Uzun süre Batı ülkeleri de, Türkiye de “Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız” dedi.
Ne zaman ki bu iki ülkenin de artık “toprak bütünlüğünden söz edilemeyeceği” anlaşıldı, terör örgütleri dahil “toprak paylaşımları” başladı, Suriye ve Irak bölge bölge bölünerek sınırlarını kaybettiler.
Bu durumun ortaya çıkmasında elbette “din-mezhep kavgaları, ülkeleri yönetenlerin hataları, ihtirasları” büyük rol oynadı.
O nedenle, bu ülkelerin haline bakıp ders çıkarmak, laikliğin kıymetini bilmek, din-mezhep siyaseti yapmamak, bunlar üzerinden toplumu bölmemek ve tabii ortaya çıkan Ortadoğu savaşlarının içine atlamamak gerekiyor.
Clinton ileri gidecek
ABD’de yapılan son ankette “rakibi Trump’ın 9 puan önünde” görünen başkan adayı Hillary Clinton Suriye ve IŞİD’le ilgili bir soruya; “Kürtleri silahlandırırım. Kürtler Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de en iyi ortaklarımız oldu” cevabını verdi.
Bugüne kadar bırakın “silahlandırmayı”, ABD askerlerini “PYD’nin içinde savaştırdıklarına” göre demek ki Clinton seçilirse bu desteği bile yeterli görmeyecek ve açıktan “Türklere karşı PYD’nin yanında” pozisyon alacak.
PYD’nin “PKK ile aynı örgüt olduğunu” bilmeyen kalmadı.
ABD’nin hala PYD’den “Kürtler” genellemesiyle söz etmesi “PKK’yı da desteklemek” anlamına gelir.
Bu takdirde, “müttefikim” dediği Türkiye’de yaptıkları kanlı terörle bir günde onlarca insanı katleden bir örgütü destekleyen ABD’nin “IŞİD operasyonları ve teröre karşı olduğunu söylemesi” ne kadar inandırıcı olabilir ki?
“Başkan adayı” Clinton bu sözlerini şimdiden açıklamalıdır.
Koalisyon nerede?
Diğer tarafta… Suriye’de Fırat Kalkanı operasyonunda ÖSO ve Türkiye var.
Bu operasyonun “IŞİD’e karşı ve sınırlarımızı korumak için yapıldığı” açıklandığına ABD ve Koalisyon Güçleri neden ortada yok sorusu kafaları kurcalıyor.
ÖSO, Halep’in kuzeyindeki El Bab’ın “IŞİD’den alınması” için Türkiye desteğiyle ilerliyormuş.
Türk topçuları karadan IŞİD mevzilerini bombalarken IŞİD’de havan toplarıyla “ÖSO ve Türk askerine” karşılık veriyor, çatışmalar sürüyor. Askerimiz de giderek daha büyük tehlikeye giriyor.
Mezhep çatışması
Üç gün önce Irak Başika’da da IŞİD “Türk askerinin bulunduğu” Gedu üssüne saldırdı.
Saldırıda “Irak ordusundan” ele geçirdikleri top kullanılmış.
Kısacası Irak’ta da, Suriye’de de kimin eli kimin cebinde belli değil ve biz ikisinde de ısrarla savaşın içine giriyoruz.
Independent’ta bu konuda 2 gün önce yayımlanan bir makale şöyle diyordu:
Irak da, ABD de Türkiye’nin Musul operasyonunda rol oynamasını istemiyor… Putin’in bu konuda Erdoğan’a yardımcı olması mümkün değil. Türk lider “Musul IŞİD’den kurtulunca sadece Sünniler’in yaşamasına izin verilmesini” söyledi.
Bu talep Irak’ın “Şiiler’in hakimiyetindeki Hükümeti” tarafından reddedildi. Rusya da “bazıları İran tarafından yönetilen Şii grupların ortadan kaybolmasını” istemeyecektir.
Görüldüğü gibi iş ülkeler çapında bir mezhep çatışmasına doğru gidiyor. Türkiye Irak ve Suriye adımlarını gözden geçirse iyi olur.