Son Ankara saldırısı bizi yeni çözüm arayışlarına iterken Batı ülkelerini de iyice telaşlandırmış görünüyor.
Onların telaşı “Türkiye’ye ne olacak” sorusundan çok “Bize ne olacak, bu kaos AB’ye de sıçrar mı” çerçevesinde…
Pazartesi günü Independent gazetesi “Ankara’daki bombalı saldırı Batı ülkelerinin başkentlerinde de alarma yol açacaktır. Zira bir NATO üyesi olan Türkiye uzun süredir Avrupa ile ‘Suriye-Irak ve ötesi” arasında bir tampon bölge olarak görülüyordu” diye yazdı.
“Veto ederiz”
Doğrusu, PYD-YPG-PKK’ya her tür desteği veren Rusya, ABD ve AB ülkelerinin, Türkiye’deki korkunç terör saldırılarının ardından taziye mesajları yayınlaması artık komediye dönen bir çelişkidir.
Türkiye’yi “terör ve mezhep savaşları içinden çıkamayan Ortadoğu ülkeleriyle aralarında “tüm tehlikelerle kendi içinde boğuşacak bir tampon bölge” olarak gören Batı ülkelerinin bizi saf yerine koymasına tepki göstermek için neyi bekliyoruz? Biz “Avrupa yolunda ilerleyen bir ülkeyiz ve Haziran’da serbest dolaşım hakkı alacağız” açıklaması yaparken birçok ülke şimdiden “bunu kabul etmeyeceklerini” açıkladı.
İngiltere Maliye Bakanı Osborne “Türkiye’nin üyeliği yakın zamanda hesapta yok. Bizim de bu konuda veto hakkımız var, AB’ye yeni üye kabul etmeyeceğimizi ve dolaşım hakkı verilmeyeceğini ifade ettik” dedi. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiadis de daha önceki sözlerini tekrarlayarak “Türkiye için yeni fasılların açılmasına izin vermeyeceklerini” söyledi.
Rusya-ABD anlaşmaları
Suriye’de Türkiye sınırı boyunca ABD ve Rusya’nın da desteğiyle “Arapları, Türkmenleri, muhalifleri katlederek, göçe zorlayarak ilerleyen PYD-YPG’nin PKK’nın Suriye kolu olduğu ortadadır.
ABD bunu çok iyi biliyor, istihbarat sitelerine koyuyor ve YPG içindeki ABD askerleri de açıklıyor. Putin, Obama ile görüştükten sonra “Suriye’deki hava gücünü çekmeye hazırlandığını” açıkladı.
Bu konuşmada Obama’ya “Suriye’de koydukları hedefe ulaştıklarını, artık tarafların kalıcı barışı sağlama çabalarna destek verilmesi gerektiğini” söylemiş.
Koydukları hedef neydi acaba? “IŞİD’le mücadele için hedefleri vuruyoruz” dediklerine göre IŞİD bitti mi? Yoksa muhalifler istedikleri kıvama mı geldi?
İsrail ve Kürt devleti
PYD’nin Kuzey Suriye’de kantonlar ilan etmesine ve sonunda “Hatay-Kilis sınırı”na en yakın mesafeye dayanmasına Rusya ve ABD hava, silah ve her tür destekle yardımcı oldu.
Geriye sadece Cerablus-Azez hattı kaldı. Rusya “Suriye’den hava gücünü çekeceğini” açıklarken (tesadüf bu ya) İsrail’den önemli bir açıklama geldi ki ABD’nin aynı görüşte olmadığını kimse iddia edemez.
İsrail Savunma Bakanı “Suriye’yi tek parça tutacak hiçbir yol kalmadığını, bölgedeki sorunların çözümü için Kürtlerin devlet sahibi olması gerektiğini” söyledi.
Suriye’de ve Türkiye sınırında “yürütülen plan”ın, binlerce kişinin ölmesinin, mülteciler konusunun da en önemli parçalarından biri budur. Son iki Ankara saldırısını yapan teröristlerin YPG tarafından eğitilmesi, her ikisinin Suriye bağlantısı “büyük resmi” görmemizi zorunlu kılıyor!