Siyasi mücadele değil de sanki siper savaşları yapılıyor.
Devlet hele bir de yargı kaynaklı karmaşaya düşmüşse yaşam daha da zorlaşıyor. Bir tedirginlik ve güvensizlik toplumun tüm alanlarını kaplıyor.
Bizim duygularımız keskin pişmanlıklarımız erkencidir.
Düşünüyor insan: AB reformları arasında idam cezasını kaldırmış olmasaydık başımıza neler gelecekti?
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ölüm cezası olarak çıkacaktı.
Bu melânetin yükünü taşıyamazdık.
Katillerin, sapıkların yalanları üstüne kurulu iftiralar, Cumhuriyet tarihimizi kirletmiştir.
Yargı temizlenmek içindir.
Ama adaleti tartışmalı bir düzen pişmanlığını bile fark etmeyen yığınlar üretir, bölünme riski ve kırılganlığı yüksek yeni cepheler oluşturur.
Mahkemeler bile haklıyı haksızı birbirinden ayıracak yerde kendileri sorunun parçası hâline gelirler.
Yaşadığımız tedirgin edici karmaşaya anlam vermek kolay değil.
Oynanan oyun bir post kavgası mıdır, yoksa paralel devletin son kozlarını oynaması mı?
Millet Meclisi özel yetkili mahkemelerin varlığına son verdi. Bu adım, özel mahkemelerden türeyen adaletsizliklerin umarız ki sonu olacaktır.
Ama mahkeme (İstanbul 13. Ağır Ceza) tahliye taleplerini reddettikten başka özel yetkili mahkemeleri kapatan yasanın anayasaya aykırı olduğunu iddia etti.
Direnen mahkeme karmaşası uzamamalıdır.
Özel yetkili mahkemeleri kuran yasayı da varlığına son veren yasayı da TBMM yapmıştır.
Özel mahkemelerin kendileri de verdiği kararlar da artık yok hükmündedir.
Artık mahkeme bile değiller!
Hangi hırsızlık?
Anadolu’da çok söylenen bir sözdür;
“Açtı ağzını, yumdu gözünü” derler.
Muhatabını paylayan büyükler, kızgın eleştiri ve nasihatlerini böyle anlatırlar üçüncü kişilere.
Başbakan’ın her konuda vatandaşa yaşam kalitesi ile ilgili olarak verdiği nasihatler ve bunları kızgınlık ve bağırma tonu ile tekrarlaması yukarıdaki nitelemeyi hatırlatıyor.
Dünkü mitinglerinde şunu söyledi:
“En büyük yolsuzluk ve hırsızlık milli irade hırsızlığıdır!”
Ne demek istiyor Başbakan?
Öbür hırsızlıklara yeşil ışık mı?
Milli irade hırsızlığının en yalın şekli seçimde hileye bulaşmak, oy hırsızlığı yapmaktır.
İnsaflı olalım; bu suçu işleyen muhalif parti göstermek zordur.
Ama hileye meydan vermemek için örgütlenmeye çalışan partilerin tümü muhalefet olduğuna göre...
Buna uygun deyiş de var:
“Kişi kendinden bilir işi.”
Hilebazlık imasının muhatabı yoktur.
Başbakan günaha giriyor!
Direnen mahkeme
Haberin Devamı