Belirsizlik nereye varacak?

Dün İçişleri Bakanı Selami Altınok “62 parti binasına saldırı yapıldığını, 7 ilde toplam 30 ev ve işyerinin, araçların tahrip edildiğini” açıkladı.

Bu saldırı ve tahribatın “kaos yaratmak isteyen provokatörler, programlanmış gruplar” tarafından yapıldığı açıklamalarla olduğu kadar görüntülerle de ortaya çıktı.

Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Davutoğlu “Terörle mücadelede demokrasi ve kamu düzeninden hiçbir zaman ödün vermedik” derken, diğer partilerden olduğu gibi kendi partisinden isimlerin de kamu düzenini bozan şiddet eylemlerinde kesinlikle görünmemesi gerekir.

Hükümetin görevi…

Hiçbir “demokrasi”de basın kuruluşlarına ya da parti binalarına saldırı olamaz ve olduğu takdirde cezasız kalamaz.

Hükümetin, İçişleri Bakanlığı’nın bu saldırıları yapanların ve örneğin “MHP’yi zan altında bırakacak şekilde” simge ve sembolleri kullananların bulunmasını ve yargılanmasını sağlaması gerekir.

Ülkü Ocakları Başkanı’ndan sonra MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş da “bozkurt işareti yapanların ülkücü olmadığını ve bu saldırıları kınadıklarını” açıkladı.

Haberin Devamı

Bu nedenle MHP’yi olaylardan sorumlu tutmak, “Siyasette hesaplaşma yeri sokak değil, sandıktır” demek haklı bir uyarı gibi görünmemektedir.

Psikolojik savaş!

Türkiye’nin Güneydoğusu savaş alanına döndürülmüşken, 7 Haziran seçimlerinden sonra yüzlerce can kaybı yaşanmışken, halkın “neyin doğru, neyin yanlış olduğunu” karıştırdığı psikolojik bir savaşı da yaşamaya başladık. Böyle bir ortamda yapılan konuşma ve açıklamalarda kafa karışıklığına neden olmamaya dikkat etmek gerekiyor.

Dün akşamüstü gelen haberde “Mardin’de patlayıcı yapımında kullanılan 20 ton alüminyum nitratın ele geçtiği” bildiriliyordu.

Daha önce Şanlıurfa’da 5.5 ton, Mayıs’ta Kıbrıs’ta tonlarca patlayıcı madde ele geçmişti. PKK’nın hain saldırılarda kullandığı bombaların hammaddesinin Türkiye’den, bazı belediyelerin yardımıyla Kobani’ye gönderildiği ve bunların bomba olarak tekrar Türkiye’ye döndüğü haberleri, bu kadar büyük miktarda patlayıcının nasıl olup da fark edilmeden yerine ulaştığı araştırıldı mı?

Haberin Devamı

Genelkurmay’ın MİT’e devredilen elektronik sisteminin kullanılmadığı haberindeki gerçek payı nedir, bu istihbarat zafiyetinin nedenleri açıklanmalıdır.

Bomba yüklü araçların patlatıldığı, yollara mayınlar döşenerek askeri araçlara saldırılar yapıldığı günlerde öncelikli konu bu olmalıdır.

Ülkede yaratılmaya çalışılan hava; teröre “Türk-Kürt çatışması varmış gibi” bir hava vererek bunu dünyaya yaymak olduğuna göre buna en güzel cevabı gerçekten de dün Vatan’ın manşetindeki “konfeksiyon mağazaları yakılan” Kırşehirli 2 kardeş vermiştir.

“Mağazamıza saldırı ülkemizi iç savaşa sürüklemeye çalışan provokatörler tarafından yapılmıştır. Yüzyıllardır bir bütünüz ve bir bütün kalacağız” pankartıyla!

DİĞER YENİ YAZILAR