Seçimler için yapılan ve ciddi değişiklikler içeren yeni seçim yasası seçmende endişe yaratıyor.
Halihazırda, bugüne kadar yaşanmış olan ve seçim güvenliği hakkında soru işaretleri yaratan olayların artması endişesini dile getiren seçmen az değil.
Bunlar arasında “sandıkların evlere gönderilmesi” veya YSK’nın 144 bin seçmeni etkileyecek sandık taşıma kararı en çok tartışılanlar arasında…
Sandık birleştirme örneğin Van’da 10 ilçede 224 sandığın birleştirilmesine neden olacak.
Aynı binada oturan seçmenlerin her zaman oy kullandıkları sandıklar yerine farklı sandıklara dağıtılması da “açıklaması olmayan” kararlardan biri.
Seçim sandıkları başına “kolluk kuvveti çağrılabilmesi” seçim sonucunu etkileyecek sorunlar çıkarabilir.
YSK sorumlu
Yüksek Seçim Kurulu, her ülkede “seçimlerin en güvenli şekilde yapılmasından” sorumludur.
Bugün hala “trafoya giren kedi” olayına veya “mühürsüz oyların geçerli sayılması” kararına kabul edilir bir açıklama getirmeyen YSK’nın tarafsızlığı tartışılmaktadır.
Bunlar AB’den seçimleri izlemeye gelen heyetler tarafından vurgulandı, güvensizlik yaratan noktalar açıklandı.
Örneğin; AGİT, yani AVRUPA Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın 2016 referandumunu izleyen gözlemcilerinin raporları sonunda çıkan kararda:
“Halk oylamasının eşit olmayan şartlarda yapıldığı, YSK’nin son anda ‘mühürsüz oyları kabul etmesinin’ Anayasa’ya aykırı olduğu” belirtildi.
AB’den vazgeçmiyorsak…
Biz bu rapora sert tepkiler verdik, umursamadan yola devam ettik.
AGİT, buna rağmen 24 Haziran seçimlerini izlemek üzere de 350 kişilik bir gözlemci heyeti gönderiyor.
Gelen ilk grup gözlemlerine birkaç gün önce başladı.
Heyet Başkanı “Seçimi tek gün etkinliği olarak görmüyoruz. Özgür seçim yapılabilmesi için seçim öncesi süreç de önemli” dedi. Bizim önemsemiyor göründüğümüz AGİT sadece Avrupa ülkelerini değil, Rusya’dan Azerbaycan’a, Moldova’dan Kırgızistan’a, Japonya ve Avustralya’ya kadar 57 ülkeyi kapsayan önemli bir güvenlik teşkilatı.
Kurucu üyeyiz
Hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, demokrasinin geliştirilmesi, insan haklarının korunması gibi misyonlarla kurulmuş. Türkiye, bu örgütün “kurucu üyeleri” arasında.
Daha şimdiden AGİT’i kötüleyen bazı gazeteler aleyhte yayına başladılar.
Eğer seçim manifestolarında “AB üyeliğinden vazgeçmediğimizi” söylüyorsak, AGİT ve diğer uluslararası kurumların uyarılarına kulak tıkayarak bildiğimizi okuyamayız. Zira -ekonomi dahil- uyardıkları diğer konular da, seçim güvenliği de Türk toplumunu yakından ilgilendirmektedir.
Türk toplumu ise küresel medeniyetin, küresel demokrasinin bir parçasıdır.
Seçimlerin güvenli olması için yapılan her çaba desteklenmelidir.