Seçime doğru çok önemli gelişmeler oluyor, bugün en dikkat çekici olan ikisine değineceğim.
Birincisi Başbakan Davutoğlu’nun dün daha önce de söylediği “6’lı cephe” iddiasını sürdürdüğü “muhalefet partileri ve 3 paralel’in ittifak yaptığı”yla ilgili sözleri…
Davutoğlu “12 yıl içinde ilk defa karşımızda çok konsolide bir cephe oluşturdular. Daha önce mücadele eden taraflar bile şimdi tek hedefe kilitlenmiş durumda; Ak Parti’yi indirmek” diyor.
Legal üç partiyle mücadele ettiklerini ama anormal olan şeyin bu üç partinin birbirini eleştirmeyerek eleştirileri Ak Parti’ye yöneltmesi olduğunu vurguluyor. Oysa bu yalnızca 7 Haziran değil, her seçim ve özellikle son yıllardaki her seçim için geçerli ve doğal bir durumdur.
İktidar olma hakkı!
Muhalefet partileri de iktidar olmak için mücadele hakkına sahiptir ve bunu gerçekleştirmek önce iktidardaki partiyi indirmekle mümkündür.
Özellikle son yıllarda maddi-manevi tüm kamu gücünü ve kurumlarını, medyanın büyük çoğunluğunu elinde toplayan ve gerektiğinde hepsini aynı anda sahaya sürmekte tereddüt etmeyen bir iktidarla mücadele söz konusudur.
Siyasi partilerin seçim otobüslerini miting alanına götürmelerinin polis gücüyle engellenmesi veya miting yapacakları meydanda Cumhurbaşkanı’nın mitingine karşı haklarını savunmak zorunda kalmaları gibi zorluklar ortaya çıkmıştır.
İki liderin aynı anda yaptığı propaganda çalışmalarına “tek lider” halinde karşılık vererek yarışı sürdürüyorlar. Bu şartlar altında birbirlerini eleştirmek yerine tüm gücü kullanan partiye yönelmeleri doğal beklenti olmaz mı?
Terör örgütleri iddiası
Başbakan’ın bu konuşmalarında asıl şaşırtan nokta ise bu 3 legal partiyi “3 paralel örgüt” dediği Cemaat, PKK ve şimdi bir de DHKP-C ile birbirine destek vermekle suçlamakta ısrar etmesi...
PKK ile HDP’nin yakınlığını hafızası zayıf olmayanlar zaten biliyor, Demirtaş’ın daha önce yaptığı “Öcalan’ı ve örgütünü öven” konuşmaları sosyal medyada hala dolaşmaktadır. Öte yanda birçok olayda nereden çıktığı ve amacının ne olduğu anlaşılmayan DHKP-C nasıl olup da CHP ve MHP’yle destek içinde gösterilebilir?
Kanıtı olmayan bu tür açıklamalar, zaten son yıllarda “oy uğruna” umursanmaz hale gelen siyasi etiği tümüyle ortadan kaldırıyor.
“Adil seçim” tanımına haksız suçlamaların yapılmaması, seçmenin kasıtlı şekilde yanıltılmaması da girmektedir. Parti liderleri seçime bir hafta kala bu kuralı unutmamalıdır!
Mit tırları!
İstanbul Başsavcılığı “MİT TIR’larıyla ilgili fotoğraf yayınlayan” gazete manşeti için soruşturma başlattı. Görüntülerin yayınlanması yasaklandı.
Suçlamada diğer ilgisiz iddialar yanında “devlete ait gizli bilgileri açıklama” da var.
Soru şu; Madem ki bu TIR’lar Türkmenlere yardım taşımaktaydı, bunda gizlenecek ne var?
Taşınan gıda ve ilaç değilse halkın gerçeği öğrenme hakkı yok mudur?
Bu soruları herkes düşünüyor!