Vegan ve çiğ gıdalarla beslenerek, hem biyolojik hem de fiziksel olarak daha genç, zinde ve diri hissedeceğinizi belirtmeliyiz.Hayvansal hiçbir gıdayı tüketmeden beslenmeye vegan beslenme diyoruz. Katı vegan beslenmede et, balık, tavuk, süt, süt ürünleri, yumurta yer almıyor. Başka bir deyişle sadece doğadan ve topraktan gelen yiyeceklerde besleniliyor.Çiğ beslenmede ise işi bir adım daha ileri götürüp, doğal besin maddelerini sadece çiğ olarak tüketmek söz konusu.Çiğ beslenirseniz insanların ateşi bulmadan önceki dönemlerdeki yaklaşık 1 milyon yıl önceki beslenme şeklini uygulamış ve atalarımızın en doğal beslenme şekline dönmüş olursunuz.Her iki beslenme şeklinin de günümüz koşullarında çok zor olduğunu kabul etmeliyiz.Ancak biyolojik yaşınızı da aşağıya doğru çekeceğini ve hem biyolojik hem de fiziksel olarak daha genç, zinde ve diri hissedeceğinizi belirtmeliyiz.Vegan beslenmeyi rahat uygulayabilmek için vücudunuzun hem temizlenmiş hem de disiplin kazanmış olması gerekir.Her lokmayı 30 defa çiğnemelisinizSağlıklı olabilmek için vücut ağırlığımızın her 1 kg’ı için 1 gram protein tüketmek yeterlidir.Karbonhidratların ve nişastalı sebzelerin sindirimi daha ağızda iken başlar. Bu nedenle aldığınız her lokmayı en az 30 kez çiğnemelisiniz. Aksi taktirde sindirim problemleri yaşarsınız.Buzdolabından çıkarıp hemen yemeyinYiyecek veya içeceklerinizi buzdolabından çıktığı gibi hemen yemeyin. Yarım saat kadar oda sıcaklığın da ısınmasını bekleyin. Çünkü sindirim enzimleri 37°’nin üzerinde çalışıyorlar.Meyveleri tek başına ya da yemekten yarım saat önce tüketin. Yemeğin üzerine hemen meyve yemek çok kolay sindirilebilecek meyvelerin bütün yediklerinizle beraber sindirimi zorlaştırmasına yol açar.Çiğ besinlerin oranı 3/4’ten yüksekse...Pişirme işlemi birçok besinde sindirimi kolaylaştırıyor ve vücudumuzun enerjisinin kalan kısmını yaratıcılığa, medeniyete katkıda bulunmak için harcayabiliyoruz. Ancak bu durum bütün besinler için geçerli değil. Ayrıca besinler pişirildiği zaman sadece enzimlerini değil A, B, C vitaminlerini ve folikasitlerini büyük oranda kaybediyor. Pişen minerallerin,enzimlerin emilimi zorlaşıyor. Eğer beslenmenizde çiğ besinlerin oranı 3/4 ten yüksekse enerji seviyeniz artar ve bağışıklık sisteminiz kuvvetlenir. Böylece daha dinç olursunuz ve daha geç yaşlanırsınız.Yediğiniz besinlerdeki kalori miktarları önemli değildir. Birbirlerine oranlı olmaları ve abartılı miktarda tüketilmemeleri daha önemlidir.Vegan Beslenme ListesiSabahBirkaç damla limon damlatılmış bir bardak suKahvaltıBir porsiyon meyveAra öğünBir bardak suBeş adet çiğ bademYemekten yarım saat önceBir bardak suÖğlenLimitsiz sebze çorbasıKısırLimitsiz yeşil salataAra öğünİki bardak suBir dilim meyveİkindiBir porsiyon meyveYemekten yarım saat önceBir bardak suAkşamSebze yemeğiHaşlanmış mercimekli salataGeceBir bardak suSebze kokteyli veya suyuYatmadan önceBir bardak suKuru yemişleri 8-10 saat suda bekletinTohumları ve kuru yemişleri 8-10 saat suda bekletirseniz enzimlerini daha fazla canlı tutabilirsiniz. İsterseniz besinleri kabukları ile de tüketebilirsiniz. Ancak günümüz şartlarında kabukların pestisit gibi zararlı ilaçlar taşımaması önemlidir. Coğrafyamızdan uzaklarda yetişen sebze-meyveler çoğunlukla uçakla geliyor. Uçakla ulaşım ise gibi atmosferi ciddi oranda kirletiyor. Kendi coğrafyamızda yetişen sebze meyvelerle beslenmek genetik uyumun yanısıra doğaya yapacağınız katkıyı da gerçekleştirecek...
Süt yaklaşık olarak yüzde 85-87 düzeyinde su, yüzde 4-5 düzeyinde süt şekeri laktoz, yüzde 3-4 düzeyinde süt proteini kazein ve yüzde 3-4 düzeyinde de süt yağı içeriyor.Fazla miktarda olmamak kaydıyla süt, çocuklar için genellikle sağlıklı bir besin maddesi. Ancak süt içtikten sonra kendisini rahatsız hisseden çocukları zorlamamak gerekiyor. Bunun yerine yoğurt, kefir gibi süt ürünleri hem besleyici, hem de probiyotik özellikleriyle daha çok tercih edilmeli. Erişkin bir insanın organizması ise süt proteinini sindirmekte ve yakmakta zorlanabilir. Ancak her çeşit süt veya süt ürünü aynı reaksiyonu vermiyor. En sık inek sütü proteinlerine karşı reaksiyona rastlıyoruz. Peynir, kefir ve yoğurt ise sütün fermente edilmesiyle oluşur. Fermentasyon sırasında sütün içeriğindeki protein miktarında değişiklikler olur. Dolayısıyla bir kişide süte karşı reaksiyon olup, aynı sütten yapılan yoğurda karşı reaksiyon ortaya çıkmayabilir. Laktoz intoleransı ise süt şekeri olan laktozu sindiren enzimin doğumsal eksikliğidir. Bu duruma, beraber özellikle Uzakdoğulular’ın tamamına yakınında görülür. Uzakdoğu’da süt, yoğurt, peynir tüketilmez hatta peynir bilinmez. İşte Uzakdoğulular’ın süt ürünlerinden uzak durmasının nedeni budur.Diğer yiyeceklerle beraber tüketmeyinLaktoz intoleransı ve süt proteinlerine karşı hassasiyet kilo vermenizi engelleyebilir. Ancak süt ve süt ürünlerini direkt olarak tüketmemekle birlikte, hazırladığınız yemeklerde de bunlara yer vermemelisiniz.Çevrenizdekilere “Hangi besin en çok kalsiyum içerir?” diye soracak olsanız büyük bir çoğunluğun sadece süt ve süt ürünlerini söyleyebildiğini görürsünüz. Oysa kalsiyum birçok gıda maddesinde bulunmaktadır.Günlük yaşantıda sütü diğer yiyeceklerle tüketmemek, tek başına içmek sindirim sistemi için daha sağlıklıdır.Süt ve ürünleri başlıca kalsiyum kaynaklarınızdandır. Vücudunuzda kalsiyum kaybı olmaması için süte yakın oranda kalsiyum içeren yeşillikleri bol miktarda tüketmelisiniz. Ayrıca ceviz, fındık, badem gibi yemişlerle de kalsiyum takviyesi yapabilirsiniz. Brokoli, soya fasulyesi, çalı fasulyesi, mercimek gibi yağlı tohumlar da bol miktarda kalsiyum içerir.Mümkünse cam şişede satın alınSüt sağlıklı hayvandan sağıldıktan hemen sonra tüketilmeyecekse mutlaka kaynatılmalıdır. Kaynatma işlemi sırasında sütün yağ ve proteinin tencereye yapışmasını önlemek gereklidir. Bunun için, cilasız tahta bir kaşıkla 5 dakika boyunca karıştırılmalı. Paket süt tüketilecekse önümüze pastörizasyon konusu çıkıyor. Genel kanı pastörizasyon işleminde fazla besin kaybı olmazken UHT işleminde bu kaybın biraz daha artabileceği yönünde. Çünkü sütün WHEY proteinleri UHT işlemi sırasında kaybolur. Bu durumda UHT süt ve ekşimeyen homojenize yoğurtla beslenen bireylerin süt ve yoğurdun bazı besleyici özelliklerinden mahrum kaldığı düşünülebilir. Düşük ısı, uzun süreli pastörizasyon ve UHT işlemi sütün raf ömrünü uzatır. Gelişmiş ülkelerde pastörize süt tüketimi UHT işlemi görmüş süte göre daha revaçta. UHT kefir, ayran, meyve suyu gibi ürünlerde de kullanılıyor. Mümkünse cam şişede, süt tercih edilmeli.
Vejetaryenler düzenli doktor kontrollerine dikkat ettiklerinde daha sağlıklı olabilirler.Bitkisel bazlı yiyecekler denilince akla genellikle düşük kalorili, pek doyurmayacak yiyecekler gelir. Oysa vücudumuz bunları sindirdikten sonra kendimizi hafif, atak ve enerjik hissederiz. 150-200 gram et yediğimizde ağırlık çökerken, bir porsiyon taze fasulye yedikten sonra hafif ve canlı hissederiz. Bilhassa yeşil yapraklı sebzeler, hayvansal besinlerin içerdiği toksik maddeleri temizleyici özelliktedirler. Böylece vücudumuzu yangıdan, asitlerden ve çeşitli atık maddelerden temizleyip arındırırlar. Ayrıca sebzeler vitamin ve eser element, meyvelerse vitamin, eser element, mineral ve enzim deposudur. Sebzelerin bazıları mineral içerirken, meyvelerin hemen hemen tamamı mineral zenginidir.Yani sebzeler arındırıcı, meyveler onarıcıdır.Vejetaryen yani kırmızı ve beyaz etten fakir bir beslenme şeklinin sürekli uygulanması vücutta önemli bir görevi bulunan B12 vitaminin ve demirin eksikliğine yol açabilir. Ancak vejetaryen hayat tarzını seçenler demir takviyelerine, doktorları tarafından hazırlanmış beslenmeye ve check-up larına dikkat ettiklerinde sağlık sorunlarıyla karşılaşmayıp sanılanın aksine daha sağlıklı oluyorlar.Glisemik indeksi düşük yiyecekler yavaş sindirilir ve tokluk hissi verir.Lifli besinler tüketmelisinizBitkisel besinler lif içerirler. Et, süt, yoğurt, yumurta gibi hayvansal besinler ise lif içermezler. Lifler; itici, süpürücü, iştahı azaltan, doygunluk veren ve kabızlığı gideren etkiye sahiptir. Hayvansal besinler yerine tüketeceğiniz lifli gıdalar mevsimine göre değişmekle beraber; kereviz, kuşkonmaz, çalı fasulyesi, brokoli, enginar, kabak, beyaz-kırmızı lahana, brüksel lahanası, bamya, pazı, ıspanak, karnabahar, patlıcan, biber, brokoli gibi sebzelerdir.Ayrıca haftada üç kere sıklığında bakliyat tüketmelisiniz. Bakliyatlar hem vitamin içerirler hem de kuvvetli bitkisel protein depolarıdırlar. Örneğin bir bardak mercimek 19 gram, bir bardak kuru fasulye 12 gram, bir bardak nohut 11 gram, aynı miktar bezelye ise 9 gram, bir bardak kinoa 8 gr,1 kaşık chia tohumu 1.5 gr protein içerir. 100 gram kırmızı et ise yaklaşık 25 gram protein içerir.Et yemek gereksiz mi?Beslenmemiz için gerekli olan 22 çeşit aminoasit vardır. 11 tanesi vücudumuz tarafından sentezlenir diğerlerini ise besinler yoluyla almamız gerekir. Bunlara esansiyel aminoasitler adı verilir. Et, süt, yumurta gibi hayvansal protein kaynakları bu aminoasitlerin tamamını, bitkisel proteinler ise bazılarını içerirler. Bu yüzden sürekli vejetaryen olarak beslenirseniz destek aminoasitlerden almanız gerekir.Bazı peynir çeşitleri tavuk göğüs etinden on kat fazla doymuş yağ içerirler.Yetersiz miktarda proteinle beslenenler karnitin desteği almalıdır. Karnitin doğal olarak kurutulmuş ette bulunur.Fazla miktarda hayvansal ürünlerle beslenen kişilerde oluşan asidi nötralize etmek için kemiklerden kalsiyum çekilir. Oysa bitkisel proteinler fazla asit üretmedikleri için osteoporozu tetiklemezler.Dikkat etmeniz gerekenler- Öncelikle yediklerinizi 30 kere çiğnemelisiniz. Yeterince çiğnemezseniz şişkinlik ve gaz şikayetiniz oluşur.- Yemeklerinizin yanında ve harici zamanlarda bol miktarda ılık-sıcak limonlu su veya rezene çayı içmelisiniz.- Sebze yemeklerini oda sıcaklığına gelmeden, buzdolabından çıkar çıkmaz soğuk olarak tüketmemelisiniz.- Yoğurdu da oda sıcaklığında tüketmeye dikkat etmelisiniz.- Her gün 1 saat yürüyüş yapabilir veya 10-15 dakika hulohop çevirebilirsiniz.- Sirke, limon ve turşu hazmı kolaylaştırıcı etki yapar. Meze ve salatalarınızda kullanıp deneyebilirsiniz.- Çorbalarınıza ince kesilmiş nane, maydanoz, dereotu ve yeşil soğanı çiğ olarak bol miktarda ilave edin.
Karbonhidratların 1 gramı ancak 4 kalori verir. Ancak karbonhidratı yağ ve şekerle birleştirerek tüketirseniz; kilo alma yolunda sağlam adımlarla ilerlersiniz!Karbonhidratlar dünyanın neresinde hangi zaman ve kültürde olursa olsun binlerce yıldır insanlar tarafından sevilerek tüketilmiştir. Maliyeti düşük besin maddelerinden oldukları için de zengin fakir herkesin sofrasında bulunurlar.-Doğal karbonhidratlar;Arpa, buğday, kepek gibi tahıllarMercimek, nohut, kuru fasulye gibi baklagillerPatates, turp, pancar gibi nişastalı sebzelerBal ve meyvelerdir.-Suni karbonhidratlar ise;Beyaz undan yapılan makarna, poğaça, börek, erişte, ekmek gibi besinlerBeyaz - esmer şekerin içine katıldığı reçel, şekerleme, hamurlu ya da sütlü tatlı, çikolata gibi yiyeceklerAyrıca suni karbonhidratların kurabiye, pasta gibi şekerli ve unlu mamullerde, paketlenmiş ürünlerde olduğunu unutmamalısınız.Rafine gıdalar vücudumuzu yıpratıyorDoğal karbonhidratlar vücudumuz tarafından tamamen sindirilirler. Böylece sonuçta temiz atık üretirler. Bu durum da vücudumuzu yormayacağı için sağlığımız açısından çok önemlidir. Oysa beyaz undan yapılmış ve rafine edilmiş yiyecekleri sindirmek vücut için zordur. Yeterince sindirilip, yakılıp enerjiye dönüştürülemezse yağ olarak birikir, ayrıca diğer yiyeceklerin sindirimini de zorlaştırırlar. Suni karbonhidratlar ise daha da hızlı emilirler. Bu nedenle suni karbonhidrat tükettiğiniz bir öğün sonrasında çok daha kısa bir sürede açlık hissederiz. Doğal karbonhidratlar ise kan şekerini aşırıya kaçmadan yavaş yavaş yükselterek dengede tutarlar.Gramı dört kaloriKarbonhidratların 1 gramı ancak 4 kalori verir. Yani tek başına makul miktarlarda veya sebzelerle ya da az miktarda proteinle beraber tüketilirse kilo alma yönünde problem yaratmaz. Ancak karbonhidratı yağ ve şekerle birleştirerek tüketirseniz; kilo alma yolunda sağlam adımlarla ilerliyorsunuz demektir!Vücudunuz karbonhidrat bulamazsa, enerjisini proteinlerden sağlar. Bu nedenle hem protein içeren gıdalara ağırlık vereceğiz hem de enzim işlemleri açısından protein kadar yüksek değeri olan sebzeleri bol miktarda tüketmenizi önermek isteriz. Yan tarafta yer alan örnek beslenmede protein ve sebze zengini olan beslenme listeniz suni karbonhidratlar olmadan da tokluk hissetmenizi sağlayacak.Ancak düşük karbonhidrat düzeyli bir diyeti sürekli uygulamak, çeşitli problemlere neden olabilir. Bu nedenle karbonhidrat sadece bir hafta için azaltılmalı, ancak aşırıya kaçılmamalı.Karbonhidratsız diyetSabahBirkaç damla limon sıkılmış ılık limonlu suKahvaltı1 katı yumurta2 dilim yarım yağlı beyaz peynirBol yeşillik1-2 bardak çayİki saat sonra1 bardak suİnce 1 dilim meyveÖğleYemekten yarım saat önce 1 bardak suIzgara etLimitsiz salataİki saat sonra2 bardak su2 bardak sebze suyuİkindi1 bardak sebze suyuAkşam100 gram haşlanmış beyaz veya kırmızı etSalataİki saat sonra1 bardak su1 porsiyon meyve
Sağlıklı bir vücut için glisemik indeksi düşük gıdaları tercih etmemiz daha uygun.Son yıllarda paketli ve fruktoz şurubu katılmış gıda maddelerinin aşırı miktarda tüketilmesinden ötürü hipoglisemi, insülin direnci, reaktif hipoglisemi ve metabolik sendroma çok sık rastlıyoruz. Glikoz yani kan şekeri organizmamızın temel yakıtıdır. Vücudumuz için hayati öneme sahiptir. Beyin ve kaslarımızın doğru çalışması için özellikle önemlidir. Eksikliğinde yorgunluk, halsizlik, uyuşukluk gibi bir takım istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.Açlık kan şekerinin önemi büyükKan şekerinizin seviyesi 12 saat boyunca su dışında bir şey yiyip içmemiş durumda iken ölçümelidir. Bu değer 110 mg'ın üstüyse hiperglisemi, 60mg'ın altında ise hipoglisemi durumu söz konusudur. Vücudumuzdaki bu değeri yaklaşık olarak sabit tutmak için doğru saatlerde ve doğru gıdalarla beslenmemiz gereklidir. Sağlıklı beslenirseniz ve vücudunuzun sağlıklı bir fizyolojik dengesi varsa kan şekeri seviyeniz yaklaşık olarak bu aralıkta tutulur.Vücudunuz bu dengeyi nasıl sağlar?3-4 saatte bir doğru yiyecek ve içeceklerle beslenerek, karaciğerimizde ya da kas dokularınızdaki yedek depo görevi olan glikojen yardımı ile, vücuttaki yağları kan şekerine dönüştüren neoglikojenez döngüsü yardımıyla.Glisemik indeksi düşük yiyecekler yavaş sindirilir ve tokluk hissi verir.Glisemik indeks nedir?Glikoz yerine aynı miktar karbonhidrat içeren bir besin maddesinin, kan şekerinizi yükseltmesine o gıda maddesinin glisemik indeksi denir.Bu değer 0-100 arasında değişir. Glikozun değeri 100 olarak kabul edilir, diğer gıdaların glisemik indeksleri buna göre belirlenir. Gİ'si yüksek gıdalar kan şekerinizi çok hızlı yükseltir dolayısıyla insülin hormonuzu da fazla miktarda salgılatırlar.Gİ'si düşük gıdalar ise kan şekerinizi daha yavaş bir şekilde yükseltirler. Zayıflamak ve sağlıklı kalmak için Gİ'si düşük gıdalar vücudunuzda daha uygundur. Bu yiyecekler yavaş sindirilir ve emilir. Dolayısıyla tokluk hissi verirler. Ayrıca genellikle posa içerikleri yüksektir. Böylece doygunluk sağlayan hormonların salgılanmasını artırır.Bir gıda maddesinin Gİ'si ;55'ten az ise düşük Gİ56-69 ise orta Gİ70'ten fazla ise yüksek Gİ'li gıdalar olarak sınıflanır.Gİ'yi düşüren püf noktalarıBesinler olgunlaştıkça Gİ'si yüksektir. Örneğin, ham meyveler olgun meyvelere göre daha düşük Gİ değerine sahiptir.Hemen her türlü yiyeceği çiğ ve doğal haliyle tüketin. Yani mümkün olduğunca bıçak değidirmeden, doğramadan, sos eklemeden. Gİ'si daha düşük olacaktır.- Taze meyve suyundansa taze meyveyi tercih edin.- Kızarmış ekmeğin glisemik indeksi kızarmamış ekmekten daha yüksektir.- Yiyeceklerinize limon ve sirke ilave ettiğiniz zaman yiyeceğin glisemik yükünü düşürmüş olursunuz.- Bol bol baharat kullanın. Hazır salata sosları ise Gİ yükünü artırır.- Beyaz pirinç bulgurdan, buğdaydan ya da esmer pirinçten daha fazla Gİ'e sahiptir.- Karbonhidratlı sebzeler haşlanırsa glisemik indeks değeri yükselir, kızartılırsa daha da yükselir.Eğer doğru yiyeceklerle yani glisemik indeksi düşük yiyeceklerle beslenirseniz kan şekeriniz hafifçe yükselir, ardından pankreasınızdan hafif insülin salgılanması ile kan şekeriniz tekrar normal sınırlarına kolayca vücudunuzu yormadan döner. İnsülin, kan şekerini hücre içine sokup hücreye yakıt sağlar. Gİ değeri yüksek yiyecekleri pek fazla tercih etmemenizi öneririz. Canınız çok isterse küçük bir parça yiyebilirsiniz ancak ardından Gİ değeri düşük bir yiyecek ile bu durumu dengelemelisiniz. Böylece vücudun fazla miktarda insülin salgılamasını da engellemiş olursunuz.
Alyuvar ve akyuvarlarımızın oluşması, cildimizin ışıldaması, yaralarımızın iyileşmesi, saç ve tırnaklarımızın uzaması, hafızamızın çalışması, çocuklarımızın büyüme hızı ,tüm vücut hücrelerimizin yapı taşı oluşumu; kısaca yaşamsal fonksiyonlarımızın sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için yeterli miktarda protein almamız gerekiyor.-Bilimsel olarak günlük yaşantımızda tüketmemiz gereken sağlıklı protein miktarı vücut ağırlığımızın her 1 kilograma karşılık olarak 1 gramdır.-Oysa batı tarzı beslenmenin ağırlıklı olarak uygulandığı ülkemizde tüketilen günlük protein miktarı bunun çok üzerindedir. Örneğin 70 kg ağırlığındaysanız ve yoğun olarak spor yapmıyorsanız bir günde 70 gram protein aslında sizin için yeterlidir.-Et yemek için en iyi vakit aslında öğlen yemeği veya erken yenilen akşam yemeğidir. Bu öğün uyumadan en az dört saat önce olmalıdır. Böylece vücudunuz geceleyin kendisini yenilerken proteinleri kullanır.-Vücudumuz eğer 10-12 saat süreyle iyi kalitede bir protein almazsak yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için kaslarımızdaki protein rezervlerini kullanıyor. Yeterli protein almazsak kaslarımız zayıflar.Protein kaynakları-Protein biyokimyasal olarak 20 farklı aminoasit zincirinden oluşuyor. Vücudumuz 9 tane aminoasidi kendi kendine üretemiyor ve bu amina asitleri mutlaka dışarıdan yiyeceklerle almamız gerekiyor.-Et, süt ve süt ürünleri, yumurta gibi hayvansal gıdalar tam protein kaynağı.-Chia tohumu, kinoa ve kara buğday bitkisel ve tam protein kaynakları.-Mercimek, antep fıstığı, fasülye, bezelye, kabak çekirdeği, kuşkonmaz, karnıbahar, brokoli, yulaf gibi bitkisel proteinler ise vücutta üretilmeyen 9 temel aminoasitin tamamını tek başlarına karşılayamıyorlar. Bu durumda çeşitli bitkisel proteinleri tüketmek gerekiyor.Nasıl tüketmek gerekiyor?-Normal koşullar altında haftada yarım kilo kırmızı et ve iki porsiyon balık yemek bir haftalık et tüketiminiz için yeterlidir.-Eti bol miktarda karbonhidratla bir arada tüketmeyin. Örneğin bir porsiyon eti, bir porsiyon pilav üzerine yemeyi tercih etmeyin. Karbonhidrat seçiminizi yemek saatine göre bir ya da iki dilim ekmek olarak seçebilirsiniz. İsterseniz bir dilim ekmek yerine iki çorba kaşığı haşlanmış bulgur, kinoa ya da başka bir karbonhidrat yemeği seçebilirsiniz.-Eti kendi yağıyla, suyu ile pişirmek normal günlük beslenmeniz için çok sağlıklıdır. Ancak kilo verme döneminde zayıflama hızınızı düşürür.-Aynı öğünde birden fazla çeşit proteini birlikte tüketmeyin. Sadece dana eti, balık, tavuk ya da mercimek olsun.Örnek protein beslenmesiSabah-Limon damlatılmış bir bardak ılık suKahvaltı-1 adet haşlanmış yumurta-2 dilim beyaz peynir-5-6 tane zeytinAra öğün-1 bardak su-Küçük bir havuçYemekten 30 dk önce-1 bardak suÖğlen-100 gr ızgara ya da haşlanmış tavuk veya balık.-Limitsiz salataAra öğün-2 bardak su-1/2 Ayvaİkindi-5 adet kestaneYemekten 30 dk önce-1 bardak suAkşam-100 gr haşlanmış veya ızgara yağsız kırmızı et-Limitsiz salataGece-1 bardak su-Atıştırmalık olarak çok az haşlanmış ya da buharlanmış havuç, brokoli, karnabaharYatmadan önce-1 bardak su
2016’yı yedik, bitirdik... Yeni yıla sayılı günler kaldı. Alacağınız kararlarınız arasına yeme - içme tercihlerinizi değiştirmeyi de ekleyin. Daha sağlıklı bir yaşam için sorunlarınızı defterinize yazın ve diyet programımızı deneyin.Yeni bir zaman dilimine girmek hepimiz için heyecan vericidir. Bize "yeni bir biz" yaratma ihtimalini sunar!Bizce yeni bir siz yaratmanın ilk ve en basit koşulu kendinizi hafta hafta takip edeceğiniz küçük, sevdiğiniz bir defter edinmek. Haftada 1-2 kez yazsanız bile tam bir yıl sonra ne çok başarınız olduğunu göreceksiniz.-Kilo vermeyi istiyorsanız bu yıl vücut ağırlığınızın en az yüzde 10'unu vermeyi, verdikten sonra da korumayı hedefleyin. Kilonuzun yüzde 10'unu vermek sizi çok zorlamaz ama bedeninizi hiç azımsanmayacak derecede rahatlatır. Küçük günlüğünüzden faydalanmayı, kendinizi takip etmeyi unutmayın.-Kilo verme ve sigarayı bırakmayı aynı döneme çakıştırmayın ki her ikisinde de geri dönüşsüz, kalıcı sonuçları kendinizi çok zorlamadan alabilin.Kendinizi daha iyi hissetmek için kendinize şu soruları en az ayda bir kere sorun;-Bu ay olmak istediğiniz gibi bir insan mıydınız?-Bu ay düşünceleriniz ve duygularınız doğrultusunda davranabildiniz mi?-Bu ay istediğiniz kitapları okuyup istediğiniz filmleri izleyebildiniz mi?-Bu ay size iyi gelen, moral veren insanlarla yeterince vakit geçirdiniz mi?-Bu ay etrafınızdakileri daha iyi anlamaya ve kendinizi daha iyi anlatmaya çalıştınız mı?-Bu ay derin bir keyif duyarak neler yaptınız?-Önümüzdeki ay için keyif planlarınız?Bu soruları dürüstçe cevaplayarak defterinize not edin. Değişiminizi, kendi kendinizi yeniden yaratma sürecinizi göreceksiniz.Yüzünüze ışık verecek maske-Bir olgun avokado-Üç çorba kaşığı maden suyu-Avokadoyu çatal ile ezip maden suyunu ekleyerek karıştırın.-30 dakika bekletip soğuk olarak yüz ve boyun cildinize sürün.-10 dakika sonra ılık su ile durulayın ve havluyla kurutun.-Maske tüm cilt tipleri için uygundur. Nemlendirici ve kan dolaşımını artırıcı özelliktedir.Pazartesi-Bir bardak ılık limonlu su ile güne başlayınKahvaltı-Bir dilim esmer ekmek-0 gr yağsız beyaz peynir-4-5 adet zeytin-Maydanoz,dereotu, nane-1-2 bardak çayAra-Bir adet mandalinaÖğlen-Bir porsiyon mercimekli salata-Bir küçük kase yarım yağlı yoğurtAra-Bir adet ayvaAkşam-100 gr ızgara dana eti-Limitsiz yeşil salataGece-Ihlamur veya papatya çayıSalı-Bir bardak ılık limonlu suKahvaltı-Üç çorba kaşığı yulaf unu ile bir bardak sütü sulu muhallebi kıvamında karıştırınız.Üzerine 3 adet bademi rendeleyiniz.Ara-İki ceviz, beş fındık, iki badem (Kavrulmamış, bir gece önceden suya koyup buzdolabında bekletirseniz daha lezzetli ve canlı olacaklardır).Öğlen-Bir porsyon kinoalı salata-Bir bardak ayranAra-Bir adet narAkşam-150 gr ızgara balık-Limitsiz salataGece-Papatya veya ıhlamur çayıÇarşamba-Bir bardak ılık limonlu suKahvaltı-Bir adet haşlanmış yumurta-Bir dilim esmer ekmek-Maydanoz, nane, dereotu-1-2 bardak çayÖğle-Bir avuç beyaz leblebi-Bir porsiyon sebzeli mantar sote-Limitsiz salataAra-Bir adet elmaAkşam-Bir porsiyon zencefilli ananaslı tavuk-Limitsiz salataGece-Ihlamur veya papatya çayıPerşembe-Bir bardak ılık limonlu suKahvaltı-Bir tane muz eklediğiniz bir bardak sütAra-Sade maden suyuÖğlen-Bir porsiyon kısır-Bir bardak ayranAra-Bir adet armutAkşam-Beş adet köfte-Dört çorba kaşığı haşlanmış beyaz kinoa ya da bulgurGece-Papatya veya ıhlamur çayıCuma-Bir bardak ılık limonlu suKahvaltı-Bir adet ayvaAra-3-4 adet kestaneÖğlen-Izgara tavuklu salata-Bir bardak sebze suyuAra-Üç adet mandalinaAkşam-Bir porsiyon yağsız etli kuru fasulye-Limitsiz salataGece-Papatya veya ıhlamur çayıCumartesi-Bir bardak ılık limonlu suKahvaltı-30 gr beyaz peynir-4-5 adet zeytin Bir dilim tam buğday ekmeği-1-2 bardak çay-Nane,maydonoz dere otuAra-Bir adet mandalinaÖğlen-Bir porsiyon esmer pirinçli tabule salatası-Bir bardak ayranAra-Bir avuç çeşitli çerez(Kavrulmamış)Akşam-Bir porsiyon ıspanak-brokoli çorbası-Bir porsiyon havuçlu yoğurtlu borani-Limitsiz fırınlanmış, közlenmiş sebze tabağı-Bir porsiyon ananaslı hindi-Dört çorba kaşığı bademli pilav-Yarım porsiyon kabak veya ayva tatlısıGece-Rezene çayıPazar-Bir bardak ılık limonlu suKahvaltı-Bir yumurtadan sebzeli omlet-Bir dilim çavdar ekmeği-Nane, maydanoz, dereotu-1-2 bardak çayAra-Bir bardak sebze suyuÖğlen-Limitsiz buğuda, buharda pişmiş karnabahar, havuç, brokoli, yağsız kavrulmuş ıspanak-Bir porsiyon baharatlı sarımsaklı yoğurtAra-Bir adet portakalAkşam-Limitsiz sebze çorbasıGece-Papatya veya ıhlamur çayı
Gluten en çok buğdayda bulunan, ürüne yapışkanlık özelliğini veren bir madde. Aynı besin maddesinin sık sık tüketilmesi ile bağırsaklarda duyarlık gelişebilir. Zamanla yangı dediğimiz mikropsuz iltihaplanmaya, histamin gibi duyarlılık yaratan biyolojik aminlerin salgılanmasına neden olabilir. Bu durum devam ederse çeşitli alerjik reaksiyonlar ve cilt problemleri ortaya çıkabilir. Kilo vermekte zorlanmış bile olabilirsiniz.Şişlik ve cilt hastalıklarını azaltıyor- Vücudunuzda ödem veya şişmeler hızla çözülür.- Cildinizde kızarıklık, egzama şikayetleriniz azalır.- Gluten hastalığında ince bağırsaklardaki villüslerin silinmesiyle besinlerin emilimi bozulur. Bu bozulmayı düzeltir.- Buğday, arpa, çavdar gibi yiyecekler tüketildiğinde karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal oluyorsa gluten duyarlılığı bulunabilir. Tedavisi glutensiz ve mayasız beslenmedir.Alkol çeşitleri ve unlu mamüller mayalıdır- Mayalı besinlerin başında unlu mamüller gelir. Pasta, kek, börek, çörek, poğaça, kurabiye, bisküvi, makarna, şehriye, erişte gibi besinlerden kaçınmak gerek.- Şarap, bira, viski gibi alkol çeşitleri, mayonez, ketçap, hazır salata sosları, konserveler, sirke ve fermente edilmiş meyveler de mayalıdır.Glutenli besinlerBuğday, arpa, çavdar ve saf olmayan yulaf içeren her türlü ürün yani simit, poğaça, kek, pasta, börek, çörek, bisküvi, makarna, pizza, hazır çorba, salata sosları, hazır yoğurt, çikolatalı süt, dondurma...Gluten içermeyen yiyeceklerPirinç, mısır, patates, tüm sebzeler, meyveler, bakliyat, et, tavuk, balık, yumurta, kuruyemişler. Gluten kıvam verici özelliği olduğu için ketçap, dondurma gibi hazır gıdaların içine de konabiliyor.Mayasız beslenme listesi Kahvaltı- Lor peynirli, sütlü, dereotlu mayasız yufka böreği- Nane ve maydanoz ekleyeceğiniz domates salatalık kokteyli - Bir-iki bardak çayÖğlen- Etli, sebzeli, soğan ve sarımsaklı ve yağsız güveç- Limitsiz salata- Bir adet lavaş - Bir bardak suAkşam- Sebze; börülce, közlenmiş patlıcan- Limitsiz salata- Fırınlanmış, yağsız, domatesli, pazıya yatırılmış balık- Bir orta boy patatesGlutensiz beslenme listesiKahvaltı- Bir bardak süt veya ev yapımı bir bardak yoğurt- Üç yemek kaşığı saf yulaf unu- Limitsiz yeşillikÖğlen- Etli, sebzeli, soğan ve sarımsaklı güveç- Limitsiz salata- Bir adet lavaş (glutensiz)- Bir bardak suAkşam- Sebze; börülce, közlenmiş patlıcan( mevsime göre)- Limitsiz salata- Fırınlanmış yağsız, domatesli, pazı