Belarus halkı bir haftadır işe çıplak gidiyor. Liderleri dili sürçüp bu emri verdi. O, bu tarz talihsizlik yaşayan tek lider de değil.
Avrupa'nın son diktatörü olarak anılıyor o. Belarus'un lideri Alexander Lukaşenko... Anlaşılan tek sözüyle gerçekten de tüm halkını harekete geçirebilecek güce sahip. Geçen hafta tarihi bir gafa imza attı. Yaklaşık 9.5 milyon nüfuslu ülkesini 'soydu'.
Soyunmak ve geliştirmek kelimelerini karıştırdı
Her şey Lukaşenko'nun Minsk'te yaptığı bir konuşmayla başladı. Artık Freud mu dersiniz, bilinçaltı mı dersiniz size kalmış... Teknoloji ve inovasyondan bahsederken, "Her çalışan kendini geliştirmeli" diyeceğine, "Her çalışan kendini soymalı" dedi. Rusça'da telaffuzu birbirine çok benzeyen soymak kelimesi (razdensya) ve geliştirmek kelimesini (razvivatsebya) birbirine karıştırarak.
Çılgınlık bir haftada Baltık’taki ülkelere yayıldı
Uzun süredir Devlet Başkanı'na karşı büyük tepkinin olduğu ülkede halk bunu fırsat bildi. Rusça "Soyun ve işe git" etiketi bir anda en çok konuşulanlardan biri oldu. Herkes arka arkaya iş yerinde çekilmiş çıplak fotoğraflarını yükledi internete. Çılgınlık sadece Belarus'la da sınırlı kalmadı. Bir anda büyüdü ve tüm Baltık ülkelerine yayıldı.
George W. Bush'un meşhur dil sürçmeleri...
Lukaşenko ülkesinde yeni bir "trend" başlatmış olsa da aslında tek değil. Bu tarz hatalarıyla en ünlü olan kişi ABD'nin eski başkanı George W. Bush. Dil sürçmeleri listelense kitap olur. Hatta onun bu hatalarına atfen üretilen bir kelime bile var: Bushism. İşte size seçmece Bush'un en iyileri...
"Tennessee’de eski bir söz vardır. Yani daha doğrusu Teksas'ta vardır da herhalde Tennessee'de de vardır. Şöyle denir: "Beni bir kere kandırırsan bu ayıp senin ayıbındır. Beni bir daha kandırırsan - iki kere kandırılamazsın." ("Beni bir kere kandırırsan bu senin ayıbındır. Beni iki kere kandırırsan bu benim ayıbımdır" demeye çalışırken... 2002)
"Birçok iyi doktor işini bırakıyor. Birçok kadın doğum uzmanı ve jinekolog ülke çapındaki kadınlara olan aşklarını gösterme şansına sahip değil." (2004)
"Tam da burada, Oval Ofis'te Kuzey Koreliler tarafından kaçırılan bir çocuğun annesiyle bir araya gelmiştim." (Oval Ofis'te anneyle buluştuğunu anlatmaya çalışırken. 2008)
Düşmanlarımız yenilikçi ve becerikli, biz de öyleyiz. Ülkemize ve insanımıza zarar verecek yeni yöntemler düşünüp duruyorlar. Biz de... (2004)