Almanlar belgeleri unuttu

Alman Parlamentosu’nda 1915 olaylarının “soykırım’ olarak tanımlanmasının ardından Türkiye Berlin Büyükelçisi’ni Ankara’ya çağırdı.

Almanya’nın Ankara Büyükelçisi de Türk Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Dışişleri Bakanlığı Almanya’da “Federal Parlamento’nun aldığı karar anılan kurumun itibarı bakımından utanç vericidir” şeklinde sert bir tepki gösterdi.

Aslına bakarsanız Avrupa içinde ve dışında; Avusturya, Fransa, Belçika, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Kanada’nın bulunduğu (hatta Suriye, Uruguay bile) çok sayıda ülke 1915 Ermeni olaylarının “soykırım” olarak tanımış durumda... ABD’de birkaç eyalet hariç hemen tüm eyaletler tanıdı.

Bizim hatamız neydi?

Bunda Türkiye’nin de yıllar boyu “gerçekleri, arşivler ve belgeleri” dünyanın önüne sürmekte geç kalmasının rolü olduğunu unutmamak gerekiyor.

Ermeni lobileri ABD’de, Avrupa’da ve diğer ülkelerde faaliyetlerini aralıksız sürdürürken Türkiye bu konuda gereken ilgiyi göstermedi.

Tam aksine dünyanın en ünlü tarihçileri “Türkiye soykırım yapmamıştır” diyen konferanslar verirken, bazı Türk yazar ve tarihçiler uluslararası konuşmalarda, makalelerde bunun aksini söylediler, yazdılar.

Haberin Devamı

Masadan kaçtılar!

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, bu konuda yazdığı kusursuz, olayları belgelerle açıklayan kitapları yanında, TTK Başkanlığı döneminde Ermeni tarihçileri ve dünya tarihçilerine “Arşivlerimiz açık, gelin masada bunları da, diğer bilgi ve belgeleri de inceleyelim” çağrısını yaptı, gelmediler.

Ermeni tarihçileri “Önce soykırımı kabul edin, sonra masaya oturalım” şeklinde skandal cevaplar verdi. Bunların hiçbirini dünyaya yeterince duyuramadık.

Ermenistan’ın ilk Başbakanı Yohannes Kaçaznuni’nin “Emperyalist ülkelerin vaatlerine kandık, Osmanlı’ya karşı yanlış yaptık. Olayları biz başlattık” diyen konuşmasını bile önlerine koyup anlatamadık.

1915 olaylarını “soykırım” olarak değerlendiren bir mahkeme kararı olmadığını, İngilizlerin Malta’da yaptığı yargılamanın sonucunu, Osmanlı’nın İmparatorluk içinde kurduğu Divan-ı Harp mahkemelerini, kısacası olaylara kesinlikle “soykırım” denemeyeceğini kanıtlamadık.

Haberin Devamı

Bunları yapmak yerine daha çok iç politikaya önem verdik ve bir ülke parlamentosunda oylama olacağı zamanlarda ortaya çıkıp telaşlı tepkilerle önlemeye çalıştık.

Almanya’nın farkı

Yalnız burada Almanya’nın diğer ülkelerden farklı bir durumu var. Almanya, İngiltere, ABD ve Rusya “1915 olaylarının soykırım olmadığını” diğer ülkelerden çok daha iyi, kendi arşivleriyle ve belgeleriyle biliyorlar. ABD’li Protestan misyonerlerin 1820’den başlayarak Türkiye’ye gelip Ermenileri kışkırttıkları, Rusya’nın isyana teşvikleri, Almanya’nın “Ermeni saldırılarını açıkça anlattığı” bu belgelerle ortada.

Bize “onlara hatırlatmak” kalıyordu. Mahkeme kararı olmadan, araştırma-belge-bilgi olmadan parlamentoların karar veremeyeceğini yıllar önce anlatmak kalıyordu.

AB’yi mülteci zahmetinden kurtarmak için Türkiye’yi “geri kabul anlaşması”na zorlayan Almanya, kendi arşivlerine bir bakmalıydı. Onlara bu baskıyı vermekte geç kaldık.

DİĞER YENİ YAZILAR