Ana Muhalefet Partisi Lideri Kılıçdaroğlu dün ekonomi konusunda beklenen sunuşunu yaptı.
Bu sürprizin ipucunu Vatan ve Milliyet yazarlarına geçen haftasonu vermişti.
Yeni vizyon projesi “Türkiye Ekonomik Yükseliş Projesi” adını taşıyor.
İlk bakışta ülke adına, toplum adına umut verici, parlak bir hedef olarak görünüyor.
Bilgili, cesur ve çalışkan ellerde gerçekleştirilmesi hiç de zor olmayabilir. Hayırlı olsun!
Nereden nereye..
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ekonomik proje; Anadolu’da kurulması planlanan bir megakenttir.
Gerçekleşmesi yolunda ilerleme kat edildikçe Türkiye, denizi olmayan ülkeler için küresel liman haline gelecektir.
Kişi başına düşen milli gelir 33 bin Doların üstüne çıkacaktır.
2020’de faaliyete geçmesi planlanan projenin 2 milyon 200 bin kişiye iş imkanı sağlayacağı bildiriliyor ki bunlar bile desteklenmesi için yeterli nedendir.
İtiraz gereksiz!
Projeye yönelen ilk eleştiri Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten geldi.
Şimşek hemen karşı çıkarak; “Liman özelleştirmelerini engelleyen (üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü karşıtı) ulus devletçi CHP’nin megakent projesinin inandırıcı olmadığını” söyledi.
Oysa değindiklerinin hiçbiri muhalefet partilerinin, özellikle Ana Muhalefet Partisi’nin seçim öncesi sunduğu bu önemdeki bir projeye engel olarak gösterilemez.
Türkiye bir demokrasi ise her partinin istediği konuda istediği gibi düşünme veya proje üretme hakkı olmalıdır.
Sisi’ye karşı...
Çarşamba günü medyada “Suudi Arabistan rejiminin cellatlar aradığına dair” bir haber vardı.
Sisi’nin aldığı idam kararına “demokrasi ve insan hakları adına” karşı çıkarken ortak kararlar aldığımız Suudi Arabistan’a da idamları için karşı çıkmamız gerekir.
Aksi takdirde tutarlılıktan söz edemeyiz!