Özgürlük ve terör!

Radyo Televizyon Üst Kurulu’nda iki dönem, yaklaşık dört yıl yönetim kurulu üyesi olarak bulundum, o nedenle bu kurumla ve hayatımızı fazlasıyla etkileyen televizyonla ilgili konuları tartışmadan geçemem.

Bence RTÜK önceki gün “bir doğru, bir yanlış karar” verdi.

Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da O’na hakaret eden alt yazı ve sözler kullanarak “toplumun en milli ve en manevi değerine bilerek, kasten hakaret etmiş olan” Akittv’ye para cezası kesmesi, suçun tekrarı halinde kanalın yayın lisansının iptal edileceğini bildirmesi doğruydu.

Hatta dün yazdığım gibi Atatürk’e, üstelik ekranlardan hakaret etmenin tek karşılığı RTÜK cezası bile olmamalı, yargı görevini yapmalıdır.

Yanlış karar ise Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin “PKK’nın terör örgütü olmadığını savunması” nedeniyle CNN Türk’e para cezası kesilmesi, tekrarı halinde kanalın lisansının iptalinden söz edilmesiydi.

Kasıt yok!

Bu olayda kanalın, programın, programcının bir kastı yoktur, konuşma bir konuk tarafından ve “canlı yayın” sırasında yapılmıştır, kontrolü veya önlenmesi mümkün iken yapılmamış değildir. Konuşmadan sonra buna gereken tepkiler de gösterildiğine göre ceza gereksizdir.

Haberin Devamı

Christian Amanpour gibi dünya çapında gazetecilerin, dünyanın izlediği programlarında da, AB İlerleme Raporu’nda da “medya özgürlüğü” konusunda karşımıza çıkan sorular ve yorumlar nedeniyle bunları tartışmamız gerekiyor.

RTÜK kararından 2 gün önce AKP Sözcüsü Ömer Çelik “Devlet ihtiyaç duyarsa Öcalan’la görüşülebileceğini” söyledi.

Devletin daha önce PKK ve Öcalan’la çözüm sürecinde defalarca görüştüğü de biliniyor. Bu durumda, Diyarbakır Baro Başkanı programda teröriste “terörist demediği için” kanal suçluysa, teröristle görüşen devlet niye suçlu değil sorusu akla gelmez mi?

PKK terör örgütüdür!

7 Haziran seçimlerinden sonra birdenbire Suruç saldırısı oldu. Bu saldırının arkasından PKK saldırıları başladı. Bu terör saldırılarının nedeni, PKK’nın IŞİD’le ilişkisi, IŞİD’in neden Türkiye’ye girerek PKK ile eş zamanlı veya paralel şekilde saldırılar yaptığı ortaya çıkarılmadı.

Haberin Devamı

HDP’nin bile 1 Kasım’da kaybettiği oyların sorumlusu olarak PKK’yı gördüğü, toplantılarından gelen haberlerle açıklanıyor.

Bugün Güneydoğu illerini cehenneme çeviren PKK terörünün hiçbir mazereti olamaz. PKK elbette bir terör örgütüdür, fakat HDP’li siyasetçilerin daha önceki ekran söylemlerinde de onları “terör örgütü” yerine “gerilla” veya “silahlı güçler” olarak adlandırdığı bilinmektedir.

DİĞER YENİ YAZILAR