İstanbul’da eşi Remziye Eripek’i döverek öldürmekten yargılanan Celal Eripek sadece 3 yıl 4 ay hapis cezası almış. Mahkeme karar için “Öldürücü nitelikte vurmadı, kadın stresten öldü” demiş.
Bu ve benzeri akıl almaz olayların yanında ülkenin siyasi gündemi de, terör sorunu da, ekonomik tablo da insanları stresten götürecek kadar ağır… Koalisyon umudu kalmadı, seçim hükümeti stresi başladı. Dün bütün günü “acaba milletvekilleri Davutoğlu’nun hükümete davetine ne cevap verecek” sorusuyla geçirdik. CHP ve MHP parti olarak erken seçime ve bu nedenle “seçim hükümetine karşı” olduklarını açıklamışlardı.
Türkeş şoku
HDP’nin ise hükümete gireceği biliniyordu. Başbakan Davutoğlu’nun CHP’den teklif götürdüğü tüm isimler; Deniz Baykal (Bu teklife ne cevap vereceğinin sorulmasını bile hakaret sayacağını söyledi), Erdoğan Toprak, İlhan Kesici ve Tekin Bingöl daveti reddederken , MHP’den Meral Akşener ve Kenan Tanrıkulu’nun red cevabı yanında Tuğrul Türkeş’in teklifi kabul ettiği ve bunu yazılı olarak Başbakanlığa bildirdiği haberi verildi. Bu haberin geldiği anda televizyonda konuşmakta olan MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlut Karakaya “Bunun bireysel bir karar olduğunu, partiyi bağlamayacağını” belirtti.
Daha sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “Türkeş istifa etmeli, etmezse partiden ihraç edilir” dedi ki bu durumda Tuğrul Türkeş “bağımsız milletvekili” olarak bakanlık yapacak demektir.
CHP’li koalisyon…
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Salı günü “CHP ile neden koalisyon kurulmadığı” sorusunu “tabanların buna nasıl baktığı çok önemli. Böyle bakıldığında bir sonuca varılamadı” şeklinde açıklamıştı. Bu noktada tüm partiler ve elbette hükümeti kurma görevi verilen Başbakan Davutoğlu, girmek istediğimiz AB’ye dahil ülkelerde böyle bir seçim sonucundan bir değil birkaç koalisyon çıkarılacağını, “taban” bahanesine kimsenin sığınamayacağını, “bunlar zıt parti” diye bir konu olamayacağını hatırlamak zorundalar. Kaldı ki dün Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Yalçın Akdoğan’ın sözlerinin aksine “Beştepe’nin adresini bilmeyenlere hangi görevlendirmeyi yapacaktık” vurgusunu tekrarladı. “Beştepe’nin adresi”, bir koalisyon kurma şansı “seçimden 2’nci çıkan partinin denemesiyle çıkacaksa”, böyle bir ihtimal varsa bunu yok sayma nedeni olabilir mi?
Çözüm süreci
Enerji Bakanı Taner Yıldız ise MHP’nin en çok üstünde durduğu şartlardan biri olan “çözüm süreci bitmeli, silahlar şartsız bırakılmalı” talebinde MHP’nin haklı olduğunu “Çözüm süreci silahlar gömülmeden bir daha masaya konmaz” sözleriyle ortaya koydu. Bu durumda CHP ve MHP ile koalisyon veya herhangi bir koalisyon, teamüllere-yasalara uygun şekilde denenmiştir denebilir mi?
“Baskıyla seçime götürüldüklerini” söyleyen partiler seçim hükümetine girmiyorlar diye eleştirilebilir mi?
Seçim anketlerinde doğru sonuç çıkaran şirketler “7 Haziran sonuçları”nın farklı çıkmayacağını belirtiyor. İçinde bulunduğumuz sıkıntılı tabloda yeniden seçim kararının hiç doğru görünmediğini bir kez daha söylemek zorundayız!