Türkiye’nin içerde ve dışarda bin türlü sorunu, problemi var ama gündem birdenbire tümüyle 2019 seçimlerine kilitlendi.
Durum böyle olunca “erken seçim” de konuşulmaya başlandı.
Oysa ülke bir referandumdan yeni çıktı, her seçim ve referandum zamanı durduruyor, maddi ve manevi zararlar giderek artıyor.
Uzun tatillerin etkisi de aynı.
Bunca sorunlu bir süreçte tatil değil, devletin hükümetin bunlara tek tek eğilmesi, toplumun da işine gücüne bakarak ülkenin kalkınmasına katkıda bulunması gereken zamandayız.
Yüzde 49 ve yüzde 51
Cumhurbaşkanı Erdoğan Giresun’da yaptığı konuşmada “16 Nisan referandumunda alınan yüzde 51.4 oy Ak Parti oyu değildir. ‘Hayır’cıların aldığı yüzde 48.6 oy da sadece CHP oyu değildir” dedi.
Çok doğru. Peki, konuşmalarında “Ak Parti teşkilatlarında yorgunluk olduğundan, teşkilatları güçlendirmek gerektiğinden” söz ettiğine göre acaba bir erken seçim hala olabilir mi?
Aslına bakarsanız Türkiye’de artık hiçbir konuda “kesinlikle olmaz” demek mümkün değil, beklenmedik her gelişme olabiliyor.
Olası bir seçimde ise iktidar partisinin karşısında; referandumdaki gibi aynı görüşte birleşmiş değil, oranlara bölünmüş partiler var.
MHP’nin durumu
Bunlar arasında kilit roldeki parti -eğer barajı geçerse- MHP, MHP ve Bahçeli için en büyük korku ise Meral Akşener’in kurmak üzere olduğu parti.
Eğer barajı geçerse diyoruz çünkü MHP, Bahçeli’nin 7 Haziran sonrası gösterdiği uzlaşmaz tutumun etkisiyle 5 ayda 39 milletvekili kaybetmiş, partisinin oyu yüzde 16.8’den 11.8’e düşmüştü.
Bunun üzerine “genel başkan değişikliği” isteyen parti içi muhaliflerinin olağanüstü kongre yapılması talebine karşılık hemen hepsi disiplin yoluyla ihraç edilmiş ve onları destekleyen çok sayıda teşkilat da ya istifa etmiş veya kapatılmıştı.
Bütün bu engellere rağmen MHP’de değişim talebinden vazgeçmeyen muhaliflerin önünü kesmek için Bahçeli o günlerde “Okyanus ötesinden hazırlanmış oyunları bozmak için elimizden geleni yapacağız” gibi ifadeler bulunan konuşmalar yaptı.
Hukuk dışı siyaset
Birkaç gün önce kongre sürecini hatırlatacak şekilde MHP Kocaeli Gölcük İlçe Teşkilatı yönetimi ve üyelerinden 410 kişi “Meral Akşener’in kuracağı partide yer alacaklarını belirterek” istifa etti.
Bursa Yenişehir’de 215 kişi “Ülkücülerin MHP politikalarından rahatsız olduklarını” söyleyerek partiden ayrıldı.
Bu gelişmeler üzerine ilginç bir şekilde MHP yönetimi yine aynı yöntemi denedi.
Kongre tartışmaları sırasında Bahçeli ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın yaptığı “okyanus ötesi” yakıştırmasıyla ürkütme baskısını bu kez MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman üstlenmişti:
“Okyanus ötesinden beslenen kökü içerdeki dış mihraklar bedeli ne olursa olsun amaçlarına ulaşamayacak.”
Siyasette hiç değilse “asgari etik kurallarına” uymak gerekir.
MHP yönetimi artık bu hukuk dışı kolaycılığa son vermeli, her zora geldiğinde rakip gördüğü kişi ve kitlelere böyle bir suçlama yapıştıramayacağını görmelidir.