Tekrar seçim yaklaşırken gündem de giderek yoğunlaşıyor.
Yüksek Seçim Kurulu uzun süredir tartışılan ve Hükümet’in “daha önce de benzer uygulamanın yapıldığını” söylediği “Güneydoğu’da bazı sandıkların taşınması” konusuna noktayı koydu ve oy çokluğuyla bu teklifi reddetti.
Kabul etseydi başta Şırnak-Cizre ve Hakkari-Yüksekova olmak üzere istenen ilçelerde sandıklar başka yerlere taşınacaktı.
Dünkü yazımda “nereye taşınırsa taşınsın fak etmeyeceğini, seçim günü ülkenin her köşesinde aynı şekilde seçmenin can güvenliğinin korunması için her önlemin alınması gerektiğini” yazdım.
Nitekim terör örgütünün yol kesmeleri, bomba yerleştirmeleri, uzun namlulu silahlarla asker ve polise saldırma eylemleri sürüyor.
Asker kaçırma
Genelkurmay dün “Tunceli’de 2 erin yol kesen PKK’lılar tarafından kaçırıldığını” açıkladı. Bu yazı yazıldığı sırada erlere ne olduğu henüz belli değildi.
Aynı sırada Diyarbakır Silvan’dan Cuma günü operasyonunu bitirerek çekilen polisin Silvan’a geri gönderildiği haberi geldi. Özel Harekat polisi ilçeye girdikten sonra silah sesleri duyulmaya başlanmıştı.
Görüldüğü gibi PKK ile bitmek bilmeyen bir mücadele içindeyiz ve bu mücadele sivil vatandaşlar için de büyük tehlike oluşturuyor. Seçime bir aydan az zaman kaldı ve güvenliğin sağlanması tüm partilerin öncelikli konusu olmalıdır.
Demirtaş’a düşen görev!
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kısa süre önce AKP, CHP ve MHP’ye bir çağrı yapmış; “Gelin bir araya gelerek sandık güvenliğini sağlayalım. Seçim günü en üst düzey yöneticilerimizi gönderelim, birlikte sandık sandık denetim yapıp güvenliği sağlasınlar” demişti.
Aynı konuşmada “bugün başbakan olsa öğretmen maaşını iki katına çıkaracağını, eğitimcinin kirayla, geçim derdiyle uğraşmaması gerektiğini” de vurgulamıştı.
Demirtaş, her gün en az iki-üç güvenlik görevlisinin PKK tarafından şehit edildiği, asker-polis-sivil demeden araçların geçeceği yollara bomba döşediği, yol keserek adam kaçırdığı bir ortamda bırakın “sandık güvenliğini” vatandaşın-siyasetçinin “can güvenliğinin” nasıl sağlanacağını biliyor mu?
Biliyorsa anlatsın da herkes öğrensin.
Kendisi öğretmenlerin maaşını arttırmaktan söz ederken koruyup kolladığı PKK’nın ilkokullara saldırmasını, önündeki yanındaki yollara bomba döşemesini ne yapacağız?
Demirtaş “Biz ülkemizi birlikte yönetelim istiyoruz” dediğine, “demokratik seçenek” gibi söylemler kullandığına göre yukarıdaki sözlerden önce PKK terörünün durması için nasıl bir rol oynayabilir, seçim günü PKK’nın vatandaş ve görevliler için tehlike yaratmamasını nasıl sağlayabilir onu düşünmelidir.
Türkmenler korunmalı!
Rusya Suriye’deki hava saldırılarında IŞİD’i bombalıyoruz diye büyük ölçüde Esad muhaliflerini bombalıyor. O arada “Türkmen nüfusun yoğun olduğu bölgeleri de vurduğu, onlarca sivilin can kaybına neden olduğu ve büyük bir saldırıya hazırlandığı” Türkmen komutan Ömer Abdullah tarafından açıklandı.
Türkiye’nin bu konuda Rusya’yı uyarması gerektiği gibi zaman kaybetmeden ABD’nin dikkatini de bu konuya çekmelidir. Türkmenlerin canını bizden başka düşünecek kimse yok!