Sınava giriyor, orkestra yönetiyor, ameliyat bile yapıyorlar. Robotların yetenekleri aldı başını gidiyor.
Millet gider Mersin’e biz gideriz tersine demişler. Geçen hafta tam da bunu yaşadık. Space X’in kurucusu yüzyılımızın dahi çocuğu Elon Musk uzaya seyahatte çığır açtı. Elektrikli arabası Tesla’yı bir rokete koydu, uzaya fırlattı. Mars’ı ıskaladı ama o araba, milyarlarca yıl uzay boşluğunda dönüp duracak. Reklamda son nokta… Bizde ise gündem biraz daha farklıydı. Malumunuz 6 Şubat Türkiye’de 2010’dan bu yana Güvenli İnternet Günü olarak kutlanıyor. Ancak bu yıl BTK’nın düzenlediği organizasyon bir robotun gölgesinde kaldı. Sonrasında olanlar daha da şaşırttı.
Robota format attıran gerginlik
Geçen haftanın en çok okunan haberlerinin başında geldi bu olay. Konu teknoloji olunca, BTK’nın programını da bir robot sundu. Çin’de geliştirilen Sanbot isimli insansı bir robottu bu. Aslında her şey gayet güzel başladı. Robot sırayla konuşmacıları sahneye çağırdı, anonslarını yaptı. Fakat sıra organizasyonun ağır topu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’a gelince işler karıştı. Robot belki de biraz heyecanlandı. Arslan konuşmasını yaparken robot “Yavaş konuş, ne diyorsun anlamıyorum,” diyerek araya girdi. Bakan Arslan önce gülümsese de robot söz kesmeye devam ettikçe Bakan da rahatsız oldu. Kürsüden “Gereğini yapın,” talimatı verdi. Önce robotun mikrofonu kapatıldı, ardından da apar topar sahneden indirildi. Daha sonra da robot format yedi.
Fırça yiyen robotu sevebilirsiniz
Olay burada bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Robot ayağını denk aldı. Kanal D Haber o robotu buldu, Bakan’dan özür diletti. Muhabir Aytaç Can Sanbot’a “Bakan’ın sözünü niye kestin” diye sordu. Robot ise “Yanlışlıkla oldu, çok üzgünüm” diye cevap verdi. Herkes çok üzerine gitti ancak Sanbot aslında özünde çok iyi bir robot. Bakan Arslan’la da tanışıklıkları eski. İstanbul’daki 3. Havalimanı’nın inşaatını gezen Bakan’a orada da eşlik etmişti. Havalimanı tamamlanınca da bol bol göreceğiz kendisini. Çünkü yeni havalimanında görevli olacak. Uçuş bilgilerini ekranlardan değil ondan öğreneceğiz. Ayrıca tercümanlık ve rehberlik yapacak. Tek özelliği bunlar da değil. Hayli gelişmiş… Dans ediyor, insan hareketlerini taklit ediyor, yük taşıyabiliyor. Otellerde oda servisinin, restoranlarda garsonların yerini alması bekleniyor. Bir süredir Çin’deki havalimanlarında yolcuları izleyip vücut sıcaklıklarını analiz ediyor. Şüpheli bulduklarını yetkililere bildiriyor.
Birçok ülkede ortalığı karıştırıyorlar
Sanbot ne kadar gelişmiş olursa olsun, ağır eleştirilere maruz kaldı. Türkiye daha MHP lideri Bahçeli’nin Sophia isimli robota Suudi Arabistan’ın vatandaşlık vermesine tepki göstermesini atlatamadan bu çıktı başımıza. Robotlara tek tepki gösteren biz değiliz. Hong Kong menşeili Sophia’yla ilgili Suudi Arabistan’da sert tartışmalar yaşandı. Başörtüsü takmayışı ağır eleştirildi. Yanında erkek olmadan dışarı çıkmasın diyenler bile oldu. Çin’de de durum benzer. Komünist Parti’yi eleştiren yapay zekaya sahip iki robotun fişi çekildi. O robotlardan biri “Komünist Parti’yi seviyor musun?” sorusuna olumsuz yanıt vermiş, partinin yozlaştığını söylemişti. Diğeri ise “Vatansever misin?” sorusuna “Adet dönemimdeyim, dinlenmek istiyorum” diyerek kaçamak bir cevap verdi. Bunlar zaten robotların son sözleri oldu.
Robotlar işlerimizi elimizden alacak
Yapay zekanın akıllanmasından korkmak çok tuhaf değil. Teknolojiyle bu denli içli dışlı olan Musk bile kontrol edilmesi güç boyutlara ulaşan yapay zekanın insan nesli için “en büyük tehdit” olduğunu söylüyor. Birleşik Arap Emirlikleri sırf bu durumu kontrol altında tutmak için geçen yıl Yapay Zeka Bakanlığı kurdu. Ancak korku için bu denli ileri gitmeye gerek yok. Robotlar çok daha kısa süre içinde bile bizler için büyük sıkıntılar yaratacak gibi. Ünlü yönetim danışmanlık şirketlerinden McKinsey & Company’nin tahminine göre 2030 yılında robotlar ekonomik düzeni alt üst edecek. Şu andaki işlerin yüzde 60’ı robotlar ve otomasyon sayesinde yapılabilir hale gelecek. Bu da 400-800 milyon kişinin işsiz kalması anlamına geliyor.