Seçimden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan Rusya Devlet Başkanı Putin olmuş ve seçimlerde elde ettiği başarıdan dolayı kutlamış.
Oysa seçimden birinci parti olarak çıkmasına rağmen ortada kutlanacak bir başarı yoktur ve iktidar partisi yöneticileri de bunu gördüklerini anlatan açıklamalar yapmıştır.
Putin’in ikinci hatası “parti lideri” olmayan, Türkiye Anayasası’na göre “tarafsız” olması gereken Cumhurbaşkanı’nı Başbakan yerine koyarak yazdığı mesajdır. Kaldı ki seçim sonucu toplumun da bu tarafsızlık konumunun korunmasını istediğini gösteriyor.
Acaba bugünden sonraki gelişmeler Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bu gerçeği gördüğünü ortaya koyacak mı, yoksa tam aksi mi olacak?
Koalisyon denemesi!
AKP tarafından yapılan açıklamalar içinde şüphesiz ki en önemli olanı AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Bir koalisyonun mutlaka ortaya çıkacağını, erken seçimin en uzak ihtimal olduğunu” söylediği konuşmadır.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da dün “AKP’nin tek başına iktidar olma imkanı bulamamasından dolayı üzgün olduğunu” tekrarladıktan sonra “Siyasette kapı kapatılmaz. Ülkenin yönetime ihtiyacı var. Kapı kapatan siyasetçi basit ve korkak siyasetçidir” dedi.
Kurtulmuş ve Arınç haklıdır, koalisyon hükümeti denenmeli, iktidar ve muhalefet partileri siyasetin tıkanmasına ortam hazırlamamalıdır.
Yeni Türkiye bu!
Başbakan Davutoğlu seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında, bahçede toplanan partililere “Yeni Türkiye’ye var mısınız” diye sorarak koro halinde söylediklerini tekrarlattı. Oysa seçim sonucuna göre milli irade “başkanlık sistemiyle yürüyecek yeni bir Türkiye modelini istemediğini” anlatmıştır.
Yeni Türkiye; Numan Kurtulmuş’un da vurguladığı gibi “olgun ve gelişmiş bir demokrasiye sahip olduğunu gösteren” ve bu seçim sonucuyla demokrasisine sahip çıkacak olan Türkiye’dir.
Kaçınılmaz mı olacak?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “hiçbir partiyle koalisyon istemediğini, ana muhalefet partisi olmayı tercih edeceğini” açıklayan konuşması MHP’li bir koalisyonun olmayacağını gösteriyor.
Bahçeli aynı zamanda “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tabloyla koltuğunda oturamayacağını” söyledi ki önümüzdeki günlerin bu yönde gelişmelere de açık olduğu beklenebilir.
HDP beklenenin de üstünde yüzde 13’e çıkan oranı ve 81 milletvekili sayısıyla artık bir Türkiye partisi olarak girdiği parlamentoda kilit parti konumuna yükseldi. Bundan sonra beklenen Demirtaş’ın dediği gibi “emanet oyları da mahcup etmemeleri” çözümsüzlük yaratmamaları olacak.
Demirtaş AKP ile içerden veya dışarıdan koalisyon yapmayacağını söylüyor. Diğer muhalefet partilerinin benzer açıklamaları var. Önümüzdeki 45 gün neleri değiştirir bilemeyiz ama Numan Kurtulmuş’un açıklamasına rağmen şu andaki görüntüyle erken seçim kaçınılmaz olabilir.
En ürkütücü ihtimal ise erken seçimi ve seçmen tercihini etkileyecek olan “Türkiye’de kaos yaratacak girişimler” olabilir.
Terör eylemlerine ve istikrarsız bir havaya fırsat verilmemesi Hükümet’in görevidir!