AB’nin sorunu ve bizimkiler!

Avrupa Birliği özellikle son yıllarda Türkiye’ye hiç de yakınlık göstermedi, tam aksine başta ifade özgürlüğü olmak üzere birçok konuda sert eleştirileri her zaman gündemdeydi.

Türkiye’nin üyelik sayfasını da neredeyse süresiz olarak rafa kaldırmışlardı. Avrupa’da “mültecileri ne yapacağız, biz almasak da buraya kaçanlardan nasıl kurtulacağız” krizi çıkınca birden Merkel öncülüğünde Türkiye’nin üyelik sürecini hızlandırma tartışması başladı.

Sonunda Merkel, Türkiye’nin “Ankara saldırısı nedeniyle üzüntü içinde olduğunu” bile düşünmeden Hükümetle görüşmek ve bu sorundan kurtulmak için İstanbul’a geldi.

Partisi düşüşte!

Dün hemen hemen tüm Batı medyası Angela Merkel’in “Avrupa’ya göçmen akışını durdurması karşılığında Türkiye’ye ‘AB üyeliğini hızlandırmayı’ teklif ettiğini” yazdı. Bu teklifi eleştirenler vardı.

İngiliz Independent gazetesi ise “Avrupa’nın kirli anlaşması” başlığıyla verdiği haber yazısında “Merkel’in göçmenlere yönelik tavrına kendi partisi ve Almanya’da pek çok kişinin şiddetle karşı çıktığını” belirtirken Avrupa Komisyonu’nun Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi ülkelerde kamplarda yaşayan 200 bin göçmenin AB ülkelerine yerleştirilmesini önerebileceğini bildiriyordu.

Haberin Devamı

Türkiye’nin şu ana kadar aldığı ve 2 milyon 600 bine ulaştığı söylenen mültecilerle karşılaştırıldığında “tüm AB ülkelerinin alacağı” göçmen sayısının ne kadar az olduğunu ve yasal göç diye sığındıklarının da bu olduğunu söylemeye gerek yok.

Aynı gazete Merkel’in lideri olduğu muhafazakar Hıristiyan Demokrat Parti’nin rekor bir gerileyişle yüzde 37’e düştüğünün haberini de veriyor.

Garantisi yok!

Almanya Başbakanı Merkel’in, kendi ülkesinde eleştirilen “göçmenlere yönelik tavrı” Türkiye için de aynı tavırdır.

Göçmen gelmemesi için kriz yaşayan AB’ye Türkiye’nin girmesini “kalabalık Müslüman nüfusu” nedeniyle de yıllardır istemeyen ülkelerin ve buna en başta karşı çıkan Almanya’nın şimdi Suriye, Irak gibi ülkelerden gelen milyonlarca nüfusla artan ve daha da artacak sayıyı hiç istemeyeceği açıktır.

Nitekim “üyelik için bütün ülkelerin onayı gerekir” şartı ile bunun ne kadar uzak bir ihtimal olduğu, kendi ülkesinde-partisinde bile eleştirilen Merkel’in verdiği diğer sözlerin de bir garantisinin olmadığı görülmektedir.

Haberin Devamı

Bütün bu gerçekler ortadayken ve Türkiye’deki mültecilerin “bir daha gitmemek üzere” burada kalacağı resmen açıklanmışken AB’den gelecek maddi yardım, zaten başta terör olmak üzere sayısız sorunla boğuşacağımız bir gelecekte “çekeceğimiz sıkıntılar için” yeterli olamaz.

Türkiye’de arka arkaya yaşanan dayanılmaz terör acıları ne yazık ki Avrupa’yı “göçmen almak zorunda kalmaları” kadar ilgilendirmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Teröre diz çöktüreceğiz” sözleriyle PKK terörüne karşı operasyonların süreceğini bildirdi. Merkel ise “Seçim sonrası Kürtlerle barışma süreci yeniden başlasın” diyerek olayları “terör saldırısı” ifadesine bile sokmadı.

Türkiye bu ziyaretle “terör ve mülteciler” konusunda yalnızlığından kurtulmamıştır, bunu bilelim ve AB’nin talebine o ışık altında tekrar bakalım!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR