Değerlerine sahip çıkmayan toplumlar, büyük yarışlarda yetersizliğe düşüyorlar.
İnsan kaynağına erişim çabaları sürekli olmak zorundadır.
Aksi halde teknolojinin talep ettiği araştırmalar yetersiz kalır.
Teknolojik buluşlar ve bilimsel hamleler toplumu heyecanlandırıp motive edecek yerde korkutmaya başlar.
ASELSAN yerli savunma sanayiinin en önemli kuruluşları arasındadır.
Bir yandan dışa bağımlılığı azaltırken bir yandan da araştırma geliştirme çabalarının beklediği emeği ve yaratıcılığı hayata katıyor.
Yazık ki ASELSAN’ın genç mühendislerinin kaderi 7 Ağustos 2006 tarihinde kötü anlamda değişim sinyalleri vermeye başlamıştır.
Mühendis Hüseyin Başbilen aracında boğazı ve bileği kesilmiş halde bulunmuştur.
O talihsiz olayı yenileri izlemiş, iki gün önce Ankara’da kaybettiğimiz mühendis Erdem Uğur dahil sayı 6’ye yükselmiştir.
Genç mühendisleri profesyonelce ve acımasızca hayattan koparan cinayet mi, kaza mı, intihar mı, her neyse; sebebini bulmak zorundayız.
Aksi halde yetişmiş, genç bilim adamlarını seçkin insanlar birikimimize eklemek kolay olmayacaktır.
Faili meçhul cinayetlerle kararmış güvenlik sicilimiz ASELSAN’daki rezalete sabır göstererek bize ne kazandırabilir?
Güvenlik yetkilileri komplo teorileri üretilmesinden şikâyetçi görünüyorlar.
Sekiz yılda altı ölüm olmuş.
Uzaktan bakanlar, komplo teorileri üretenlerden yakınıyorlar.
Millet susup oturacak mıydı?
Belki bu sıkıştırmalar güvenlik güçlerini utandırır da ASELSAN güvenli ve verimli bir yaşama en kısa zamanda kavuşur.
Katili bulunmamış her cinayet, yeni cinayetlerin sebebidir.
Genç mühendislerin sistematik olarak suikaste hedef olmaları, ülke için değerli, düşman için tehlikeli işler yaptıklarını düşündürür.
Katiller bu av sahasını sonuna kadar bırakmak istemeyecektir.
Yakalama çabalarını bir an bile kesintiye uğratmamak lâzım!
Utanmamış mı?
Ankara’da yapılan “Şartlı Eğitim Yardımı Programı” üstündeki tartışmalar, anlayana zihin açıcı ilâç etkisi yapmış olabilir.
Hatırlayacaksınız;
Ev sahibi vakfın başkanı kürsüye çıkıp 6 yaşındaki çocuklarla evlenilebileceğini söyledi.
Yüzü bile kızarmamış.
Bunun üzerine AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı ayağa kalkıp müdahalede bulunmuş:
“AB ile bağdaşmaz. Bu ülkede erken ve zorla evlilik halâ sorun” demiş.
Dua edelim ki AB’ye üyeliğimiz çok fazla gecikmez!