Tom Hanks’in daha önce izlediğim bir filmini tekrar izledim; Charlie Wilson’ın Savaşı…
ABD Kongre üyesi ve Dış Politika Komite Üyesi olan Charlie Wilson’ın Afganistan savaşı sırasında Pakistan’a giderek eski devlet başkanı Ziya Ül Hak ile görüşür. Afganistan’dan Pakistan’a kaçan mülteci kamplarını ziyaret eder ve onların içler acısı halini görür.
Bu ziyarette gördüklerinden sonra ABD’nin “mücahitler” denilen cihatçıları desteklemesini sağlar.
Film gerçek bir hayat öyküsünden alınmış.
Peki, gerçeğin tamamı nasıl?
Pakistan, komşusu Afganistan’daki Sovyet işgali sırasında (ABD ve Suudi Arabistan’la birlikte) cihatçılara; “dini kullanarak halkı savaşmaya ikna eden” gruplara destek vermiş.
Taliban bu süreçte ortaya çıkmış.
Afganistan’dan Suriye’ye…
Ziya Ül Hak dünyanın çeşitli yerlerinden gelen cihatçıları Pakistan’a almış. O günden sonra Pakistan da Taliban ve türevi grupların saldırılarından kurtulamamış.
ABD’nin, Afganistan’daki cihatçıları Ruslara karşı eğitmesi Rus işgalinden 6 ay önce başlamış. Eğitiyor ve silah veriyor… Bu savaşta 2 milyon Afgan ölmüş, 2 milyonu yaralanmış.
Sonra yer değiştiriyorlar, bu kez Rusya “ABD’ye karşı” Taliban’a silah veriyor.
Bugün, yıllar sonra hala Taliban Afganistan’da ve Pakistan’da büyük tehdit oluşturuyor. Bu örgütü ve El Kaide’yi Ortadoğu’dan giden cihatçılar güçlendirirken, Ortadoğu’dakilere de bu iki ülkedekiler destek gönderiyor.
Çıkmaz sokak
10 Şubat 2017’de, kısa süre önce ABD’nin Afganistan Kuvvetleri Komutanı Org. John Nicholson “Afganistan’da çıkmazdayız” dedi.
“Afgan güçlerine destek için ‘birkaç bin askere’ daha ihtiyacı olduğunu, bunun ABD veya müttefiklerden sağlanabileceğini” bildirdi.
Taliban’ı Afganistan’da başlatan ve güçlendiren ABD, şimdi Taliban’a karşı Afganistan’da savaşmak üzere “müttefiklerden” asker istiyor.
Bunları neden hatırlama ve hatırlatma gereği duydum, çünkü bu terör örgütlerine karşı savaşlar başladı mı, bitmek bilmiyor.
Hangi ülkenin, hangi acımasız terör örgütünü desteklediği ve sonra kendi başına bela ettiği de belli olmuyor.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş birkaç gün önce şöyle dedi:
“El Bab’da TSK’nın karşısındaki DAEŞ’li teröristin bir elinde ABD, diğer elinde Rus silahı var…
PYD’ye her tür silahı kim, zırhlı araçları verenler kimler ve ne için veriyor? DEAŞ’ı kim çıkardı? Bunlara siyasi destekleri, mühimmat desteklerini kim verdi?”
Suriye’de El Bab’da durum bu iken, Menbiç, Rakka diyerek savaşın daha da içine gireceğiz.
Sonunda bu kentlere hangi güçlerin yerleştirileceği de belli olmayacak. Sonsuza kadar orada kalamayacağımıza göre önce ABD’den bu planı öğrenmek gerekir.
Ayrıca… “Türk sınırında koridor tamamlanmasın” diye savaşırken Fırat’ın doğusundaki ve Hatay’ın bitişiğindeki PYD kantonlarının daha az tehlike oluşturacağını mı düşünüyoruz?
Suriye’de savaşma konusunda karar verirken Afganistan ve Pakistan’da oynanan oyunları da akılda tutalım.