Televizyon haberlerimizde Suriye sınırımızdaki Menbic’in “PYD tarafından kuşatılması”, alınacağının da belli olması bizim için sevindirici bir habermiş gibi veriliyor.
Bazen merak ediyorum, acaba biz Suriye’nin kuzeyinde neler olduğunu ve bu olanların “Türkiye’de her gün şehitler verdiren, sivillerin hayatına mal olan terör belası” ile…
Kilis’e şimdi de Suriye’den atılan çok sayıda roketatar mermisi ile yakından ilişkisini anlamıyor muyuz yoksa anlamak mı istemiyoruz.
IŞİD’in kontrolündeki bölgelerin PYD-PKK’nın eline geçmesi tercihen daha iyidir diyorsak mesele yok, aksi takdirde sınırımız boyunca, “Fırat’ın batısı-doğusu demeden” bir PYD devleti kurulmasına çok az kaldığını görmek iyi olur.
Menbic, Fırat’ın batısındaki Cerablus’un biraz güneyinde… Orayı alırken aynı zamanda Cerablus ve Rakka alınmaya çalışılıyor. Mare Hattı dedikleri alanı tamamlamak için geriye “muhaliflerin kontrolündeki Azez” kalacak.
Hızla ilerliyorlar
‘Bir Kürt kaynak’ Reuters’a yaptığı açıklamada “IŞİD savunmasının YPG güçlerine karşı hızlı şekilde göçtüğünü” söylemiş.
ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının da Menbic’i havadan bombardımana tuttuğu biliniyor.
Bu arada Fransa da ilk kez “Bölgede özel kuvvetlerinin ve PYD’ye danışmanlık yapan güçlerinin olduğunu” açıklamış.
Kısacası hep birlikte “PYD’ye bu bölgeyi kazandırmak üzere” çalışıyorlar.
Tabii burada akla gelen şey, benim zaman zaman hatırlattığım; IŞİD’in Tel Abyad için aynı kuşatma yapıldığında “tek kurşun atılmadan” kenti PYD’ye bıraktığı…
PYD 24 saatte ABD desteğiyle 640 kilometrelik alanda 30’dan fazla köy ve kasaba ele geçiriyor.
Menbiç’le birlikte Cerablus’a doğru yaptıkları operasyonda Türkiye’ye doğru yaklaşıyorlar ve IŞİD’in Cerablus’dan da çekilmekte olduğu bildiriliyor.
Türkiye’nin kaybı
Arada bizim bilmediğimiz “önce (Kobani ve Tel Abyad’da olduğu gibi) IŞİD alacak, sonra kuşatılıyor havasında IŞİD’den kolayca PYD’ye geçecek” gibi bir plan olup olmadığı bugüne kadar anlaşılmadı.
Bir günde 1700 kişiyi kılıçtan geçiren, Avrupa’da, Amerika’da, Türkiye’de kitlesel terör yapan (Türkiye’de PKK ile dönüşümlü olarak yaptı, PKK’nın eylemlerini başlatmasına yardım eden de onlardı) bu kadar kanlı ve saldırgan bir örgütün, ele geçirdiği bölgeleri böyle kolayca terk etmesi garip değil mi?
İngiliz gazetesi Financial Times 2 gün önce “Vezneciler’deki bombalı saldırının bu yıl içinde İstanbul’daki 4’üncü büyük saldırı olduğunu, ülkenin geri kalanında ise son birkaç ayda onlarca benzer saldırı yapıldığını” yazdı.
Türkiye’nin şiddet olayları nedeniyle geçen yılki kaybının “129 milyar dolar” olduğunu bildirdi.
En büyük yabancı turizm şirketleri diğer ülkelerde medyaya “bu yıl Türkiye’ye gelen turist sayısının yüzde 50 ile yüzde 85 oranında düştüğünü” anlatıyor.
Can ve toprak güvenliği açısından, ekonomik açıdan çok ciddi riskli bir süreçteyiz ama Türkiye hala seyahatlerle, iç kavgalarla ve entrikalarla meşgul. Ne denebilir ki?
Kendi düşen ağlamazmış!