Artık vicdanlı hiçbir vatandaşın gönül rahatlığıyla tatil yapma imkanı kalmamıştır.
Dinlenmeyi umduğunuz her günde suçluluk duygusuyla yaşıyor, gündemden bir an uzak kalmaya dayanamıyorsunuz. Benim tatilim de böyle geçti.
Gazeteler, TV kanalları aralıksız asker-polis-sivil terör kurbanlarının, patlayan mayınların, şehirlere bile sıçrayan saldırıların haberlerini verirken yürek acısıyla kıvrandık durduk.
“20 günde 26 asker-polis, 43 Sivil öldü” haberinin çıktığı gün 6-7 şehit haberi daha geliyor.
Mayınlı tuzaklar, sınır karakoluna, polis karakoluna, terhis olan askerleri taşıyan helikoptere PKK’nın kapattığı yolları açmaya çalışan emniyet güçlerine yapılan saldırıların arkası kesilmiyor.
Güçlenen PKK ve IŞiD!
Türkiye saat başı bu acı haberlerle sarsılırken diğer tarafta PKK’nın şehirlere 80 bin silah depoladığı, Adıyaman’da IŞİD bağlantılı çok sayıda “eylem yapabilecek” militanın bulunduğu açıklanıyor. Ve ortada hala seçilmiş bir hükümet yok.
Millet umudunu Pazartesi günü bir “AKP-CHP koalisyonu”nun kurulabilmesine bağlamıştı, iki partinin yaptığı açıklamalar bu umudu da gerçekleştirmedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve sözcüsü Haluk Koç, iki liderin; Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun görüşmelerinden sonra Pazartesi akşamı yaptığı konuşmada “Bir demokrasinin olgunluğu milli iradenin yansıttığı durumun gerektirdiği çözümleri aramaktan geçer” dedi.
“Ülke sorunları yanında parti sorunlarını, çıkarlarımızı öne çıkarma lüksümüz yok, önce Türkiye” dedi.
Dakikalar önemli!
AKP sözcüsü Ömer Çelik de “Türkiye’yi hükümetsiz bırakmama sorumluluğu”ndan ve koalisyon sürecinin “meşakkatli bir süreç” olduğundan söz etti.
Bununla birlikte AKP-CHP koalisyonu mümkün olacak mı, olmayacak mı hala belli değil.
Koalisyon sürecinin “meşakkatli” olduğunu söylemek yeterli bir açıklama değil zira bu “meşakkat” terör bölgesinde ve artık her bölgede bulunan asker-polis-sivil vatandaşlar için çok daha meşakkatli.
Davutoğlu CHP ile koalisyon görüşmelerine 13 Temmuz’da başlamıştı, tam bir ay geçti. Bu bir ayda terörün verdiği zararı düşünecek olurlarsa artık dakikaların önem taşıdığını görmeleri gerekiyor.
Ne anketi bu?
Böyle bir ortamda insanlar sabırlarını korumaya, acılarına katlanmaya çalışırken verilen “son ankette partilerin oy oranı” haberlerinden daha sinir bozucu ne olabilir?
Şu parti “erken seçim istiyor”, bu partinin tabanı “koalisyon istemiyor” haberlerine nasıl dayanılabilir?
Ülke savaş meydanına döndü. “Önce Türkiye” ise önce milli iradenin çizdiği yön seçilmelidir. MHP kenara çekildiğine göre AKP ve CHP “hangi maddelerde uzlaşma sağlanamadığını” Türkiye’ye açıklamalıdır!