Seçimden sonra seçim gecesiyle ilgili tartışmalar devam etti.
Anadolu Ajansı’nın “seçim sonuçlarını veren tek ajans” olarak veriler sırasında yaptığı ani oy değişiklikleri, oyların büyük kısmının henüz sisteme girilmediği açıklanırken tüm sandıklar açılmış gibi sonuç bildirmesi hala tartışılıyor.
Sosyal medyada “Şanlıurfa’da Ulucanlar Okulu sandığında çok sayıda oy pusulasına mühür basan birinin görüntüleri” dolaşıyor.
Yüksek Seçim Kurulu ve yargı bu konuları açığa çıkarma sorumluluğu taşıyan kurumlardır.
Seçimin hemen arkasından İçişleri Bakanı Soylu “Şehit cenazelerine CHP’lileri almayın talimatı verdim. Bu kadar basit” dedi.
Acaba bu kadar basit mi?
Şehit cenazeleri
Bu açıklamadan sonra Bursa’da şehit İsa Özkan’ın cenazesinde CHP İl Başkanlığı’nın gönderdiği çelenk bir grup tarafından yerlere atıldı, parçalandı.
Olaya tepki gösterenler çıkınca cenazede gerginlik oldu. Toplumda bölünme yarattığı görüldü.
Her şeyden önce, ülke için canını vermiş genç şehitlerimizin cenazelerinde olay çıkaracak bir talimat olduğu için yanlış.
Onlar ve acılı aileleri bu kaosu değil, sakin ve onurlu bir vedayı hak ediyorlar.
İkincisi, daha ilk şehit cenazesinde ortaya çıktığı gibi, İçişleri Bakanı’nın talimatından görev çıkaran gruplar şiddete başvurabiliyor.
Ana muhalefet partisi açık ve net şekilde “PKK yandaşı gibi” gösterilmiş ve bu imaj kasıtlı olarak yayılmış oluyor.
Talimatın nedeni
Bakan Soylu’nun bu talimatı hangi nedenle verilmiş?
CHP oylarının bir kısmının “HDP barajı geçsin ve Meclis’te muhalefet kesimi daha fazla milletvekili çıkarabilsin” diye ödünç olarak HDP’ye gittiği düşünülüyor.
Belki Muharrem İnce’nin bütün cumhurbaşkanı adaylarını ziyaret ederken cezaevindeki HDP adayı Demirtaş’ı da ziyaret etmesi kast ediliyor.
Oysa Ak Parti de çözüm süreci boyunca HDP ile görüşmeler yapmış, 2015 Şubat’ında Dolmabahçe Sarayı’nda Ak Parti ve HDP “10 maddelik mutabakatta” anlaşmıştı. Ayrıca, HDP konusunda bu şekilde kesin yasaklar konurken, FETÖ elebaşıyla görüşenler için de yasaklar konması gerekmez mi?
Pusulada yeri var
Hepimiz HDP’ye PKK terör örgütü ile bağını koparmadığı için kızabiliriz ve haklıyız ama eğer mesele “CHP’nin şehit cenazelerine alınmaması”na varmışsa o zaman “HDP ve cumhurbaşkanı adayının seçimlere girmesine neden izin verildi” sorusu sorulabilir.
Oy pusulasında bulunan bir isme ve partiye oy verenler suçlanacaksa,
“o isim ve parti neden pusulada” sorusu sorulabilir.
(Bununla birlikte, PKK terörünün devam ettiği süreçte CHP’nin “oy kaybının nedenlerini irdelemesi” ve bu konuda farklı bir politika izlemesi önerilebilir.)
Seçim gecesi İstanbul’un bir semtinde uzun namlulu silahlarla, tabancalarla havaya ateş eden gruplar ise başka bir tartışma konusudur. Bu çok sayıda silahı nereden elde ettikleri ve nasıl bu kadar rahatça halka tehlike yaratabildikleri soruşturulmalı ve açıklanmalıdır.