Mustafa Koç’un cenaze töreninde ve duasında insanlar sel oldu aktı, sokaklara caddelere sığmadı. Halkın, sevenlerinin aileye başsağlığı dilemek için oluşturduğu uzun kuyruklar bitmek bilmedi.
Kalabalık arasında konuştuğum bir vatandaş “Ben aileden hiç kimseyi tanımıyorum ama onların ve Mustafa Bey’in bu ülkeye yaptığı iyilikleri biliyorum. O nedenle burada bulunmayı görev bildim” diyordu.
O sadece bireysel yardımlarla değil, her alanda ülkesine sağladığı büyük katkılarla, demokrasiye, Cumhuriyet’e, Atatürk’e, değerlerimize olan saygısıyla da gönüllerde yerini almıştır.
Böylesine büyük bir sevgiyle ebediyete uğurlanan değerli iş adamımız Mustafa Koç’a bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. Yeri cennet olsun.
Çember daralıyor
Hayatının baharında 23-25 yaşında terörle kaybettiğimiz şehitlerin, ailelerinin, evlatlarının acısı da dayanılır gibi değildir.
Artık PKK terörü öyle bir hale geldi ki, her gün izlediğimiz şehit cenazeleri toplumu “normal yaşamını sürdüremez” bir mutsuzluk psikolojisine getirdi.
Türkiye’de terör adı altındaki bu vahşetin Suriye ile yakından bağlantılı olduğu, PYD-YPG ile PKK’nın sıkı bağları herkes tarafından bilinmektedir.
Bununla birlikte ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın konuşmaları, “PYD ile ortaklıklarının süreceğini” anlatmış olması, Rusya’nın sınırlarımızda yaptıkları Türkiye’nin çevresinde oluşan tehlikeli çemberin daraltıldığını gösteriyor.
ABD, Rusya, Suriye hükümeti ve AB ülkeleri topluca PYD-YPG’ye, dolaylı olarak da PKK’ya yardımı sürdürüyorlar.
Binlerce silah…
Nitekim verdikleri bu destek Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından dile getiriliyor.
Son olarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “YPG’nin de Cenevre’de yapılacak olan Suriye ile ilgili toplantıya katılmasını” isteyen ülkelere bunun son derece tehlikeli olduğu, terör örgütlerinin müzakere heyetleri içinde olmaması gerektiği açıklamasını yaptı.
Fakat ortada “müzakere heyeti içinde olmalarından” çok daha tehlikeli gelişmeler var.
Bakan bu açıklamayı yaparken Çekoslovakya Bakanlar Kurulu, Barzani’nin peşmerge güçlerine binlerce silah ve milyonlarca mermi göndereceklerini duyurdu.
Işid mazereti!
Bu silahlar daha önce de ABD ve diğer ülkelerden PYD’ye, peşmergeye gönderildi.
Silahların pazarlarda satıldığı Avrupalı gazeteciler tarafından “markalarıyla” ortaya çıkarıldı.
Sonunda rahatça PKK’ya ulaşacak silahlar ve mühimmat sürekli olarak takviye edildiğine göre PKK’nın kanlı saldırılarda silah sıkıntısı yaşamayacağı açıktır. Batı ülkeleri kendilerine de zarar veren IŞİD’in silah kaynaklarını kurutmaya çalışırken, bu konuyu dikkatle izlerken PKK terör örgütünün silah kaynağını bizzat güçlendirmektedir.
Hükümet bu çelişkiyi son konuşmalarda ABD ve AB’ye bir ölçüde anlatılmaya çalıştı. Gayretimizin bir sonuç vermeyeceği ise son gelişmelerle görülüyor.
Türkiye’yi Ortadoğu kaosuna sürüklemek için aralıksız terör uygulayan PKK ve IŞİD’e karşı yalnız kalmak istemiyorsak bu konuyu ısrarla gündemde tutmaktan vazgeçmemeliyiz!