İdamla ölmeyi hak etmek!

Ceza infazının meşru kıldığı araçlara ve yöntemlere işkence dahil midir?

İdam cezası, yani işkence, tarihin en eski ceza verme yöntemidir.

Ama ağır suç işleyenlere karşı toplumda uyanan nefret ve öcalma duygusu yine de işkenceyi cezanın meşru bir tatmin yolu niteliğine yükseltmez.

Ceza vermek niyetine öldürmek bu uygulamanın zemini olan toplumun gelişmişlik düzeyi ile bağlantılıdır.

Türkiye’de kadınlara yönelik cinayetler her yıl dev adımları ile ilerliyor. Bu ilerleme kültürel gerilemenin de hızını ve ölçüsünü gösteriyor.

Toplum vicdanında darbe etkisi yapan cinayetler karşısında düştüğümüz çaresizlik akla hemen “öldüren öldürülsün” anlayışı ile idam cezasını hatıra getiriyor.

Gündemimiz yine idam cezasına kilitlenmiş durumda.

“Medeni insan” sayılmak ve sağladığı anlayış ve merhametten yararlanmak korunma, kurtulma değildir.

TÜSİAD’ın eski Başkanı Ümit Nazlı Boyner dün yükselen nefreti ümitsizce frenlemeye çalışıyordu:

“Sayın yöneticilerimiz; sıkışınca idam hangi hukuk anlayışına uyuyor, yapmayın!”

Haberin Devamı

Ümit Boyner “öldürmesinler, hadım etsinler” diyordu.

Peki bu tepki okumuşlar için ölçü olabilir mi?

Hayır.. Avrupa Bakanımız Volkan Bozkır daha gerçekçi bir örnektir:

“Benim kızıma yapılsa, alır silâhı cezasını ben verirdim!”

Belli ki jüri olsa hüküm “hadım etsinler” olacak..

Güven eksiği

Çözüm Süreci’nin buraya kadar gelmesi başarılı bir iştir.

Ama son yaklaştıkça zorlukların artacağı bellidir.

İktidar çözüm yolunda yüksek beklentiler yaratarak hata yapmıştır.

PKK yöneticileri bile pazarlık masasında vaat edilecek hakları gerçekçi bulmakta zorluğa düşüyor.

Demirtaş’ın uyarıları yeterince açık.

HDP lideri hükümetin Öcalan çağrı yapsın baskısı oluşturacak yerde üstüne düşen görevleri yerine getirmesini beklediklerini ifade ediyor.

Oysa iktidarın amacı “seçim öncesi kendine yarayacak bir hamle fırsatı” yaratıp kullanmaktır.

İktidara dönük değerlendirme cesaret verici değildir.

Demirtaş iktidarın peşinde olduğu hamlenin ciddiyetten yoksun olduğu ayrıca böyle bir adım atma konusunda niyet de taşımadığı düşüncesini besliyor.

Haberin Devamı

Sürecin en zayıf noktası, güven duygusu ihtiyacının belirdiği yerler ve anlardır.

CHP’nin itirazı haksız değildir;

“İktidar barış sürecinde ciddi olsa iç güvenlik yasaları yerine barış yasalarını getirirdi.”

Güven eksiği giderilmelidir!

DİĞER YENİ YAZILAR