Ak Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün “partisinin içindeki FETÖ’cülerle ilgili” bir konuşma yapmış.
Diyor ki: “Devletin tüm kurumlarına sızan bu cani örgüt mutlaka Ak Parti’ye de sızmıştır, aksini söylemek saflık olur.
Vatandaşın beklentisi Ak Parti’ye sızmış FETÖ’cülerin de temizlenmesi. Milli Eğitim’de, sağlıkta, Emniyet ve yargıda temizliyorsunuz, kendi içinizde de temizlik yapın diyorlar.”
AKP Milletvekili Üstün “Bir gün seçim gelecek, eğer bu ayıklanma yapılmamışsa insanlar bu faturayı Ak Parti’nin önüne koyacaklardır” vurgusunu da yapmış.
Dokunulmayanlar!
15 Temmuz darbe girişiminden sonra “çocuklarını Fethullah okullarına veren veya Bank Asya’da hesap açtıran” bazı kişilerin bile tutuklandığı görüldü.
Öte yanda Gülen’i sırayla ABD’de ziyaret eden, TV ekranlarında övgüler dizen, “Cemaat yargıyı, devleti ele geçiriyor” uyarısı yapanlara “ne kadar yanıldıklarını” söyleyen, birbirini açıkça “Gülen Cemaati’ne sağladığı imkanlarla” suçlayan siyasilere dokunulmadı.
Örneğin; sadece eğitimde 28 binden fazla öğretmen FETÖ’cü diye ihraç edilirken, Meclis Başkanlığı yapmış bir siyasetçi ile bir belediye başkanı arasında 2 kez geçen açık, net suçlayıcı ifadelere hiç değinilmedi.
Koca bir kenti “parsel parsel vermek”ten başlayıp, “Darbe girişiminin amacı onu başa getirmekti” veya “Beni hedefe koyarak darbe sever hallerini örtmek istiyorlar, 15 Temmuz’un kazananı ortaya çıkana kadar kendileri ortaya çıkmayanlar” benzeri konuşmalar öylece kaldı.
İmamlar ve yargı
Şimdi “FETÖ’nün sadece Türkiye için değil, dünya için tehlike teşkil ettiğini” söylüyoruz ancak bizim hükümetlerimizin de Gülen’i göklere çıkardığı, adeta dokunulmaz hale getirildiği dönemler yaşandığını unutmayalım.
Salı günü Zonguldak’ta FETÖ soruşturması kapsamında örgütün “il imamı, ilçe imamı, köy sorumluları” 12 kişi gözaltına alındı.
Onlar gözaltına alınırken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun vurguladığı gibi; “FETÖ darbe girişiminin 1 numaralı ismi, Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz’ün neden serbest bırakıldığı” sorusu cevaplanmalı değil midir?
Daha önce örgütün “eski asker imamı” H.P’nin itiraflarında yargıda “Ergenekon Hakimi’nden, Balyoz Soruşturma Savcısı’na, Yargıtay savcıları ve üyelerinden, Özel Yetkili Başsavcı’ya, Şike Davası Hakimi’nden Dink Davası Savcısı’na” kadar dehşet verici bir örgüt yapılanması olduğu açıklandı.
Bu dava süreçlerinde örgüte ait savcı ve hakimler nasıl oldu da hiç bilinmedi ve kendilerine sınırsız özel yetkiler tanındı sorusu çıkıyor ortaya…
Halk bunu bekliyor!
Nasıl oldu da askeri okullar, harp okulları, Emniyet, MİT kolayca ellerine geçti ve önlerindeki engeller kaldırılarak yükseldiler?
Onların yükselmesine destek veren Genelkurmay başkanları ve siyasi uzantılar dahil tüm sorumlular hesap vermeli ve “okul müfredatlarına gireceği” söylenen 15 Temmuz darbe girişimi önce detaylarıyla açığa çıkarılmalıdır.
Ak Parti Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün dediği gibi “halk bunu beklemektedir”.