Başkanlık mı, cumhurbaşkanlığı mı?

Referandum için arka arkaya kamuoyu araştırmaları yayınlanıyor.

Adı “güvenilir” olarak geçen bazı şirketlerin anketlerinde “Hayır” oylarının açık ara önde olduğu belirtilirken bazıları “Evet” oylarının önde olduğunu söylüyorlar.

Dün yayınlanan Konda anketine göre “yüzde 9 kararsız” seçmen var.

Kararsızlar dağıtıldıktan sonra “+- 2” hata payı ile Evet oyları “yüzde 51.5” ile önde çıkıyor, Hayır’lar “yüzde 48.5”ta kalıyormuş.

Öncelikle ortaya “Acaba bir ülkenin siyasi sistemini, yargısını, tüm bürokratik yapısını değiştirecek” bir büyük anayasa değişikliği için “yüzde 51.5” oy yeterli midir sorusu çıkıyor.

Sonuçta bir halk oylamasında halkın neredeyse yarısı yapılan değişikliği kabul etmiyorsa o sistem kalıcı olabilir mi, kabul görebilir mi?

Yüzde 50+1…

Akla gelen ikinci soru “artı-eksi 2 hata payı” konusu. Diyelim ki yüzde 51.5’ta artı 2 hata payı oldu, rakam yüzde 49.5’a düşer.

Diyelim ki yüzde 48.5 olarak verilen Hayır’larda “eksi 2” hata payı oldu, sayı yüzde 50.5’a çıkar.

Kararsızların aslında yüzde kaçının “kararlı” olduğu halde “tercihini açıklamadığı” bilinmiyor.

Haberin Devamı

Başbakan Binali Yıldırım’a televizyonda “Rahat bir şekilde Evet mi çıkacak” sorusu sorulduğunda “Orasını karıştırmayın. Evet dediğin yüzde 50+1’dir” cevabını verdi.

Yüzde 50+1 örneğin cumhurbaşkanı seçiminde geçerli olabilir ama çok hayati bir anayasa değişikliği için “yüzde 1” fark sorunlu bir sonuç yaratabilir.

Başkan ve yardımcıları

Son birkaç gündür “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” tanımı “başkanlık”la değişmiş gibi görünüyor.

“Güçlendirilmiş bir başkan, onun altında güçlendirilmiş yasama, parlamento olacak. Aynı şekilde, güçlendirilmiş bir yargı olacak. Yürütme olarak başkan, daha güçlü bir şekilde kendi görevini yapacak. Dolayısıyla tek adamlık söz konusu değil.”

“Kuvvetler ayrılığı prensibi, malum yasama, yürütme, yargı erkleri var. Tek adamlık dediğiniz zaman bu erkleri adeta tek kişi almış yönetiyor anlaşılır… Burada sadece yürütmenin bir kişide; cumhurbaşkanında toplanması var.”

Bu sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait. Başbakan Yıldırım da “Patronun millet olduğu yerde tek adam sistemi olamayacağını” söyledi.

Haberin Devamı

Oysa bu değişiklikte asıl tepki gören noktalar zaten bundan sonra “cumhurbaşkanlarının aynı zamanda başbakan ve hükümet olması…

Hakim ve savcıları seçecek HSK üyelerinin de yine cumhurbaşkanı-başbakan ve kendi parti çoğunluğu tarafından seçilecek olması, yani yargı bağımsızlığının güçlenmek yerine zayıflaması…

“Güçlendirilmiş parlamento, patronun millet olması” ancak “milletvekillerini doğrudan halkın seçmesi” ile mümkün olacakken bunun yapılmaması, Meclis çoğunluğunu da aynı partinin belirlemesi.

Bu arada, “Cumhuriyet” ilelebet payidar kalacak derken “laik-demokratik-sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyet” vurgusu son derece önemlidir, bu vurgu unutulmamalıdır.

“Bağımsız bir denetim nasıl mümkün olacak” sorusu ise meselenin can damarıdır ve cevabı henüz belli değildir.

DİĞER YENİ YAZILAR