Son gelişmeler Türkiye’nin bugünden sonra çok daha riskli, çok daha tehlikeli bir sürece gireceğini gösteriyor.
Nedenini hemen özetleyelim. Rusya Esad’ın, Suriye’nin yanında aktif şekilde ve hemen başlamak üzere yer alacağını ifade ederek ve oraya asker, silah yığarak ortaya koyuyor. Putin ülkelerin IŞİD’e karşı yeni bir koalisyon oluşturmasından söz ederken “Esad’ı devirmek değil, güçlendirmek gerektiği, Suriye’de mevcut yönetimi devirmenin senaryoların en kötüsü olduğunu” söyledi.
PKK Kandil liderlerinden Murat Karayılan Pazar günü, ABD’nin PYD (ve dolayısıyla PKK) ile işbirliği yapmaya devam edeceğini bildirmesinden sonra artık açıkça “İçinden geçtiğimiz süreç özgür Kürdistan’ı kurma sürecidir” dedi.
Obama BM Genel Kurulu’nda “Suriye’de çok kan aktı, savaş öncesi duruma dönmemiz mümkün değil. Realist olmamız , Esad’dan başka bir lidere geçmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı.
Abd-Rusya karşılaşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Geçiş sürecinde Esad’la gidilme gibi bir şey olabilir” derken Başbakan Davutoğlu BM Genel Kurul Toplantısı için gittiği New York’ta “Esad’lı geçiş, geçiş olmaz” görüşünü öne sürdü.
Bu açıklamalardan Suriye’nin ve ilişkili olarak Türkiye’nin “terörün önlenmesi ve toprak bütünlüğünün korunması”yla ilgili geleceği konusunda görüş birliğinin olmadığı bellidir.
Putin her şart altında Esad’a destek vereceklerini açıklamışken Obama’nın “Esad’dan başka bir lidere geçme” sözü ABD ile Rusya’nın karşı karşıya gelmesini değilse neyi anlatıyor?
IŞİD’e karşı savaş için Rusya’yı da içine alacak bir koalisyon kurulacaksa ve Rusya “Esad’sız olmaz” diyorsa bu sorun nasıl çözülecek?
Işid-pyd ilişkisi
Suriye’de Esad’a karşı savaşan muhalif gruplar, özellikle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO); Esad-PYD ve IŞİD arasında kirli bir ittifakın olduğunu Haziran ayında açıklamışlardı.
ÖSO, IŞİD’in Tel Abyad’ı aldıktan sonra tek kurşun atmadan PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’ye verdiğini, Azez şehrini aldığında aynı şeyi yapacağını söylemişti.
Temmuz’da bir Reuters analizinde “Ankara’ya göre Esad’ın IŞİD’i desteklediği” yazılmıştı.
Başbakan Davutoğlu New York’ta “Kürt siyasi hareketi anlamında PYD’nin Barzani ile rekabet halinde bir kuşak oluşturma gayreti olduğunu” söyledi. Oysa Barzani PYD ile çekişme içinde göründüğü dönemlerde bile her zaman Suriye Kürdistanı projesinde PYD ile birlikte hareket etti.
Tabloya baktığınızda PYD ve PKK’nın hem Esad’dan, hem Barzani’den; Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden destek aldığı görülüyor. Yani Esad’ın işine geldiğinde PYD’nin, işine geldiğinde IŞİD’in yanında yer alabileceği ihtimali gözden kaçmamalıdır.
Türkiye sınırında…
Aynı şekilde IŞİD-PYD arasında gerçek bir savaş olup olmadığı hiç belli değildir.
Pazar günü, Irak’ta bir süredir eğitim gören 6 bin Suriyeli peşmergenin “PYD ile IŞİD’e karşı savaşmak için Suriye’ye geçtiği” bildirildi.
Peşmergenin “PKK tarafından Türkiye’ye çekileceği söylenen PYD” güçlerinin yanında Türkiye’ye de geçmeyeceğine nasıl emin olabiliriz?
Hükümet uluslar arası stratejisini tüm olasılıkları göz önüne alarak oluşturmalıdır, risk az değil!