ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi dünya çapında bir kıyamet yarattı.
Filistinliler Gazze sınırına toplandı, sınırı geçmeye çalıştı.
İsrail yağdırdığı bombalar, kurşunlarla bebekleri, çocukları bile içine alan 62 kişiyi katletti, binlerce kişiyi yaraladı.
Ramazan arifesinde bu vahşete karşı Türkiye’nin tüm illerinde vatandaşlar protesto gösteriyle ayağa kalktılar.
İsrail’le anlaşmalar
İsrail’in tam bir soykırım olarak nitelenecek bu saldırısı dünyanın her köşesinde benzer bir tepkiyle karşılaştı.
ABD’nin kendi içinden ve İngiltere’den Brezilya ve Arjantin’e, Hindistan’a kadar çok sayıda ülkede ABD ile İsrail’e karşı öfkeli protestolar yapıldı.
Ankara’da CHP’nin Meclis’e verdiği “İsrail’le tüm anlaşmalar iptal edilsin” önerisinin Ak Partililerin oylarıyla ret edilmesine ana muhalefet partisi tepki gösterdi.
Ak Parti’nin bugüne kadar “yolsuzlukların, çocuk istismarının, 15 Temmuz’un siyasi ayağının, Çiftlik Bank’ın araştırılması” gibi konularda verilen önergeleri ret etmesi eleştirilebilir.
Duygusal olarak baktığımızda “İsrail’le tüm anlaşmaların iptali” önerisinin ret edilmesi de tepki çekecektir. Ancak…
O zaman ABD’de farksız!
Eğer siyasi veya insani yanlışlara imza atan ülkelerle tüm anlaşmalar iptal edilecekse, örneğin ABD’nin İsrail katliamındaki rolü de İsrail’den az değildir.
İsrail’le anlaşmaları iptal edeceksek, ABD ile de iptal etmemiz gerekir.
Rusya veya Yunanistan, Irak veya Almanya ciddi bir yanlış yaptığında onlarla da tüm anlaşmaları iptal etmek gerekir. Siyaset ve ekonomi arasındaki bağlantı birbirini etkilese de bu etkileşim bir anda ülkeler arası tüm ilişkileri koparacak düzeyde olamaz.
Türkiye -en azından şu andaki ekonomik durumunda- ticaretini etkileyecek adımlar atamaz.
Evet, tüm insanlık ve Türkiye büyük öfke içinde ama yine de fevri kararlar almaktan, öneriler vermekten kaçınmak akılcı yoldur.
Şaibeli seçim…
Birkaç gün önce Irak Kerkük’te Türkmenler “seçimlere şaibe karıştığı” iddiasıyla sokağa indi ve sandıkların kasabalardan çıkmaması için yolları kapattı.
Irak Başbakanı İbadi seçimde usulsüzlük protestoları üzerine “oyların yeniden sayılması” talimatı verdi.
Türkmenler, Türkmen bölgelerindeki seçim merkezlerinde “PYD adaylarının Türkmenlerden çok oy aldığını”, bunun mümkün olamayacağını söylüyor ve “oyların elle sayılmasını” istiyor.
Başbakan İbadi bunu da kabul etti.
Ancak “Seçim Kurulu’nun buna uymaması” Türkmenleri daha da çok tepkiye yöneltti. Seçim Kurulu binası önünde binlerce Türkmen eylemlerini sürdürüyor, bu eylemler belki de seçimlerin tekrarlanması sonucunu getirecek.
Görüldüğü gibi Türkmenlerin Kerkük’teki Seçim Kurulu sorunu “Türkiye’deki YSK sorununu” andırıyor.
24 Haziran seçimlerinde “parmak boyası”nın kullanılması, uzun da sürse “oyların elle sayılması” bizde de benzer sorunların yaşanmasını önleyecektir.