Türkiye’nin ve medeni dünya ülkelerinin bugünkü en önemli gündemi “3 ve 5 yaşlarındaki 2 Suriyeli çocuğun da hayatını kaybettiği, umuda yolculuk adı altında yapılan “felakete yolculuk’ları önlemek için çözüm” olmalıydı.
Eğer bebek Aylan’ın denizdeki cansız bedeni de insanlığı harekete geçirmiyorsa dünya duyguyu yitirmiş demektir. Türkiye eğer can kurtarmak istiyorsa Davutoğlu’nun dün yaptığı çağrıyı AB’de, BM’de ve gereken her platformda yapmak, bu “insanlık ayıbının önlenmesini ve bunun da yine Türkiye’ye bırakılamayacağını” anlatmak olmalıdır.
Dün olağanüstü toplanan Meclis’in gündemi “sınır ötesi harekat yapılması için verilecek tezkere ve geçici seçim hükümeti üyelerinin yemin etmesi”ydi.
Aynı safta olunurmuş!
CHP adına söz alan Manisa Milletvekili Özgür Özel “AKP’li olduğu halde ‘bağımsız’ durumuna getirilen milletvekillerinin hükümete seçildiğini” söyleyerek “8 bakanın Anayasaya aykırı şekilde atandığını” vurguladı. Bu haklı bir vurguydu ama seçilen isimlerin yemin etmesini engellemedi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken “Seçim kabinesinin 7 Haziran’da oluşan halk iradesinin boşa çıkarılmasının, çözüm masasının devrilmesinin ve koalisyon sürecine dışarıdan müdahale edilmesinin sonucu” olduğunu söyledi.
Geçici hükümet üyelerinin yemin etmesi konusunda CHP-MHP ve HDP aynı oyu kullanarak “hayır” dediler, tekrar açık oylama yapıldı ve CHP’de farklı kararlar duyulsa da sonunda“bakanların yemin etmesi” yönünde karar çıktı.
Bu aslında partilerin duruma itirazı olduğunu ama ülkede yeni istikrarsızlıkları önlemek için gönülsüz oy verdiklerini gösteriyor. Bir şey daha gösteriyor;
Demek ki MHP Meclis Başkanlığı’nda verdiği kararın aksine hareket edebilir ve HDP ile aynı oyu kullanabilirmiş. Demek ki katı ve değişmez kararlar “ülkeyi ve örneğin ‘erken seçim kararını’ ön plana alarak” bir kez daha düşünülebilirmiş.
PKK ve IŞİD tehdidiyle…
Tezkereye gelince… CHP “Ortadoğu’daki gelişmeler ve IŞİD ile PKK tehdidi nedeniyle bu kez tezkereye olumlu oy kullanacağını” açıkladı. MHP de tezkereye “evet” diyeceğine göre Suriye tezkeresi kabul edilecektir.
Yalnız bu kararı alan Meclis’in “Ortadoğu’da ABD’nin kendi planları doğrultusunda yaptıklarını, koalisyon güçlerini bile bu planlara göre kullandığını” göz önüne alması gerekiyor.
ABD bunca zamandır IŞİD’e karşı şiddetli saldırılar yaptığını ve onu gerilettiğini söylerken “IŞİD’in Suriye’nin kuzeyinde , Türkiye sınırı boyunca yeni alanları, Türkmen köylerini de alması”nın açıklaması nedir?
PKK ve IŞİD neden Türk askerine, siviline “paralel şekilde” saldırmaktadır? Türkiye’nin İncirlik ve diğer üslerini ABD’ye açması karşılığında lehimize bir durum oluştu mu, yoksa bir oyunun piyonu olarak mı görülüyoruz?
ABD Türkiye kadar PYD’nin de desteğini istiyor, yanında yer alıyor. “IŞİD’le mücadele kapsamında” diyerek PKK-PYD’yi destekliyor.
Sanatçı Selda Bağcan gerçeği söylemiş; HDP’nin PKK ile ilişkisini kesmesi lazım. Türkiye’de iç savaş yok, terör var!..
HDP gibi ABD de “IŞİD terörüne karşı olduğu kadar Türkiye’nin bu iki örgütten gelen tehlikelere karşıkorunması ve daha fazla can kaybının önlenmesi” için çalışmak zorundadır.