FETÖ darbe girişiminin tam olarak aydınlatılması gerekiyor ama içte ve dışta o kadar çok sorunla uğraşıyoruz ki artık 15 Temmuz haberleri “olması gerektiği” kadar gündeme gelemiyor.
Aslında 15 Temmuz sürecinin “2003 yılında 1’inci Ordu’da yapılan plan semineri”ni bir darbe teşebbüsü gibi gösterme kumpasıyla FETÖ üyeleri tarafından yıllar önce başlatıldığını biliyoruz.
Balyoz davası ile TSK’dan birçok önemli mevkilerdeki birçok subay saf dışı edilmiş, onlardan boşalan kadrolara 15 Temmuz’u gerçekleştiren örgüt üyeleri yerleştirilmişti. Bu arada Gülen örgütünün askeri okullara da “kendilerinden olmayan öğrencileri almadığı, 2000’li yılların başından itibaren Harp Akademileri dahil askeri okullarda soruların çalındığı, örgütten olmayan öğrencilerin baskı ve işkencelerle okulu terk etmeye zorlandığı” bu süreci gören, yaşayan askerlerin yazdığı birçok kitapta anlatıldı.
Fethullahçı örgüt TSK’yı ele geçirmek, geçiremediklerini tasfiye etmek için yıllar öncesinden “bir virüs gibi” orduya sızmıştı. Kendisinden olmayan subayları tasfiye ise Balyoz-Ergenekon davaları sürecinde yapılacaktı.
O gece!
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlayan FETÖ’cüleri TSK’dan, Emniyet’ten ve diğer kurumlardan temizleme operasyonları hala Türkiye’nin her köşesinde devam ediyor.
Elbette bu örgütle ilişkili asker, polis ve sivillerin aynı kurumlarda bulunan ve FETÖ ile hiçbir ilişkisi olmadığı halde bu süreçte mağdur olanlardan dikkatle ayrılması gerekiyor. Hafta başında 15 Temmuz’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü işgal girişimiyle ilgili davada 23’ü tutuklu, 67 sanığın yargılanması başladı.
15 Temmuz gecesi “nereye ve hangi nedenle gittiklerini bilmeden” FETÖ’cü cuntacıların talimatıyla askeri okullardan çıkarılan öğrencilerin karşılaştığı olaylar hala o geceyle ilgili ve çözülmesi mutlaka gereken önemli soru işaretlerinden biridir.
Korku filmi gibi…
Savunmasını yapan eski astsubay öğrencisi Ahmet Gök, Piyade Tugay Komutanlığı’na “staj eğitimi” için geldiğini…
15 Temmuz darbe girişimi sırasında “Tatbikat var” denilerek kışlada hazır tutulduklarını ve “terör saldırısı olduğu” söylenerek dışarı çıkarıldıklarını anlatmış.
Üstleri, öğrencilere İstanbul’da 4 bomba yüklü aracın eylemde kullanılacağını, bunu durdurmak için gideceklerini ve “silah kullanma yetkileri olduğunu” söylemişler.
Sanık öğrenci, kendisi de yargılanan İstanbul eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı’nın “Duyduğunuz haberlere inanmayın, TRT’ye bakın, silahınızı kullanın yoksa linç edilirsiniz” demesine rağmen silahlarını kullanmadıklarını anlatıyor.
15 Temmuz gecesi 15 Temmuz Şehitler köprüsünde şehit edilen 21 yaşındaki Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin’in ablası da o günden bu yana kardeşinin masum olduğunu anlatmaya çalışıyor.
FETÖ’nün hain darbe girişimi yalnızca “MİT, Genelkurmay, neden geç kalındı” boyutuyla değil, bu olayların tam olarak anlaşılması, öğrencilerle ilgili durumun açığa çıkması için de aydınlatılmalıdır.