Türkiye adeta bir alacakaranlık kuşağına girmiş gibi. Akıl almaz olayların, saldırıların ardı arkası kesilmiyor.
Kimin ne yaptığı, hangi terör örgütünün hangi köşede eylem hazırladığı ve düzenlediği, içerde ve dışarıda kimlerin ve hangi devletlerin hangi terör örgütüyle plan yürüttüğü belli değil.
Televizyonlarda bazı konuşmacılar devamlı olarak “Bizdeki terör diğer ülkelerde de var” deseler de Türkiye’de her gün yaşanan, son aylarda İstanbul’a, Ankara’ya kadar yayılan olayların yoğunluğu Batı’yla kıyaslanamaz.
IŞİD ve PKK’nın ülke çapında yürüttüğü, adeta paralel saldırıların artışı “Türkiye’de bulunan terörist sayısının çok fazla oluşu” ile ilgilidir ki Batı medyası bunu rakamlarla açıklıyor.
İstihbarat ve uyarı
Bir Avrupa ülkesi “tek terörist”i kovalarken bizde binlercesi hücreler kurmuş durumda.
Bir bakıyorsunuz “IŞİD lideri hastaneden kaçtı” haberi çıkıyor, arkasından “Paris’teki IŞİD bombacıları Türkiye’ye geçti” haberi geliyor. Dün son olarak “Antalya’da 3 IŞİD’linin yakalandığını” duyduk.
Dünya tarihinin en kanlı terör örgütü olarak gösterilen bir örgütün bu yayılması “en üst düzey güvenlik önlemleri”nin alınmasını gerektirir. Burada istihbarat servislerinin çok özenli çalışması ve uyarıların zamanında yapılması gibi 2 hayati noktayı atlamamak önemlidir.
Panik olmasın diye halka önceden uyarılar yapılmadığı takdirde kayıplarımızın büyümesi tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Unutmayalım ki Sultanahmet saldırısında tur operatörünün canlı bombayı görüp uyarmasıyla çok sayıda hayat kurtuldu.
Yanlış bilgiler
Batı’daki haber ajansları ve medyanın Türkiye’deki “PKK terör örgütü saldırıları”nı yıllardır olduğu gibi hala “Türk ordusu veya Türk hükümeti” ile “Kürtler” arasında çatışma olarak verdiği görülüyor.
Bu haberler HDP eş genel başkanlarının kasıtlı “savaş” söylemlerinden çıkarılıyor.
PKK yollara bombalar yerleştirir, devlet binalarına saldırıp can alırken bu haberleri “askerin operasyonu yüzünden olmuş” gibi gösteren açıklamalar yapıyorlar.
Dünyanın olayları tersten okumasına bugün izin vermek, yarın olacak gelişmelerin Türkiye aleyhine dönmesine neden olacaktır. PKK ve HDP açıklamaları tamamen bu şartı sağlamaya yönelik görünüyor.
Okullara saldırı
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Beyaz’ın televizyon programıyla ilgili açıklamasından sonra “Barış demekle, çocuklar ölmesin demekle PKK’lı olmazsınız, Kürt olmazsınız korkmayın, insan olursunuz” dedi.
“Bunu söylerseniz kimse savaş politikalarını yürütemez” diye ekledi. O “çocuklar ölmesin deyin” tavsiyesi yaparken, destekledikleri PKK dün içinde öğrenciler varken 8 okula ve bir yurda molotof kokteylleriyle saldırdı.
Önceki gece Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Emniyet’e saldırarak 1 polisi şehit etti, “3’ü bebek” 5 sivili katletti, 43 kişiyi yaraladı.
Demirtaş “müzakere masasına dönülmeli” diyor, bu cinayetlerle nasıl olacağını da söylesin.
“Kürdistan küllerinden doğacak, Kobani’de olan burada olacak” diyen de kendisi olduğuna göre, “neyin müzakere edileceğini” de söylerse iyi olur.