Osmanlıca’nın zorunlu ders olması tartışılıyor.
Bence olsun. Hiçbir sakıncası yok.
İlkokuldayken dil öğrenmek için annemler beni İngitere’de bir yaz okuluna kaydetmişlerdi.
Üç ay Londra’da bir pansiyonda kalmıştık.
Gittiğim okulda Latince zorunlu dersti.
Öğrenmesi benim de zoruma gidiyordu.
Allem ettim kallem ettim o dersi almaktan kurtuldum. Nasıl biliyor musunuz?
Okulun müdürüne gidip Müslüman olduğum için Latince öğrenmemin dinimize aykırı olduğunu söyledim.
Adam inandı ve beni o dersden affetti.
Yıllar geçti şimdi Osmanlıca gündeme geldi.
Ve birden içimde bir suçluluk duygusu belirdi. Onun için de işte Osmanlıca tamamdır diyorum.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
YILBAŞI GECESİ EVDE Mİ DIŞARDA MI?
Yılbaşı geceleri her zaman en ucuz ve en rahatı evde oturmak.
Trafikle muhatap olmuyorsunuz.
Normal fiyatlarının iki misline çıkan ve ona ‘özel menü’ diyen işletmelerde tanımadığınız insanlarla eğleniyormuş gibi rol yapmaktan kurtuluyorsunuz.
İyi haber evde televizyon izlemenin bedava olması.
Kötü haber ise televizyonda izlemeye değer bir şeyin olmaması.
Giyim özgürlüğünüzün olması da evde kalmak için önemli bir neden.
Dışarda hem tonla para verip verip hem de hoşunuz gitmeyecek zorlama bir eğlenceyle karşılaşabilisiniz.
Her yılbaşı gecesi çalınan müzikler, konfetiler, balonlar ve maskeler de cabası.
Özellikle süslü çam ağacı, Noel Baba ve üflediğinizde çatlak ses çıkartan parti aksesuvarlarından nefret ediyor, başınıza huni gibi kağıttan bir şapka takmaya niyetiniz yoksa yılbaşını dışarda bir mekanda karşılamayı unutun.
Ancak ertesi gün aynaya baktığınızda kendinizi tanıyamayacak kadar içip sarhoş olmak istiyorsanız limitsiz yerli içki sunan bir yere gidip vediğiniz paranın mislini çıkartana kadar kafa çekebilirsiniz. Kalabalığı seviyorum halkla bütünleşmek istiyorum diyenlerden seniz o zaman belediyelerin açık hava etkinliklerine katılablirsiniz.
Hem paranız cebinizde kalır hem de istemediğiz kadar çok insan görürsünüz. Hatta çoğuna mecburen dokunur ve istemediğiniz kadar samimi olursunuz.Yılbaşını evde geçirmenin en büyük dezavantajı duyanlara sıkıcı gibi gelmesi. En iyisi bir dostunuzun evine gidip orayı dağıtmak.
O zaman yılbaşı gecesini hem evde hem dışarda geçirmiş sayılırsınız.
Karar sizin!
VAY SERRA VAY
Ünlü sanatçı Serra Yılmaz dünya tatlısı bir kadındır.
Eğitimlidir.
Fransa’da Cannes Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun olmuştur.
Yeteneklidir.
Çok iyi ve bol ödüllü bir oyuncu olmasının yanısıra Fransızca ve İtalyancayı anında Türkçeye çevirebilir.
Ancak ne yazık ki Serra’nın bu yeteneği başına iş açmış.
Geçenlerde ülkemize resmi bir ziyarette bulunan Papa’nın çevirmenliğini yaptı diye Hıristiyan olmakla suçlanmış.
Sevgili Serra hayretler içinde kalmış.
Ben buradan kendisini teselli etmek istiyorum.
Suçlamalar Papa’ya tercümanlık yaptığı için değildir.
Bildiği o kadar yabancı dilin yanında Osmanlıcaı ihmal ettiği ve hazır ayağımıza kadar gelmişken Papa’ya öğretmediği içindir.
Takma kafanı Serracım.
Seni bilen herkes seviyor.
Hem ‘Ti Amo.’
Hem de ‘Je te aime’ diyor!
AMAN SEN SOYUNMA
34 yaşındaki Kim Kardashian çırılçıplak soyundu sesimizi çıkartmadık.
Sonuçta astronomik bir kalçası ince bir beli ve güzel bir yüzü var.
Derken 35 yaşındaki ablası Kourtney karnı burnunda çırılçıplak bir poz verdi.
Herhalde sırada 30 yaşındaki kardeşleri Khloe var.
Ona da diyecek lafımız yok.
Hatta 59 yaşındaki anneleri Kris Jenner bile soyunabilir.
Yaptırdığı estetikler sonucu 65 yaşında erkekden çok kadına benzeyen üvey babaları Bruce Jenner’a gelince...
Aman sen soyunma!
Osmanlıca tamamdır
Haberin Devamı