IŞİD tehlikesi nedeniyle Türk toprağı sayılan yerinden taşınan Süleyman Şah Türbesi’nin eski yerine dönmesi güzel bir haberdi.
“Erken seçim” tartışmalarının hız kazanması bir başka önemli gündem maddesi.
Ak Parti’nin 12 Eylül 2018’de yapacağı Olağan Büyük Kongre’sini Haziran ayı sonuna alması erken seçim olasılığını daha yoğun olarak gündeme getirdi.
CHP kendi kurultayını tamamlamıştı, arkasından İYİ Parti’nin “olası bir erken seçimi garantiye almak için” 1. Olağanüstü Kurultay’ı geldi.
Anketler
İYİ Parti Kurultay’ı beklenenin çok üstünde bir ilgiyle karşılaştı, her kesimden on binlerce kişinin katıldığı kurultaya özellikle gençlerin ve kadınların ilgisinin fazla olduğu dikkat çekiciydi.
Dikkat çeken önemli noktalardan biri Genel Başkan Meral Akşener’in “kutuplaşma ve şiddet diline karşı” aldığı tavır, salonda hiçbir şekilde “bir parti veya genel başkanının yuhalanması” gibi tepkilere izin vermeyişi oldu.
Muhalefet partileri “AKP-MHP-BBP ittifakı”nın anket sonuçlarına göre seçim tarihi belirleyeceğinden emin görünüyor.
Şu anda anketlerde yüzde 50’ye yakın bir rakamın görünmediğini, o nedenle iktidar partisinin kesin seçim tarihi vermediğini düşünüyor ve bunu dile getiriyorlar.
Zor bir süreçte…
Erken seçim ihtimalinin güçlenmesinde Ak Partili Beşir Atalay’ın kurucusu olduğu ANAR Araştırma Şirketi’nin Başkanı İbrahim Uslu’nun “MHP, parlamentonun artık misyonunu tamamladığını öne sürerek şu sıralarda erken seçim talep edebilir” şeklindeki açıklamalarının da etkisi oldu.
Akşener bugüne kadar “erken seçimin 15 Temmuz’da yapılmasının güçlü bir ihtimal olduğunu” söylüyordu, İbrahim Uslu ise “3. havalimanı açıldıktan sonra, 2018’in Kasım ayında yapılacağı” tahmininde bulunuyor.
Bakalım bu tahminler tutacak mı yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi seçimler zamanında mı yapılacak.
Hangisi olursa olsun seçimlerin “Türkiye’nin içerde ve dışarda çok zor bir sürecine denk geleceğine” şüphe yok.
Umalım da erken seçim tartışmaları diğer önemli konuların ötelenmesine neden olmasın.
AB yardımı gelecek mi?
Almanya’da yayın yapan Spiegel Online “Başta Almanya, Fransa, Avusturya, İsveç, Danimarka, Finlandiya gibi ülkeler” olmak üzere birçok AB ülkesinin, Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasına göre ödenmesi gereken parayı ödemek istemediklerini yazdı.
Angela Merkel’in Türkiye’yi “AB’ye mülteci akınını durdurup tüm mültecileri kendi sınırları içine adeta hapsetmesi” için Ankara’ya defalarca ikna ziyaretleri yaptığı, sözler verdiği bugün gibi hatırlanıyor.
Türkiye bugüne kadar 30 milyar doların artık çok üstünde bir kaynağı mültecilere aktardı ama AB ülkeleri 3 milyar avroyu aralarında bölüşmeyi bile kabul etmiyorlar.
Merkel’in ziyaret günlerinde, vaatlere hemen inanmamızın ve bu kadar çok sayıda mülteciyi tek başımıza kabul etmemizin yanlış olacağı konusunda uyarılar yapmıştık.
Şimdi AB Komisyonu bu ödemeyi yapacak mı, bu ülkeleri ikna edebilecek mi, onu bekleyeceğiz.