Başbakan Davutoğlu Brüksel dönüşü kendisine sorulan “Güneydoğu’da yaşanan terör, iç savaş sahneleri hiç gündeme geldi mi” sorusuna “gündeme gelmediği” cevabını vermiş.
Anlaşılıyor ki görüşmeler, konuşmalar hep “Suriye, Rusya, IŞİD ve tabii ki Avrupa’nın istemediği ve Türkiye ile mülteci göçünü durdurması için yaptığı anlaşma” çerçevesinde geçmiş.
Oysa bu köşede de birçok kez değindiğimiz gibi AB’nin ve ABD’nin “IŞİD terörü” konusunda gösterdiği gayret ve duyarlılığı aynen Türkiye’nin yaşadığı “PKK terörü” konusunda göstermesi gerekir.
IŞİD Batı için de tehlike oluşturması nedeniyle AB ülkelerinin “ortak düşmanı” ilan edilirken PKK terör örgütü Batı’yı hedef almadığı için bu örgütün yaptığı katliamları görmezden gelmelerine susmak siyasi hatadır.
“Sadece Güneydoğu” değil…
Batı ülkeleri, İsrail ve şimdi onlara katılan Rusya, Kuzey Irak’ta ve Kuzey Suriye’de PYD ile işbirliği içinde hareket ediyor, PYD-PKK’yı müttefik görüyor ve bunu her fırsatta açıklıyorlar.
PYD’nin Rusya’yla Suriye’deki son gelişmelerle daha da yakınlaşması ve önce PYD’nin Moskova’ya yaptığı ziyaretler, sonra Demirtaş’ın Moskova’da Dışişleri Bakanı Lavrov ile yaptığı görüşme ve Lavrov’un bir kez daha “Suriye’deki silahlı Kürt grupları desteklemeye hazırız” sözleri Rusya’nın oynayacağı rolü açıklıyor.
Elbette Demirtaş-Lavrov görüşmesinde yalnız “Suriye’deki silahlı Kürt gruplar”ın konuşulmadığı, aynı desteğin PKK’ya da verileceğini tahmin etmek mümkün.
Cumhurbaşkanı Erdoğan son konuşmasında “Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bazı ilçe, mahalle ve köylerde yaşanan güvenlik sorununu takip ediyoruz. Bölücü terör örgütü ile mücadele sonuna kadar tavizsiz sürecektir. Artık ne bu örgütün, ne de ipini teslim eden siyasi partilerin devletimiz nezdinde hükmü kalmamıştır” dedi.
PKK ise sürdürdüğü kanlı terörü Doğu ve Güneydoğu ile sınırlı tutmayacağını gösteriyor.
Sabiha Gökçen ve Mersin
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında Salı gecesi olan patlamada 2 kişi ağır yaralandı ve bu yaralılardan biri hayatını kaybetti.
Haberler “havan mermisi ile saldırı yapıldığını” bildirdi. Daha önce Doğu ve Güneydoğu’da okul, cami yakan, ilkokullara bile saldıran terör örgütü dün Mersin’de okul yaktı.
Güvenlik güçlerinin olaylardan sonra o bölgede kapsamlı arama başlattığı tüm terör haberlerinde veriliyor. Tekrarlayalım; bu yeterli değildir, “kapsamlı arama ve tüm önlemler” olayları önlemek üzere her köşede önceden alınmalıdır.
HDP’nin seçim önceleri verdiği sözleri unutarak terörden yana tavır alması, PKK’yı “hendeklerdeki insanlarda hafif silahlar var” diyerek halk gibi göstermesi, bölge halkının katılmadığı ve onaylamadığı terörü “iç savaş” olarak duyurmaya çalışmasında bağışlanır bir durum yok...
Partinin tutumu seçim öncesi birçok seçmenin geçersiz vaatlerle aldatıldığını ortaya koyuyor. HDP eğer sınır ötesinden kendisine verilen talimatlara uyarak “Parlamentodan çekilmeyecekse” taleplerini terörle değil, Meclis’te anlatmaya çalışmalıdır.
Bu gidişin hiç kimseye yarar sağlamayacağını hiç değilse Demirtaş görsün!