun düzelmesi için mühürsüz oylar Hayır da olsa, Evet de olsa iptal edilmesi ve tüm siyasi partilerin de bunu kabul etmesidir.

-Mühürsüz oyların çoğu “hayır” olsaydı diğer taraf YSK’nın bu kararını kabul eder miydi?

-Sandıklar açıldıktan sonra YSK (yurt dışındaki oylamalarda “mühürsüz oyların geçersiz sayılacağı” kararının da aksine) böyle bir karar verir ve kabul edilirse bundan sonraki seçim ve referandumlarda YSK’ya nasıl güvenilir?

Sanıyorum sorulması gereken 2 soru budur. Selin Sayek Böke “sonuçlarla ilgili AİHM’ye gideceklerini” söyledi. Keşke Türkiye’de yüksek yargı “kanuna uygun” kararı verse ve buna gerek kalmasaydı.

DİĞER YENİ YAZILAR