Arda’nın konsantresi

24 Aralık 2014

Atletico Madrid’de top koşturan Milli futbol yıldızımız Arda Turan şikayetçi.4 bin kilometre öteye kaçmasına rağmen magazinciler hâlâ onunla uğraşıyor.Oyuncu Sinem Kobal ile birlikteyken ikisinin de ünlü olmaları nedeniyle haber değeri vardı.Ama şimdi hayatında kimse yok, futbolunu oynama çalışıyor.Bu kez de yerli yersiz ‘sevgili’ yakıştırmaları yapmaya başladılar.Son olarak Serenay Sarıkaya ile tanışmak istediği basında yazıldı.Arda da dayanamadı ve isyan etti.“Hiçbir hanımefendiye mesaj atmadım. Konsantremi bozmayın” dedi.Konsantrasyon deseydi daha doğru olurdu. Emre Kongar’ın aynı ismi taşıyan medya ve medyatik Türkçe notları kitabını okumuş olsa belki ikisini karıştırmazdı.Ama sorun Arda’nın Türkçesi’nde değil.Kendi konsantrasyonunu kendisinin bozmasında.Memleket ve arkadaş hasretine dayanamıyor.Yaz, kış demeden her fırsatta uçağa atlayıp buraya geliyor.Oysa her türlü imkanı var.Git İbiza’ya yabancılarla takıl.Hem lisanını ilerletirsin hem yeni çevre edinirsin hem rahat edersin.O zaman konsantren de bozulmaz.Fena mı?DİREK DANSI MODASIPole Dancing denilen ve boruya sarılarak yapılan bir nevi dans türü var.Bir nevi diyorum çünkü dekolte giysiler, erotik hareketlerle yapıldığından ve kıvrak bir vücut gerektirdiğindendansdan çok striptize benziyor.Ancak striptizdeki gibi yavaş yavaş bir soyunma yok. Demet Evgar bir film için direk dansı dersi alıyormuş.Eda Taşpınar, Berrak Tüzünataç, Serenay Sarıkaya ve Asena Erkin direk dansına başlamış. Bu dansa eskiden ‘Boru Dansı’ derlerdi.Sonra herhalde ‘boru’ lafı kaba kaçıyor yapanları aşağılıyor diye yumuşattılar.Direk dansı demeye başladılar.İyi de boru hala aynı boru!Onu nasıl direğe çevireceğiz?Bilen varsa söylesin!KISKANÇ HAYRANLARÖzcan Deniz’in kadın hayranları konusunda abartılı haberler çıkıyor.İnsan gerçek olduğuna inanamıyor.Önce ‘Asmalı Konak’ zamanında dizinin çekildiği köşkün kapı kollarını Özcan’ın eli değmiştir diye yalayanlar oluyordu dendi.Şimdi de ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’ dizisinde eşini oynayan Begüm Kütük, Özcan ile olan öpüşme sahnelerine Özcan’ın hayranlarından tepki aldığını söyledi.“Özcan’a niye sarılıyorsun? Amma öptün! Yeter artık! Öpüşme sahnesinde dublör istiyorsan hazırız” diyorlarmış.Özcan Deniz bu konuda “Bunlar beni çok utandıran şeyler” demiş.Bir tarafta deli gibi kıskanan kadınlar.Bir tarafta utangaç bir adam.Allah sonlarını hayır etsin!

Devamını Oku

Yok böyle tarz

22 Aralık 2014

‘Bu Tarz Benim’ yarışmasının finalini canlı yayınlayacaklarını anons etmişler. Ne kadarının canlı olduğunu söylememişler. Aslında sözlerinde durmuş sayılırlar. 4.5 saati banttan 15 dakikalık bölümü canlı ekrana gelmiş.Finalde jüri ve seyirci yokmuş.Sunucu ve finale kalan 4 yarışmacı varmış.Bu arada izleyicilerden SMS atmalarını istemişler.Ancak verdikleri numara kullanılmayan bir numara çıkmış.Alay eder gibi!Programın fanları sosyal medyada ‘kandırıldık’ diye isyan etmiş.Neden?Şimdi mi anladınız ekrandaki yarışmaların palavra olduğunu?O yarışmacıları gerçek mi sandınız?Hepsi cast ajansından seçilmiş oyuncu. Aralarındaki tartışmaların hepsi kurgu. Televizyon dediğiniz şey yalan dünya. Gördüklerinize inanmayacaksınız.Yoksa hayal kırıklığına uğrarsınız.‘Bu Tarz Benim’ bitti.‘Yok Böyle Tarz’ oldu.Hepimize geçmiş olsun!KANKA BABLADiva Bülent Ersoy, kısaca Bülent Abla, ya da ‘Babla’ da Sibel Can’ı çok seviyormuş.Günay’da sahneye çıktığında izlemeye gitmiş.Kulise gidip Sibel’le kahve içmiş, sohbet etmiş.Sibel’e şarkılarında oturduğu yerden eşlik etmiş.Sibel Hanım çok şanslı.En iyi dostu Babla olmalı.Hep onunla birlikte dolaşmalı.Fotoğrafı çekildiğinde Babla yanında olsun diye içinden dua etmeli.Çünkü o zaman rejime girmesine, fotoşop yaptırmasına gerek yok!Heybetli, endamlı Babla’nın yanında her zaman zayıf ve ince gözükür. En iyi dost seni en güzel gösteren dosttur. İşte onun için Sibel’in en iyi kankası Babla’dır.Hatta böyle dost, dost başına bile dense yeridir.FAZLASI VAR EKSİĞİ YOKDemet Akalın bir inşaat şirketinin yılbaşı partisinde sahne almış.Hareketli parçalarla etkinliğe katılanlara eğlenceli anlar yaşatmış. Konser sırasında “Artık bana da en üst kattan bir daire hediye edersiniz. Bunun için illa Jennifer Lopez mı olmak lazım’’ diye firma yetkililerine laf atmış. Hatırlarsanız ülkemize konser vermek için gelen dünyaca ünlü şarkıcı Jennifer Lopez’e reklam olsun diye Ataşehir’de bir daire hediye etmişlerdi. Aslında Demet’in Jay Lo’dan fazlası var eksiği yok. Bir kere ondan fizik olarak daha iri ve daha yapılı.Ringe çıkıp dövüşseler Demet Jay-Lo’nun pestilini çıkartır. Jay Lo’nun Twitter’da 30 milyon takipçisi olabilir ama Demet’in 2.5 milyonu çok daha fanatik ve adeta onun uğrunda savaş vermeye hazır birer nefer.Yani Demet aldığı ücretin yanısıra bir de bedava kat istemekte haklı. En üstten değil de giriş katından bir daire isteseydi belki kırmazlardı. Elinde deği ne yapsın?Kadının gözü yükseklerde. Bu sayede geldi zaten zirveye.

Devamını Oku

THY’nin milleri

20 Aralık 2014

THY övünç kaynağımız. Dünyada uçmadığı nokta kalmadı. Normalde rötar mötar da yapmıyor. Uçakları yeni ve temiz. Personeli eğitimli ve deneyimli. Havadaki hizmeti ve ikramları mükemmel. İstanbul’daki CIP salonu rakiplerininkini gölgede bırakıyor. Reklamları ve sponsorlukları dünya çapında.Her şey böyle tıkır tıkır saat gibi işlerken mil programında sınıfta kalıyor.Biriktirdiğiniz millerle ödül biletİ alıp istediğiniz tarihte uçmanız imkansız.Çünkü kabinin yarısı boş olsa bile ödül biletlere sınırlı sayıda yer ayırıyorlar.O milleri uçarak ya da program ortakları kredi kartlarıyla alışveriş yaparak yani tonlarca para harcayarak biriktirdiğimizi unutuyorlar. Bir milyon bedava mil kazanabilirsiniz diye bir kampanya var. İyi de istediğimiz uçağın içinde bize yer yoksa ne işimize yarar?THY ya mil programını ya gözden geçirsin ya da sunmaktan vazgeçsin.Çünkü şimdiki sadece göstermelik ve sinir bozmaktan başka işe yaramıyor!BU TARZ NEREYE KADAR?Bu sezon televizyonda en çok konuşulan programlardan biri ‘Bu Tarz Benim’ yarışması oldu.Reytinglerde rakiplerini geride bırakan başarılı programı Acun kendi kanalına transfer ediyormuş. Acun eskiden kendi reyting rekortmenlerini yaratırdı. Patron olduktan sonra hazır olanları almaya başladı. Ancak ekranda hiçbirşeyin garantisi yok.Nurella’nın yüz ifadesi, İvana’nın aksanlı konuşması ve yarışmacıların aralarında sergiledikleri suni atışmalar izleyicinin daha ne kadar ilgisini çekebilir?‘Bu Tarz Benim’in tarzı nereye kadar gidecek hep birlikte göreceğiz.HARİÇTEN GAZEL OKUMAKAvrupa Birliği üyeliğimiz sallantıdaymış.Önemli değil!Almasalar da olur.ABD bize vize vermekte nazlanıyor.Önemli değil!Vermeseler de olur.Biz Türkler Avrupa ve Amerika’yı kıtasal olarak işgal etmişiz bir kere.Türklerin olmadığı Avrupa’da, Amerika’da bir eyalet, kent hatta kasaba var mı?Bir Türk’ün de kaç yabancıya bedel olduğunu hatırlatmama sanırım gerek yok.Onun için Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kendi işlerine baksınlar.T.C olarak biz A.B ile ABD’ye hiç karışıyor muyuz?Birbirimize karışmaktan zaten fırsat kalmıyor.Hariçten gazel okumasınlar lütfen!

Devamını Oku

Özcan Deniz’in ögesi...

18 Aralık 2014

Özcan Deniz ilginç laflar eden bir ünlümüz. Tıpkı Mustafa Sandal, Serdar Ortaç, Sinan Akçıl gibi onun da kendine özgü bir kelime hazinesi ve cümle kurma stili var.Senaryosunu yazıp yönettiği ‘Sevimli Tehlikeli’ filminin basın toplantısında yine garip bir laf etmiş. Filmin çekimleri sırasında oyuncu Ayça Ayşin Turan ile yakınlaştığı iddialarına “Şu an kendisine zaman ayıracağım, vakit geçireceğim bir öge yok” demiş.Pardon anlayamadım! Özcan Deniz kendisiyle birlikte olan veya aşk yaşadığı kadınları birer öge olarak mı görüyor?Canım, hayatım, sevgilim, birtanem, cicim, şekerim,tatlım,minnoşum hepsini duydum da öge dendiğine ilk kez tanık oluyorum.İlişkide bulunduğu erkeğin kendisini ‘öge’ yani bir eleman veya bir unsur olarak değerlendirmesi kadını nasıl etkiler bilemem ama... Bir ara Galatasaray’ın eski başkanı Ünal Aysal, teknik direktörü Fatih Terim için eleman demişti olay çıkmıştı.Öge deseydi ne olurdu inanın hayal bile edemiyorum.Lambayı kim yürüttü?Ünlülerin stil danışmanı Ceyda Balaban bir yılbaşı partisi vermiş. Davetin teması göz figürüymüş. Mekanın her yerini göz şeklinde tasarlanmış lambalarla süslemiş.Sonra da yaptığına pişman olmuş.Aralarında Kenan Doğulu ve Beren Saat, Ozan-Ece Doğulu, Yalın,Serenay Sarıkaya, Berrak Tüzünataç, Meltem Cumbul, Teoman ve fotoğrafçı Mert Alaş gibi ünlülerin olduğu davetli grubu lambaları eşantiyon sanmış.Hatıra diye alıp götürmüş.Ceyda Balaban partinin sonunda lambaların yürütüldüğünü farketmiş.Ertesi gün Instagram hesabından lambalarının geri verilmesini istemiş.Bu olay hepinize ders olsun.Ne nedenle olursa olsun ve davetliler ne kadar ünlü veya varlıkı olursa olsun parti veriyorsanız yürümesini istemediğiniz şeyleri ortaya çıkartmayın.Yoksa Ceyda Hanım gibi lambaları kim yürüttü diye kafanızı kaşır durursunuz!Milenyum AjdaSüperstar Ajda Pekkan’ın yılbaşı gecesi sahne alacağı mekanın ilanları çıkıyor.2015 yılına giriyoruz Ajda en az 15 yıl öncesinden yani 2000’li yılların başından genç gösteriyor. İlerleyen yaşlarında güzelliklerini korumayı başaran kadınlar için “Yıllar onu yıpratamadı” derler.Türkan Şoray, Filiz Akın, Nebahat Çehre, Emel Sayın, Fatma Girik,Selda Alkor gibi ünlülerimiz bu kategoriye girer.Ama Ajda’nın durumu çok farklı.Yıpratmak bir yana yıllar ona yaradı.Güzelliğine güzellik, gençliğine gençlik, formuna form kattı. Onun için Milenyum Ajda diyorum başka bir şey demiyorum.Nazar değmesin!

Devamını Oku

Bu ne biçim dahi?

15 Aralık 2014

Dahi Adam popçu Sinan Akçıl, meğer kıskançmış. Kutsal Kadın dediği sevgilisi Ebru Şallı’nın mini etek giymesini istemiyormuş.Biraz geç kalmadı mı? Ebru Şallı’yı yıllardır hep mini eteğiyle görmedik mi?Bacaklarının görüntüsünü ezberledik bile diyebiliriz.Dahi Adam Sinan, Ankara’da bir AVM’de yapılan defilede sahneye çıkmış. Gömleğini çıkartıp hayranlarına karın kaslarını göstermiş. Sonra da muhabirlere dönüp “Ebru’ya sadece konser demiştim. Defileden haberi yok. Bu yüzden yayınlamazsanız sevinirim’’ demiş. Onu gömleği fora etmeden düşünecekti. Ayrıca sevgilisinin mini etek giymesini kıskanan biri nasıl oluyor da herkesin içinde soyunabiliyor?Bunu anlamak için dahi olmak gerekiyor herhalde... Tıpkı Sinan Akçıl ile Ebru Şallı arasındaki ilişkiyi çözmekte olduğu gibi.Yalan mı?...Habire aşklarından konuşuyorlar. Ama ikisini bir arada gören yok!AĞLAT OYNAT GECEYİ ANLATAğlamaya ve oynamaya bayılıyoruz. Biraz hüzünlenip sonra kalkıp göbek atmak şanımızdandır.Nişanlarda, düğünlerde, aile toplantılarında veya restoranlarda.Hiç farketmez.Yeter ki ağlayacak, oynayacak bir fırsat bir yer olsun.Örneğin şarkıcı doktor Ferhat Göçer, Günay Restaurant’da sahne almış.Önce ‘Gidemem’, ‘Yastayım’ ve ‘Biri Bana Gelsin’ şarkılarıyla herkesi ağlatmış. Sonra ‘Hayattı Tesbih Yapmışım’ ve ‘Ankara’nın Bağları’ ile herkesi oynatmış.Bizde böyle.Beğenmeyen küçük oğluna almasın. Ağlat, oynat, geceyi atlat!AÇILI TATİL!Özge Ulusoy, veliaht sevgilisi Hacı Sabancı ile Maldiv’lerde tatil yapmış. Maldivler biliyorsunuz yeryüzünde bir cennet. Masmavi denizi, berrak kumsalı ve son derece lüks tesisleriyle ünlü.Karada veya Hint Okyanusu’nun üstündeki özel villalarda kalıyorsunuz. Yemekler Uzakdoğu’nun en popüler lezzetleri, içecekler deseniz egzotik. Her şeyi de ayağına getiriyorlar.Sizin anlayacağınız yan gel yat, keyfine bak. Sadece paradan haber ver.Özge’ye Maldiv tatilinin nasıl geçtiğini sormuşlar.“Benim açımdan çok iyi bir tatildi” demiş. Acaba bunlar ayrı adalara mı gittiler ki sevgilisinin adına konuşamıyor.Çünkü Maldiv gibi bir yerde her dakikanı yanındakiyle geçirmek durumundasın.Yani başka şansın ve kaçacak yerin yok.Her şey dahili biliyordum da ‘açılı tatili’ ilk kez duyuyorum.Neyse ‘acılı’ olmasından iyidir!

Devamını Oku

Osmanlıca tamamdır

13 Aralık 2014

Osmanlıca’nın zorunlu ders olması tartışılıyor.Bence olsun. Hiçbir sakıncası yok.İlkokuldayken dil öğrenmek için annemler beni İngitere’de bir yaz okuluna kaydetmişlerdi.Üç ay Londra’da bir pansiyonda kalmıştık.Gittiğim okulda Latince zorunlu dersti.Öğrenmesi benim de zoruma gidiyordu.Allem ettim kallem ettim o dersi almaktan kurtuldum. Nasıl biliyor musunuz?Okulun müdürüne gidip Müslüman olduğum için Latince öğrenmemin dinimize aykırı olduğunu söyledim.Adam inandı ve beni o dersden affetti.Yıllar geçti şimdi Osmanlıca gündeme geldi.Ve birden içimde bir suçluluk duygusu belirdi. Onun için de işte Osmanlıca tamamdır diyorum.Bilmem anlatabiliyor muyum?YILBAŞI GECESİ EVDE Mİ DIŞARDA MI?Yılbaşı geceleri her zaman en ucuz ve en rahatı evde oturmak.Trafikle muhatap olmuyorsunuz.Normal fiyatlarının iki misline çıkan ve ona ‘özel menü’ diyen işletmelerde tanımadığınız insanlarla eğleniyormuş gibi rol yapmaktan kurtuluyorsunuz.İyi haber evde televizyon izlemenin bedava olması.Kötü haber ise televizyonda izlemeye değer bir şeyin olmaması.Giyim özgürlüğünüzün olması da evde kalmak için önemli bir neden.Dışarda hem tonla para verip verip hem de hoşunuz gitmeyecek zorlama bir eğlenceyle karşılaşabilisiniz.Her yılbaşı gecesi çalınan müzikler, konfetiler, balonlar ve maskeler de cabası.Özellikle süslü çam ağacı, Noel Baba ve üflediğinizde çatlak ses çıkartan parti aksesuvarlarından nefret ediyor, başınıza huni gibi kağıttan bir şapka takmaya niyetiniz yoksa yılbaşını dışarda bir mekanda karşılamayı unutun.Ancak ertesi gün aynaya baktığınızda kendinizi tanıyamayacak kadar içip sarhoş olmak istiyorsanız limitsiz yerli içki sunan bir yere gidip vediğiniz paranın mislini çıkartana kadar kafa çekebilirsiniz. Kalabalığı seviyorum halkla bütünleşmek istiyorum diyenlerden seniz o zaman belediyelerin açık hava etkinliklerine katılablirsiniz.Hem paranız cebinizde kalır hem de istemediğiz kadar çok insan görürsünüz. Hatta çoğuna mecburen dokunur ve istemediğiniz kadar samimi olursunuz.Yılbaşını evde geçirmenin en büyük dezavantajı duyanlara sıkıcı gibi gelmesi. En iyisi bir dostunuzun evine gidip orayı dağıtmak.O zaman yılbaşı gecesini hem evde hem dışarda geçirmiş sayılırsınız.Karar sizin!VAY SERRA VAYÜnlü sanatçı Serra Yılmaz dünya tatlısı bir kadındır.Eğitimlidir.Fransa’da Cannes Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun olmuştur.Yeteneklidir.Çok iyi ve bol ödüllü bir oyuncu olmasının yanısıra Fransızca ve İtalyancayı anında Türkçeye çevirebilir.Ancak ne yazık ki Serra’nın bu yeteneği başına iş açmış.Geçenlerde ülkemize resmi bir ziyarette bulunan Papa’nın çevirmenliğini yaptı diye Hıristiyan olmakla suçlanmış.Sevgili Serra hayretler içinde kalmış.Ben buradan kendisini teselli etmek istiyorum.Suçlamalar Papa’ya tercümanlık yaptığı için değildir.Bildiği o kadar yabancı dilin yanında Osmanlıcaı ihmal ettiği ve hazır ayağımıza kadar gelmişken Papa’ya öğretmediği içindir.Takma kafanı Serracım.Seni bilen herkes seviyor.Hem ‘Ti Amo.’Hem de ‘Je te aime’ diyor!AMAN SEN SOYUNMA34 yaşındaki Kim Kardashian çırılçıplak soyundu sesimizi çıkartmadık.Sonuçta astronomik bir kalçası ince bir beli ve güzel bir yüzü var.Derken 35 yaşındaki ablası Kourtney karnı burnunda çırılçıplak bir poz verdi.Herhalde sırada 30 yaşındaki kardeşleri Khloe var.Ona da diyecek lafımız yok.Hatta 59 yaşındaki anneleri Kris Jenner bile soyunabilir.Yaptırdığı estetikler sonucu 65 yaşında erkekden çok kadına benzeyen üvey babaları Bruce Jenner’a gelince...Aman sen soyunma!

Devamını Oku

Aman dikkat Meryem Uzerli!

12 Aralık 2014

Muhteşem Yüzyıl’ın orijinal Hürrem’i Meryem Uzerli tükenmişlik sendromunu atlattıktan sonra Almanya’dan canım Türkiyem’e döndü.Zaten başka seçeneği yokmuş.Kendi ülkesinde bizdeki gibi popüler değilmiş.Dizi teklifi almasa oyunculuğu bırakıp doktor asistanı olmak için bir hastaneye iş için başvurduğunu itiraf etmişMeryem bir itirafta daha bulunmuş.Ortadoğulu bir devlet adamının ailesiyle birlikte kendisini yemeğe davet ettiğini ve bunun karşılığında 500 bin Euro teklif ettiğini söylemiş.Bu parayı Türkiye’de çocuklarla ilgili bir vakfa bağışlayacağını da sözlerine ilave etmiş.500 bin Euro çok büyük para.Ne kadar zengin olursa olsun bu dünyada hiçbir aklı başında erkek ailesini de yanına alıp ünlü ve güzel bir kadınla yemeğe çıkmak için o kadar para bayılmaz.Niyet gerçekten aile yemeği olsa Kanuni’yi canlandıran Halit Ergenç’i de davet ederlerdi.Meryem yemeğe çıkıp etrafına baktığında “Yahu bu ailede hiç kadın ve çocuk yok mu?” diye merak etmeye başlarsa hemen pılısını pırtısını toplayıp tüysün.Neme lazım.Ortadoğu denilen yerde kimseye güven olmaz!BABLA’NIN MİRASI KİMİN?Diva Bülent Ersoy, yani Bülent Abla nam-ı diğer ‘Babla’ mirasını hayır kurumlarına bırakacakmış.Babla birikimlerinin yarısını Türk Eğitim Vakfı’na yarısını da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağışlayacakmış.Kendi mirasıyla bir cami yaptırmak ve yatılı Kuran kursları yaptırmak istiyormuş.Darbe döneminde yasaklı olduğu için askerlere hala kırgınmış.Mehmetçik Vakfı’na bağış yapmayı kesinlikle düşünmüyormuş.Herkesin parası kendine.Allah uzun ömür versin Babla’nın mirasını kime bırakacağını kendisi bilir.Ancak elini o zengin yüreğine koyup kararını bir daha gözden geçirmeli.Haklarını elinden alan askerler değil dönemin yüz karası darbrcileriydi.Kenan Evren yüzünden Mehmetçik Vakfı’nı bağışlarından mahrum etmesin.Unutmasın ki kahraman askerlerimiz olmasa ne okulumuz kalır ne camiimiz!SEKSİ GÜNDELİKÇİ EBRUSeksi şarkıcı Ebru Polat nasıl ilgi çekeceğini biliyor.Saçını başını makyajını yaptırmış. Dudaklarına rujunu sürmüş. Göğsü dekolte askılı bir kırmızı beyaz çizgili günlük elbise giymiş. 5 milyon dolar değerindeki yalı dairesinin camını silerken de sözüm ona objektiflere yakalanmış. Bu arada ‘Çemberimde Gül Oya’ şarkısını söylemeyi de ihmal etmemiş.Eminim ki bunu yapmadan önce magazin muhabiri dostlarını arayıp “Kamera ile gelin bakın size acayip bir şov yapacağım” diye çağırdı. Yoksa kimin haberi olacaktı?Bunlar da malzeme çıksın diye gittiler.‘Yalıyı sildi süpürdü’ diye haberi verdiler.Ebru da bir taşla iki kuş vurmuş oldu.Hem bedavadan reklamını yaptırdı.Hem de gündelikçi parası vermekten kurtuldu!

Devamını Oku