MHP yeni genel başkan adayı Meral Akşener’in bir konuşması için inceleme başlattı.
Uzunca bir süredir siyasi partilerde “lidere veya izlenen politikalara eleştiri getiren” milletvekilleri için hemen inceleme başlatılıyor.
Disiplin kuruluna sevk ediliyor ve ihraç yolları aranıyor. Kısacası “parti içi demokrasi” sözünü etmeye neredeyse hiçbir partinin hakkı kalmadı.
HDP için durum biraz daha farklı, onlar “PKK’nın tepki vermeyeceği şekilde” konuşmak zorundalar.
Bunu en açık şekliyle seçim sonrası Selahattin Demirtaş “koalisyon yapmak”tan söz ederken gördük. Kandil’den hemen “Biz onay vermedikçe kimse koalisyon filan yapamaz” uyarısı gelivermişti.
Diğer partiler için ise disiplin kurulu ve ihraç konusu artık “tüzük” filan dinlemez halde.
Geri dönüşler
O nedenle, ihraç edilenler (İki örnek; Sinan Oğan ve Süheyl Batum) mahkeme kararıyla yeniden partilerine dönebiliyor.
Parti tüzüklerine göre bir milletvekilinin “kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi” için belli şartların oluşması gerekir.
Örneğin; Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerine ve Siyasi Parti Kanunu’nda yer alan usul ve esaslara aykırı eylemlerde bulunmak.
Parti içindeki yetkisini kötüye kullanmak gibi…
Bunların arasında “parti üyeleri hakkında basın aracılığı ile gerçek dışı söylemlerde bulunmak” da var.
Kaçkınlar, ucubeler!
Meral Akşener’i ihraç edeceklerse bu maddeyi kullanacaklar demektir. Ancak…
Olağanüstü kurultay isteyen, bunun için gerekenin üstünde imza toplayan, Genel Merkez “mahkemeye gidin” deyince mahkemeye giden çok sayıda delege ve milletvekili var.
Olağanüstü kurultayda genel başkanlığa aday olacak isimler uzun zamandır biliniyor.
Devlet Bahçeli ise önceleri sadece “olağanüstü kurultay olmayacak” derken mahkemenin kurultay yönündeki kararından sonra “Paralel”e geçiş yaptı ve bu çok sayıda partili ve adaylar için;
“ Paralel artıkları”, “Paralel’e teslim edecek partimiz yok”, “Okyanus ötesi kaçkınlar”, “Bu ucubeler” gibi akla gelmeyecek hakaret ifadeleri kullandı.
Değişimden kaçış yok!
Genel Başkan adaylarından Meral Akşener bu laflardan sonra “Eğer bu çevrelerin iddiası doğru ise ve Sayın Ekmelettin İhsanoğlu bir paralel projesiyse, ben de MHP için paralel projesiysem, ‘baş paralel’ de Sayın Bahçeli oluyor” demişti.
Söylediklerini devamı vardı; “Ama bu doğru değil. Türkiye’de son dönemde birinin kafasına taş düşse birkaç yıl önce Ergenekoncu’ydu, şimdi Paralelci. Yarın ne olacak bakacağız.”
Yani Akşener’in sözü “varsayım” niteliğinde, Bahçeli’nin hakaretleri ise açık ve net.
Bu durumda, Akşener için inceleme yapılıyorsa tüzüğe göre Bahçeli için de yapılmalıdır.
Avrasya Kamuoyu Araştırma Merkezi’nin 24 il, 60 ilçede yaptığı ankette “Akşener genel başkan olursa MHP oylarının yüzde 20’lere çıkacağı” görülmüş.
Bir genel başkan partisini seviyorsa böyle bir durumda direnmekten ve zaman kaybettirmekten vazgeçmelidir.
Aynı “değişim gereksinimi” CHP için de geçerlidir.
Hele de anketler ve yeni bir parti kurulması ihtimali “oyunun daha da düşeceği” endişesi yaratırken!