Dünya gündeminin bir numaralı konusu haline gelen terör Türkiye için diğer ülkelerden daha büyük bir tehdit içeriyor.
Suriye sınırına komşu olmamız ve PKK dışında diğer terör örgütlerinin de Türkiye’de hücreler kurmuş olması “ülkeye Ortadoğu ülkelerinden alınacak veya Türkiye üzerinden geçiş yapacak tek kişinin bile” sıkı araştırmalardan geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Güneydoğu’da terör sürerken büyük şehirlerde de yaşanmış olan bombalı saldırılar, son olarak İstanbul Bayrampaşa metro istasyonu yakınında patlayan bomba ve bir vatandaşın yaralanması şehirlerde ve tüm ülkede güvenlik önlemlerinin önemini göstermektedir.
Öyle görünüyor ki Putin’in Türk Hükümeti’ni “IŞİD’den petrol almak ve Rusya’da da faaliyet gösteren terör örgütlerinin Türkiye yönetimi himayesi altında saklanmasına göz yummak”la suçlaması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Putin’i ispata çağırması”na rağmen ABD’nin de bu konuda uyarısına yol açmış.
Sınırı kapatın!
ABD Başkanı Obama Erdoğan’la yaptığı görüşmeden sonra “Yabancı savaşçıların hala geçiş yaptığı, IŞİD’in ‘buradan kazandığı parayla terör faaliyetlerini finanse ettiği’ petrolü geçirdiği 98 kilometrelik sınır hattının kapatılması gerektiğini” konuştuğunu açıkladı. Bu arada Rusya Dışişleri Sözcüsü’nün “Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığına dair ellerinde istihbarat bilgisi olduğunu” açıklaması, Türk şirketinin 30milyon Euro’dan fazla tutardaki anlaşmasını iptal etmeleri de bu gerilimi tırmandırmaktan vazgeçmeyeceklerini gösteriyor.
Görünürdeki tek olumlu gelişme Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un AGİT Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde “Türk Dışişleri Bakanı’nın görüşme talebini reddetmeyeceğini” bildirmesi oldu.
Nato Akdeniz’de
Rusya ile Suriye’nin “özellikle Türkiye sınırına yakın bölgeyi istedikleri şekle sokmak için” IŞİD’e karşı operasyon bahanesiyle sergiledikleri ortaklık ve Rusya’nın meydan okuyan tutumu neyse ki NATO’nun açıkça Türkiye’nin yanında yer almasını sağladı.
Putin’in “Rus savaş uçaklarının havadan havaya atılan füze taşıyacakları” gibi çıkışlarından sonra NATO “Türkiye’nin güvenliği için Akdeniz’e savaş uçakları ve gemileri gönderileceğini, NATO’nun müttefiki Türkiye’yle güçlü bir dayanışma içinde olduğunu” duyurdu.
İngiltere, Danimarka gibi ülkeler bu görev için hazır olduklarını açıkladılar.
Umalım da Rusya ve Suriye bir “üçüncü dünya savaşı”na neden olmasınlar, insanın aklına gelmiyor değil.
Millete ceza!
Balyoz davasında haksız yere 4 yıla yakın süre “tutuklu” yargılanan Engin Alan’a devlet 1 milyon 363 bin liradan fazla tazminat ödeyecek.
Bu yanlış suçlamaları yapan savcılar kaçıyor, Balyoz-Ergenekon sürecinde de kararlar için “yargı bilir” denmiş ve sonra “Cemaatin kumpası” olarak adlandırılmıştı. Fakat benzer tutuklamalar Can Dündar-Erdem Gül olayında görüldüğü gibi devam ediyor.
Açılan davalarda çıkan yüksek tazminatları ise “millet ödüyor”. Başbakan Davutoğlu’nun da belirttiği gibi “tutuksuz yargılama” esastır, bu hatalara ve gazeteci tutuklamalarına son verilmelidir. Ortada yeterince sorun varken dünyanın tepkisini bir de yargı konusunda çekmemeliyiz!