MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli son aylarda en çok eleştirilen kişilerin başında geliyor.
Büyük kitleler, yeni anayasa sürecini “Başkanlık sistemine geçişle ilgili fiili bir durum var, bu devam ederse Türkiye bir kaos ve kriz ortamına girebilir. Meclis’e bir teklif gelmeli” diyerek başlatan Bahçeli, Ak Parti’den daha çok söz konusu sistemin sahibi olarak görülüyor.
Bahçeli bu sözü “Devam ettirilen OHAL’in kaos ve krize neden olması ihtimali” ile söylemişti.
Aynı sıralarda Hükümet de “Başkanlık provası yapıldığını” açıklamaktaydı.
Şimdi, bu konuda kendisine yöneltilen soruları halk karşısında net şekilde açıklaması siyasi etik gereğidir.
Örneğin; Olağanüstü hal şartlarında tek kişiye verilen sınırsız yetkilerin kriz ve kaos yaratacağını düşündüğüne göre yeni anayasada “aynı yetkilerin ve hatta fazlasının tek kişiye verilmesi” konusunda ne düşünüyor?
Yeni anayasanın bir “tek parti” rejimi getirecek olması, muhalefet partilerinin ve “milletin temsilcisi olan TBMM”nin varlık nedeninin ortadan kalkacak olması “demokrasi ve milli irade” açısından ne gibi sorunlar yaratacak?
Güçlü devlet neye bağlı?
“Devletin güçlü ve daha kolay yönetilir olması” için bu anayasaya ihtiyaç varsa Bahçeli’ye göre devlet neden bugüne kadar güçlü değildi? Yönetilememe gibi bir sorun varsa, bu “parlamenter sisteme” mi bağlıydı?
Terörün ve başta turizm olmak üzere ekonomiyi etkileyecek ciddi sorunların artmasının nedeni “parlamenter rejim” miydi?
Adı “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” olmakla beraber konuşmalarda “Türkiye’ye özgü bir başkanlık sistemi” olduğu görülen, “başkan yardımcıları”nın olacağı, denetim yapması gereken “yargı”nın da “denetleyeceği kişiler tarafından” seçileceği bu sistemle demokrasinin korunmasının garantisi ne olacak?
Anayasa’nın ilk 4 maddesine dokunulmadığı söylenmekle birlikte, herhangi bir başkan örneğin “Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir” tanımında “kağıt üstünde olmayan değişiklikler” yaparsa, örneğin laikliğin tanımını değiştirirse Bahçeli ve partisi bunu nasıl önleyecek?
Egemenlik tarifi
Devlet Bahçeli “MHP, TBMM’de gösterdiği ahlaki duruşun aynısını referandum sürecinde ortaya koyacaktır.
Söz ve karar, egemenliğin tek sahibi olan milletindir” diyor.
Millet, egemenliği parlamentosuyla, yargısıyla uyguladığına göre parlamentonun denetleme yetkisinin neredeyse ortadan kalktığı, yargının ise tarafsız olamayacağı ve denetleyemeyeceği bir sistemde bu sözünün geçerliliği ne olacak?
Devlet Bahçeli ve MHP bu soruları dürüst ve açık şekilde cevaplamalıdır.
Mehmet Türker’in vefatı
Türkiye’nin duayen gazetecilerinden Mehmet Türker’in hayatını kaybettiğini dün üzülerek öğrendik.
1985 yılında TGD tarafından “Yılın Gazetecisi” seçilen, 2012’de İstanbul Gazeteciler Derneği tarafından “Babıali’de 50 Altın Yıl Ödülü” verilen değerli meslektaşımızın ailesine, kurucuları ve yazarları arasında olduğu Sözcü gazetesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin.