Farklı konularda ama hayati önem taşıyan olaylar artık öyle hızlı gelişiyor ki doğru ileyanlış, gerçek ile algı operasyonları birbirine karışıyor.
Türkiye’de dış kaynaklı terör ve buna bağlantılı olarak, aynı anda süren PKK terörüsöz konusu.
Atatürk Havalimanı saldırısını gerçekleştiren canlı bombalardan ikisinin, daha önce başka bazı saldırılarda olduğu gibi “Çeçen kökenli olduğu” açıklanmıştı.
İngiliz gazetesi Guardian 1 Temmuz’da “Suriye’de IŞİD içinde savaşan 2 bin Çeçen olduğunu” yazdı.
Times ise “İstanbul’daki saldırının beyninin bir Çeçen olduğu” ile ilgili analizde;
“Uluslar arası Kriz Grubu Şubat raporunda ‘Moskova Çeçen savaşçıların Suriye’ye gitmesini hoş karşılıyor hatta kolaylaştırıyor, bu yolla onları Rusya’dan uzaklaştırmış oluyor’ dendiğini” yazdı.
Öyle anlaşılıyor ki Rusya’nın tercih ettiği yöntem en çok Türkiye’ye zarar veriyor.
Rusya’dan Suriye’ye gidip IŞİD’e katılanlar daha sonra Türkiye’ye geçerek (bu kadar kolay neasıl geçtikleri ayrı bir konu) bombalı eylemleri planlıyor ve gerçekleştiriyorlar.
Muhalifler desteklendi mi?
Dün Fatih’te oturan bir okurum dehşet içinde “Kadir gecesi Fatih Camii’ne yakın bir yerde seyyar satıcı kılığında bir teröristin 70 kilo bomba ile yakalandığını, bulunduğu noktanın ise kendilerine çok yakın olduğunu” anlattı.
Bugün Türkiye’de PKK terörü dışında yaşanan tüm terör olaylarının baş kaynağıSuriye’deki savaş ve bizim bu konuda izlediğimiz politikadır.
Birleşmiş Milletler hala “Türkiye ve Rusya’nın Suriye krizinin çözülmesinde birlikte çalışmasından memnunluk duyulacağını” söylüyor.
Oysa Rusya’nın amacı “Esad ve ABD ile birlikte PYD’ye alan kazandırmak”…
Türkmenleri yok etmek de planın içinde, Türkiye ise bunların karşısında.
IŞİD’in ne zaman kime hizmet ettiği belli değil. ABD’nin baştaki “muhalifleri destekleme” sözü ise (Türkiye olayın içine itildikten sonra) tamamen unutuldu.
Uydu bir devlet
Birkaç gün önce söz ettiğim “Şam Cephesi Sözcüsü Muhammed Ahmet”in anlattıklarından farklı bir bölüm alalım.
“PYD 1.5 yıl öncesine kadar küçük bir grup iken IŞİD’in Kobani saldırısı sonrası ABD eliyle düzenli bir ordu haline getirildi.
Esas hedef Türkiye sınır hattını kontrol eden ‘uydu bir devlet’ oluşturmak.
PYD istenen seviyeye gelince ABD bir sonraki planı devreye soktu.
IŞİD’in kontrol ettiği bölgelerden çıkarılması için ABD-PYD birlikte saldırı başlattı. Şurası ilginç ki, IŞİD’in tüm hareketliliği ‘ABD üzerinden PYD’ye alan açma’ amaçlıgerçekleşiyor ve sonrasında kurulacak etnik Kürt devletinin alt yapısı oluşturuluyor”.
Şam Cephesi Sözcüsü “Afrin-Cerablus bağlantısının sağlanması ABD-PYD’nin tek motivasyonu, bölge yakında PYD’ye teslim edilecek” diyor.
Menbic saldırısının “aynı amaca; Azez’e daha fazla yaklaşmaya hizmet ettiğini, ”söylüyor. Bunun arkasından 6 ay içinde kuzeyde federal bölge adı altında devlet ilan edilecek diye uyarıyor.
Saldırılarda detay incelemeden önce bu gelişmelerle ilgilenelim, asıl mesele budur çünkü!