Dün ilk kez Genelkurmay yerine Çankaya Köşkü’nde yapılan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı 5 saat sürdü.
Aynı gün içinde TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Başkanlık Divanı üyeleri de Cumhurbaşkanı’nı ziyaret ettiler.
Erdoğan’ın bu görüşmeden sonra yaptığı açıklama önemli değişikliklerin beklendiğini gösteriyor.
Açıklamada “MİT ve Genelkurmay Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na, Kuvvet Komutanlıkları’nın da Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması”nın istendiği var.
Anayasa meselesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan “İktidar ve muhalefet anlaşırsa böyle bir düzeni harekete geçirelim” demiş.
İktidar ve muhalefetin anlaşması önemli çünkü bu kararların hepsi büyük değişiklikler olacak ve hepsi “Anayasa değişikliği” gerektiriyor. “Yasama”da çoğunluğun ve “yürütme”nin, ayrıca cumhurbaşkanının aynı partiden olduğu Türkiye şartlarında “yargıya atamalar”ın da aynı parti tarafından seçilen ve başında Adalet Bakanı’nın olduğu HSYK tarafından yapılması zaten kuvvetler ayrılığını hali hazırda ortadan kaldırmış durumda.
Yargıtay üye sayısının 300’e ineceği söylendi ve HSYK bir seferde üyelerin 267’sini atadı. Danıştay üye sayısının 90’a ineceği söylendi, HSYK 75 üyeyi atadı. Liyakat ne kadar rol oynadı bilinmiyor.
Genelkurmay ve MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na, Kuvvet Komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması ise yepyeni sorunlar çıkarabilir.
Sembolik ünvan!
Konuştuğum Anayasa hukukçuları şunları söylüyor:
Demokratik ülkelerde askeri birimler Savunma Bakanlığı’na bağlıdır. Bizde icra makamı “yürütme yani hükümet olduğu için” bu tür yetkiler Başbakanlığa bağlıdır.
Anayasa’ya göre Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı da Başbakanlığa bağlı olduğuna göre bu yetkilerin değişmesi için Anayasa’yı değiştirmek gerekir. Ancak… Bu kurumların “icra yetkisi olmayan” Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması parlamenter sisteme uygun değildir. Bu ancak başkanlık veya yarı başkanlık sistemlerinde olabilir. Ayrıca… Genelkurmay “Cumhurbaşkanı”na, Kuvvet Komutanlıkları “Milli Savunma Bakanlığı”na bağlandığı takdirde Genelkurmay Başkanı “sembolik” bir niteliğe dönüşür, ordudan soyutlanır.
Emir-komuta zinciri
Hiçbir kuvvet komutanlığı kendisine bağlı olmayan bir Genelkurmay başkanı ile Silahlı Kuvvetler içinde nasıl bir emir-komuta zinciri olabilir?
Bunun “bakanlıkların Başbakanlığa bağlı olmaması” gibi bir durumdan farkı yoktur. Sahil Güvenlik ve Jandarma İçişleri Bakanlığı’na, Kuvvet komutanlıkları Savunma Bakanlığı’na, Genelkurmay Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olduğunda ordunun emir komuta zinciri önemli ölçüde zayıflar.
Darbe olmasın diye “emir-komuta” kaldırılıyorsa darbe olmaz ama ordu ulusal güvenliği de sağlayamaz. Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarının ikisini birlikte Milli Savunma Bakanlığı’na bağlamak daha doğru bir karar olacaktır. Yapılan bilimsel açıklamalar böyle… Harp okullarında “Cemaat’ten olmayan öğrenciler”e yıllarca yapılan işkence haberleri aslında önemli olanın eğitim mekanizması ve sınavların, harp okullarının sıkı şekilde denetlenmesi olduğunu açıkça gösteriyor!