Ghosting yani hayalet gibi bir anda ortadan kaybolmak... Yeni nesil ilişkilerin katili artık o.
Bir arkadaşınız aracılığıyla, internetten ya da akıllı telefonlardaki uygulamalardan biriyle tanıştınız. Bir süre devam eden mesajlaşmalar, hafif flörtleşmeler sonunda buluşmaya karar verdiniz. İlk buluşma güzel geçti, güzel bir akşam yemeği, belki devamında biraz dans... Tam da aradığımı buldum diye yüzünüze şapşal bir gülümsemeyle eve dönmüşken her şey bir anda tersine döndü. Adam buhar olup uçtu. Ne mesajları okuyor, ne de aramalara cevap veriyor. Bu aralar kime sorsam tam da bundan, yani “ghosting”den mustarip. Ortadan kaybolmak da süslenip yeni bir olgu haline sokuldu. Köklü sözlük firmalarından Merriam-Webster resmen sözlüğüne bile aldı. Tanımı “Bir ilişkiyi aniden özellikle de elektronik ortamda tüm kontağı keserek bitirmek”. Peki, siz her şey yolunda zannederken bir anda ne oldu böyle?
Birçok insan “Beni neden aramadı? Öldü mü, kaldı mı, uzaylılar tarafından kaçırıldı mı?” diye sorgularken buluyor kendini. Ne olduğunu anlayamayan kişi olanlara anlam verebilmek için durmadan senaryolar yazmak zorunda kalıyor. Araştırmalara göre ‘ghosting’ uzun süreli bir ilişki sonrası ayrılık kadar acı verici olabiliyor. Çünkü ‘ghosting’de ayrılıkların aksine ne hoşçakal, ne uyarı, ne de kapanış var. Aniden gelen bu hamle de haliyle sadece insanın kendine olan güveni zedelenmiyor, beyinde fiziksel acıyla benzer merkezleri de harekete geçiyor.