Hükümet yetkilileri ve Cumhurbaşkanı, darbe girişiminin önlenmesinde ve kendilerinin bilgilendirilmesinde geç kalınmasından “istihbarat zafiyetini” ve “devlet kurumlarındaki ciddi eksikleri” sorumlu tuttuklarını açıkladılar.
Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın olayı “eşten-dosttan öğrendikleri” kendi ifadeleri ile anlaşılmış durumda…
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Burada ciddi bir istihbarat zaafı var. Ancak istihbarat servisleri her şeye dört dörtlük hakim değildir” demişti.
Beş saatlik boşluk…
Dün ise Hürriyet’in manşetinde “MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ‘Süreci yönetemediniz, kötü sınav verdiniz’ diyen Erdoğan’a ‘Gereğini yaparım’ dediği ancak daha sonra ‘göreve devam’ kararı çıktığı” vardı.
Burada mesele “Müsteşar Fidan’ın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a zamanında bilgi vermemesi” olarak belirtilmiş.
Girişimden saat 23’te haberi olan İçişleri Bakanı Efkan Ala da “İstihbarat zafiyeti affedilir gibi değil” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Haziran 2015’te “Bizim izleme komitemiz var. MİT bütün bilgileri benimle paylaşıyor” dediğine göre MİT acaba neden bu bilgiyi paylaşmadı sorusu ortadadır.
Bununla birlikte, MİT haberi girişimin başladığı saat 21’den 6 saat önce, saat 15’te alıp saat 16’da faksla Genelkurmay Başkanlığına bildirmiş.
Gerçi “darbe girişiminin içinde olan bir havacı albay” tarafından yapılan ihbar her ihtimale karşı “teyit beklenmeden” Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı’na bildirilmelidir ancak…
Diyelim ki Fidan teyit bekledi, saat 16’da haberi alan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın veya 2’inci Başkan’ın derhal Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı bilgilendirmesi gerekmez miydi? Yani Genelkurmay’ın bu ihmaldeki rolü nedir?
Can güvenliği
Tekrar düşünelim; darbe girişimi olacağını saat 16’da haber alıyorlar, saldırının başını Hava Kuvvetlerine ait jetler ve helikopterler çektiği halde Hava Kuvvetleri Komutanı ve üst düzey yönetim kademesi düğüne gidiyor.
İçişleri Bakanı Efkan Ala saldırılar başladıktan çok sonra “telefonu açtığını, Hakan Fidan’ın ‘darbe oluyor bizi bombalıyorlar’ dediğini” anlatıyor (MİT bombalanmadan saatler önce Fidan olaydan haberdardı.)
Başbakan Binali Yıldırım “Darbe girişimi başladıktan 15 dakika sonra” eşten-dosttan öğrenmiş ama hiçbiri Cumhurbaşkanı’nı derhal bulunduğu otelden ayrılması gerektiği konusunda uyarmamış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan otelden “daha güvenli bir yere götürülmesi” gerekirken gece saat 24’e kadar otelde kalınmış, hatta Cumhurbaşkanı bina dışına çıkarak gazetecilerle konuşmuş.
Kendisi otelden ayrıldıktan 1.5 saat sonra da darbeci askerler otele saldırı yapmışlar.
(Erdoğan “15 dakika daha kalsaydım ya kaçırılmış veya öldürülmüş olacaktım” dediğine göre verilen saatlerde bir hata mı var bilemiyoruz.)
Kısacası, benzerine ancak ABD Başkanı’nın teröristler tarafından kaçırıldığı “London Has Fallen” türü aksiyon filmlerinde rastlanacak kadar ciddi bir olayda, büyük riskler içeren ve anlaşılması zor eksiklikler, hatalar var.
Bunlar olmasaydı belki de darbe girişimi çok daha az kayıpla bitebilirdi.