Türkiye’de “darbe girişimi, darbe kumpası, darbe ihtimali” derken yıllardır darbe lafı olmayan bir gün yaşamadık.
Yıllarca bütün gündemimizi işgal eden, medyada 24 saat izlediğimiz, her gün yeni bir köşeden silahların, mühimmatın çıktığı Balyoz-Ergenekon süreci “Cemaat’in kumpasıydı” denerek kapatıldı.
Tam “Artık kurtulduk şu darbe lafından, geceler boyu ekranlarda anlatılan kurgulardan” derken bu kez FETÖ darbe girişimi geldi.
Son yıllara kadar birçok kişi, özellikle TSK mensupları “Gülen Cemaati devleti sardı. Emniyet, Yargı, Ordu, Eğitim sistemi ellerine geçiyor” dediğinde Hükümet mensuplarının bu iddiaları reddettiği ve hiçbir önlem alınmadığı biliniyor.
Ordu değil, Cemaat!
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ “15 Temmuz’u bir askeri darbe olarak değerlendirmiyorum. TSK’ya sızan Cemaat’in darbesidir. Planlayan, uygulayan ana iskelet Cemaat’tir” dediği TV konuşmasında Hükümeti de uyardığını ama konuya ilgi gösterilmediğini söylemişti.
Emniyet, yargı, TSK, Milli Eğitim ve diğer bakanlıklardan, Diyanet İşleri’nden ve birçok kurumdan binlerce kişi işten çıkarıldı, gözaltına alındı, tutuklandı.
Bu kurum ve kuruluşlar kapatılmazken (İlker Başbuğ’un yorumu doğru olmasına rağmen) KHK ile “askeri liseler, harp okulları, astsubay hazırlık okulları” kapatıldı.
Şimdi örneğin; “2010’da KPSS’de soru çalanların atamaları iptal” ediliyor.
Peki, sivil-askeri tüm önemli sınavların soruları çalındığı zaman “en tepede, sorumlu” olan kişiler neden yargılanmıyor?
Yıllar boyunca askeri okullara, polis akademilerine giriş sınav soruları da çalınmış, bu sayede sayısız FETÖ’cü askeri okul ve harp okullarına, Emniyet’e girmiş, yükselmeleri için önlerindeki isimler “bir şekilde yok edilerek” üst rütbelere gelmişlerdi.
Özel, Akar ve diğerleri…
Cumhurbaşkanı Erdoğan askeri okulların kapatılması konusunda konuşurken “Necdet Özel ve Hulusi Akar’ın ‘sivil liseden’ olduklarını, ‘askeri liseden’ gelenlerin çoğunun ise darbe girişiminde yer aldığını” söyledi. Oysa “darbe girişiminde ter alan generallerin yüzde 70’i” Özel döneminde terfi ettirilmiş.
Özel’in kendisi bile darbe girişimiyle ilgili konuşmasında: “Asker-sivil sorumlu makamlarda oturanlar olarak hepimizin milletten özür dilemesi gerekiyor. Millet hepimizi affetsin” dedi.
Genelkurmay Başkanı Akar’ın “15 Temmuz günü Hakan Fidan’dan darbe uyarısını aldıktan saatler sonra bile önlemek üzere harekete geçmemesi, kimseyi uyarmaması, odasına giderek beklemesi” hala cevaplanmamış konulardır.
Olması gerekenden hızlı ve önü açılarak yükselişi, onun döneminde de Kara Harp Akademisi sorularının çalınması gibi konular da o dönemleri anlatan kitaplarda yer alıyor. Söylemek istediğim şu ki; FETÖ soruşturmalarında binlerce kişi sorgulanır, tutuklanır, FETÖ’ye yakın kişilerin mal varlığına bile el konurken, FETÖ liderini “izinle” ziyaret eden milletvekilleri dahil, üst düzey hiç kimseye hesap sorulmuyor.
Bunun adaletsizlik olduğu halk nezdinde konuşulmaktadır, hatırlatmak istedim.