Batı ve demokratik değerler!

Bugün 28 ülkenin liderlerinin ABD Başkanı Donald Trump’la ilk kez karşılaşacakları ve 2 gün sürecek olan NATO zirvesi Brüksel’de başlıyor.

Zirvede “DAEŞ’le ve genel olarak küresel terörle mücadele” tartışılacak en önemli konuların başında geliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB liderleri de dahil olmak üzere bazı liderlerle ikili görüşme yapacağı bildirildi.

Donald Trump, önceleri NATO’nun “modası geçmiş bir kuruluş” olduğunu söylerken sonra fikrini değiştirmiş ve NATO’nun önemine değindikten sonra şöyle demişti:

“NATO’nun DAEŞ’e karşı mücadelede ‘Iraklı ortaklarımıza’ daha fazla destek vereceği bir rol oynayacağına inanıyorum”.

“Iraklı ortaklarımız” dediği, Kerkük’te tüm kamu kuruluşlarının kapısına IKBY bayrağı diken ve giderek daha sık şekilde “bağımsız Kürdistan” söylemini tekrarlayan “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve başkanı Mesut Barzani”dir. Trump cümlesini tam olarak söylese “Iraklı ve Suriyeli ortaklarımıza NATO’dan daha fazla destek bekliyoruz” diyebilirdi.

Ağır silahlar

Birçok kenti “savaşa gerek duymadan PYD’ye bırakan” DAEŞ bahanesini bir tarafa bırakacak olursak ABD’li siyasetçilerden bile “ABD’nin PYD-YPG’ye verdiği desteğe ve özellikle ağır silahlarla donatmasına” karşı çıkanlar oldu. Son olarak ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey “Bütün göstergeler YPG’nin PKK’nın bir parçası olduğunu ortaya koyuyor” dedikten sonra:

Haberin Devamı

“YPG’ye verilen ağır tanksavar ve havan toplarının yalnız terör örgütleri değil ‘her türlü ordu açısından’ tehdit olduğunu ve Amerikan ordusunun titiz davranması gerektiğini” söyledi. (23 Mayıs, Hürriyet.)

Bu durumda, en büyük tehdit bize karşı olacağına göre, Türkiye’nin “silahlar yalnız Rakka’da kullanılacak ve geri alınacak. Türkiye’nin hassasiyetlerini göz önüne alıyoruz” gibi oyalayıcı açıklamaları dikkate almadan, NATO toplantısında bu konuyu net şekilde ortaya koyup engel olunmasını istemelidir.

Hukuk ve FETÖ!

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg “Türkiye NATO için önemlidir” dediği açıklamasında Türkiye’nin yaşadığı yoğun terör saldırılarından, 15 Temmuz darbe girişiminden söz etti ve şöyle dedi:

Haberin Devamı

“Böyle bir ülkenin kendini savunmaya, suçluları cezalandırmaya hakkı var. Ancak bunun ‘hukuk devleti prensiplerine uygun’ olması lazım”.

SÖZCÜ’ye yapılan operasyondan sonra Avrupa Birliği Komisyonu da “AB, aday bir ülke olarak Türkiye’nin ifade ve medya özgürlüğü alanında demokratik standartlara saygı duyması gerektiğini defalarca vurgulamıştır. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz” açıklaması yapmıştı.

Mevcut şartlarda öyle görünüyor ki NATO zirvesinde Türkiye terör meselesinin yanında “ifade ve medya özgürlüğü” konusunda da sorularla karşılaşacak.

Yargı “FETÖ ile gerçekten ilişkili isimler”e dokunmazken, bir ilişkisi olamayacağı açık ve net isimler, gazeteciler için gözaltı kararı vermesi Türkiye’de de tepki yaratıyor. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı içte ve dışta Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor!

DİĞER YENİ YAZILAR