Hülya Avşar uzun zamandır ortalıkta yoktu. Arada bir televizyonda talk şov yapıyordu.
Gündemdeki ünlü isimlerle güncel söyleşilerde bulunuyordu. Kendisinden çok konukları ve onların ilginç açıklamaları konuşuluyordu. İlgi odağının her daim üstünde olmasına alışık olan ünlü yıldız buna daha fazla dayanamamış.
Instagram hesabından etrafı yakan bakışlarıyla çektirdiği bir fotoğrafı paylaşmış. Siyahlar içine bürünüp derin göğüs dekoltesi ve çıplak ayaklarıyla son derece seksi bir poz vermiş. Kalp emojileri ekleyerek fotoğrafını daha da gizemli bir hale getirmeyi başarmış. Eleştirmek için tetikte bekleyen internet trollerini hüsrana uğratmak ve sinirlerini bozmamak için de paylaşımını yorumlara kapatmış. 54 yaşındaki Hülya’nın olgun ve dolgun cool kadın pozu kısa süre içinde binlerce beğeni almış.
Ünlü yıldızın genleri olağanüstü güzel olduğu için estetik desteğe ihtiyacı yok. Alımlı ve çekici görünmesi için fazla bir makyaj yaptırmasına da hiç gerek yok. Resimlerini fotoşop yöntemiyle kusursuz ve daha cazip hale getirmesi ise ayrı konu. Bu devirde onu yaptırmayanı zaten dövüyorlar. Ancak bu kez fotoşopu biraz fazla kaçırmışlar. Bildiğimiz, tanıdığımız Avşar Kızı gitmiş. Fotohülya Avşarşop diye yeni biri gelmiş!
Karıştırma cep telefonumu koydurtma şifreyi
Cep telefonları çıkalı hayatımız ne kadar kolaylaştıysa onların yüzünden karşı cinsle olan ilişkilerde durduk yerde bir tatsızlık çıkmasını önlemek bir o kadar zorlaştı. Eşler, sevgililer birbirlerinin cep telefonlarına karşı zamanla hassaslaştı. Hatta hassasiyet bir yana hepsi şüphe içinde resmen kıvranmaya başladı.
‘’Acaba benden habersiz kimi aradı, kimlerle konuştu, kimlerle mesajlaştı, neden sessize aldı, başka hattı, başka telefonu mu var’’ diye içi içini yiyen, kıskançlık krizi geçiren, huzursuz kadın ve erkeklerle doldu dünyamız.
Fahriye Evcen ile Burak Özçivit ikilisi beklenildiği gibi 29 Haziran’da görkemli bir düğünle dünyaevine girdi.
Ünlü çift mutlu gecelerinde televizyon dizisi çekiyormuş gibi koreografik bir dansla davetlileri büyüledi.
Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki düğünde sanat, spor ve iş dünyasının tanınmış isimleri bir araya geldi.
Damat Burak, şampuan reklamlarındaki gür siyah saçları, inceltilmiş Malkoçoğlu Bali Bey bıyığı, olmazsa olmaz kirli sakalı ve smokiniyle çok şık ve yakışıklıydı.
İlerleyen saatlerde meslektaşı Kenan İmirzalıoğlu ile Ankara’nın Bağları şarkısında karşılıklı oynamaları gözden kaçmadı.
Almanya doğumlu Fahriye’nin ise tüm güzelliği üstündeydi.
Gece boyunca büyük emek verilen ve aylarca süren çalışmalar sonucu hazırlanan birbirinden zarif üç farklı gelinlik değiştirdi.
Konuklarla tek tek ilgilendi, objektiflere gülümsedi, mutluluk pozları verdi.
Demet Akalın, mütevazı davranıp Megastar’a jest yapmış, Hande Yener ise bunu farklı boyuta taşıyor!
Hande Yener yıllardır arasının açık olduğu ancak birlikte oynayacakları bir reklam teklifi geldiğinde kıymete binen meslektaşı Demet Akalın’a takılmadan edemiyor. Bodrum’da sahne alan Hande kendisine Demet’in “Tarkan’ın albümü çıktı bizim gazımız bitti” sözleri hatırlatıldığında fırsat bu fırsat deyip hemen atağa geçmiş. “Gazman olmadığım için gaza ihtiyacım yok. Yarışım da korkum da yok. Korkusu olanlar açıklama yapmış” demiş.
Gazımız bitti lafını Gazman’a bağlaması Hande’nin ne kadar yaratıcı bir espri anlayışına sahip olduğunu gösteriyor. Yarışı, korkusu olmadığını söyleyip Demet’in korktuğunu ima etmesi de ayrı bir beceri.
Herkes bunu düşünemezdi doğrusu. Demet ve Hande başarılı kadın popçularımızdan. Onların yeri ayrı, Tarkan’ın yeri ayrı.
Aynı sektörde olabilirler ama aynı kulvarda değiller. Demet, mütevazı davranıp Megastar’a kendince bir jest yapmış. Hande bunu farklı boyuta çekip ezeli rakibini ters köşeye yatırmaya çalışmış. Demet de ona cevap yetiştirmeye kalkarsa aralarındaki modası çoktan geçmiş çekişme yine başlayacak demektir. Bu lüzumsuz olayı kafiyeli bir şekilde toparlayacak olursak:
Yaz aylarında böyledir eğlencenin merkezi Bodrum’un havası.
Bunaltıcı sıcaklarda Hande Yener’den polemik yaratma çabası!
Aman nazar değmesin
Tuba Büyüküstün’ün kendisini çeken gazetecinin fotoğraf makinasının gasp edilmesine seyirci kalması tepki çekti.
Ünlüler için imajları marka değerleri açısından çok büyük maddi önem taşıyor. Ancak yine de zaman zaman karizmalarını çizdiren ve kamuoyunda kendilerini antipatik gösteren olaylara adlarının karışmasını engelleyemiyorlar. Örneğin Barcelona’da yedek beklemekten futboldan soğuyan medyatik futbolcu Arda Turan, Milli Takım uçağında durup dururken duayen bir gazeteciye saldırdı. Ağza alınmayacak galiz küfürler etti. Babası yaşındaki adama bir de kafa atmak istedi.
Yaptığı bu çirkin hareketi aklı başında kimse Arda gibi efendiliği ve mütevaziliğiyle tanınan bir sporcuya yakıştıramadı. Olaydan hemen sonra Arda özel bir uçak kiralayıp arkadaşlarıyla Umreye gitti. Bunu da sosyal medya hesabından duyurup aklınca herkese kendini affettirdi. Bu konudaki ikinci örnek geçtiğimiz günlerde Tuba Büyüküstün’den geldi. Tuba, 6 yıllık eşi Onur Saylak’la boşanma belgelerine attıkları imza daha kurumadan unutulması zaman alacak bir skandala imza attı. Sevgilisi olduğu iddia edilen popüler bir gece kulübü işletmecisi, kendilerini birlikte görüntüleyen muhabirin peşine korumalarını saldı ve silah zoruyla kamerasını gasp ettirdi. Tuba’nın duruma seyirci kalıp müdahale etmemesi masum ve temiz yüzlü imajını bir anda yerle bir etti. Güzel oyuncu durumu düzeltmek için inzivaya çekildi. Oynadığı dizinin sezon sonu partisinde boy göstermedi. Bayramı paparazzi korkusundan gözlerden uzak Muğla’da bir köy evinde geçirdi. Instagram’da babası ve ikiz kızlarıyla çektirdiği bir fotoğrafı takipçileriyle paylaştı. Ünlülerin bu önceden planlanmış, programlanmış şirin görünme hamlelerine imaj düzeltme operasyonu mu denir? Yoksa çevir kazı yanmasın mı? Karar sizin!
Acun Ilıcalı’nın güzel sevgilisi Şeyma Subaşı sessiz sedasız bir genç kızdı.
Ünlü televizyoncuyla ilişkisi ilk başladığında dikkatleri üzerine çekmemeye gayret ediyordu.
Kenarda köşede saklanıyordu.
Aradan zaman geçti ve Acun’dan bebek beklediği söylendi.
Bir süre sonra Miami’de sessiz sedasız doğum yaptığı öğrenildi.
Ancak Şeyma tutumunu değiştirmedi ve yine geri planda kalmaya devam etti.
Derken Acun 13 yıllık eşi Zeynep Hanım’dan nihayet boşandı ve durum değişti.
Oyuncu Burak Özçivit ile nişanlısı Fahriye Evcen dünya evine girmek için gün sayıyor. 29 Haziran’da evlenecek olan ünlü çift geçenlerde Cihangir’de bir kafeye gitmiş. Neşeleri yerinde, mekandaki tüm gözler üstlerindeymiş. Ancak mutlulukları uzun sürmemiş.
Burak’ın eski aşkı ‘sosyetik kişilik’ Ceylan Çapa gelince keyifleri kaçıvermiş. Yanında arkadaşları ve köpeği varmış. Başka yer yokmuş gibi Burak ile Fahriye’nin tam karşısındaki masaya oturmuş. “İnadım inat dediğim olacak. Bu gece ay inan başka doğacak. Denize düşen gölgen olsa. Sabaha kadar öyle yanacak” diye bir Yonca Lodi şarkısının sözlerini mırıldanmış. Önce manidar bakışlarıyla medyatik ikiliyi göz hapsine almış. Sonra Burak hakkında yüksek sesle konuşup kahkahalar atmaya başlamış.
Durumdan çok rahatsız olan Fahriye yemeğini bitirmeden restoranı terk etmiş. Burak da mecburen apar topar hesabı ödeyip koşa koşa nişanlısının peşinden gitmiş.
Hollywood’da Burak ile Fahriye gibi birlikte olan ünlü süper yıldızlara tek isim verme modası vardı. Brad Pitt ve Angelina Jolie’ye ‘Brangelina’, Ben Affleck ile Jennifer Lopez’e ‘Bennifer’, Tom Cruise ile Katie Holmes’a ‘TomKat’ Kim Kardashian ile Kanya West’e ‘Kimye’ diye hitap ederlerdi. Burak Özçivit ile Fahriye Evcen’inki de ‘Burahriye’ olabilir. Düğün öncesi yaşadıkları tatsız olay da şöyle özetlenebilir. Burahriye’yi Cihangir’de Ceylan çarpmış!
BİHTER’İN SANAL MATEMİ
Beren Saat’i üne kavuşturan ‘Aşk-ı Memnu’ dizisi olmuştu.
33 yaşındaki Ankaralı oyuncu 2008-2010 yılları arasında yayınlanan efsane dizideki Bihter rolüyle hayranlarının gönlünde taht kurmuştu.
O hayranları ‘Aşk-ı Memnu’ sona erdiğinden beri her yıl 24 Haziran’da dizide Behlül’e olan aşkı yüzünden intihar eden Bihter’i anıyormuş.
Canım Türkiyem TV 8’deki ‘Survivor’ yarışmasını izlemeye doymuyor. Ünlü yapımcı Acun Ilıcalı sahibi olduğu televizyon kanalını ve buçuk kardeşini bu popüler yarışma sayesinde ayakta tutuyor.
Çünkü Survivor yayınlandığı süre içinde başka hiçbir programı reytinglere giremiyor. Ama ne yazık ki her güzel şeyin sonuna gelindiği gibi Survivor yarışması da bitiyor. İşte o zaman ekranda doldurulması güç bir boşluk kalıyor.
Hep beraber 7’den 70’e bir yıl sonraki Survivor yarışmasını iple çekmeye başlıyoruz. Kimler seçilecek, hangi ünlülerle hangi gönüllüler adaya gidecek merak içinde bekliyoruz. Sonra kışın ortasında denizi güneş ve kumsalı olan ıssız bir tropik adada çekilen Survivor ekrana geliyor ve hayatımız yeniden renkleniyor. Bence Survivor yaz aylarında da devam etmeli. Bu kez çekimler izleyenin içini ferahlatan, serinleten karlı, buzlu, soğuk bir yerde yapılmalı.
Kutuplar gibi. Penguenler, kutup ayıları, fok balıkları bir yanda. Eskimolar gibi buzdan evlerde yaşayan ‘Ünlüler’ ve ‘Gönüllüler’ öte yanda. Karların, buzların üzerinde çeşitli oyunlar. Buzları delip zıpkınla balık avlamalar. Ada Konseyi yerine Kutup Konseyi. Panaroma yerine Buzorama.
Ödül olarak araba yerine kızak, kayak ve büyük ödül olarak snowmobiller. Yarışmacıların aralarındaki tartışmalar da hararetli olmak zorunda değil. Ne de olsa soğuk yerdeler. Buz gibi espriler yapabilirler. Böylece yaz ayları da boş geçmez. Hem sıcaklarda sıkıntıdan patlayan televizyon izleyicisine eğlence olur hem de Acun’un işine gelir. Kış temalı ürünleri olan ve sezonun gelmesini bekleyen bir dolu sponsor da bulunur. Dominik’te başlayıp Kıbrıs’ta sona ermesin. Survivor yarışması hiç bitmesin hep devam etsin!
İçimizdeki uzaylılar
Bir türkücü Mustafa Topaloğlu var sanırdık. Meğer bizim buralarda çok uzaylı varmış. Rus bilim adamı Igor Asurbeyli dünyanın yörüngesinde bir uzay ülkesi kuracakmış. Asgardia adındaki uzay istasyonunda 100 bin dünyalı barınacakmış.
Asgardia’nın devlet statüsü kazanarak resmi uzay vatandaşlığı vereceği iddia ediliyor. İlk 20 günde yüzbinlerce kişinin vatandaşlık için başvuruda bulunduğu söyleniyor. En fazla talep Çin’den gelmiş.
Fi’de, Serenay Sarıkaya’nın duştan makyajlı olarak çıkması izleyenler tarafından ti’ye alındı.
Sevişme sahneleriyle gündeme gelen ‘Fi’ diye bir dizi var. Başrollerinde Ozan Güven, Berrak Tüzünataç, Mehmet Günsür ve Serenay Sarıkaya gibi ünlüler oynuyor. Ozan Güven’in ‘Siyam İkizi’ gibi yapışık kardeşi Cem Yılmaz da bir bölümde konuk oyuncu olarak boy göstermişti. 'Fi’nin sezon finali yine cesur sahnelerle doluymuş. Ancak yapılan bir hata izleyenlerin gözünden kaçmamış. Duru karakterini canlandıran güzel oyuncu Serenay Sarıkaya duştan bornozuyla çıktığında makyajı hiç bozulmamış. Bunu gören kadınlar ‘’Allahım bize Serenay’ın duştan sonra gitmeyen allığından ver’’ diye yorumlarda bulunmuş. Yani söz konusu sahneyi mantıksız bulup dalga geçmişler. Oysa yine aynı sahnede Serenay telefonda sevgilisi rolündeki Mehmet Günsur’a ‘’Deniz beni seviyor musun?’’ diye soruyor ‘’Ne biçim soru bu tabi ki seviyorum’’ cevabını aldığında ‘’Ben biliyorum da sevdiğini sen unutma diye söyledim’’ diyor. Bu cümlenin mantığına takılmamışlar da Serenay’ın makyajını saçma bulmuşlar. Olacak şey değil. Ne yapsın kızcağız? Belki yüzünde kalıcı kaş gibi hiç çıkmayan türden bir fondöten var. Artist olmak kolay mı? Her zaman bakımlı görüneceksin. İşin raconu bu. Fatmagül’deki gibi. Serenay’ın suçu ne?
Esra Ceyhan tamam, sıra uçan adam Sabri'de
Bir dönemin televizyon yıldızlarından Esra Ceyhan uzun bir süre sonra ilk kez görüntülenmiş. ‘A’dan Z’ye’ ismli programıyla tanınan deneyimli sunucu kızıyla birlikte katıldığı etkinlikte kameralara gülerek poz vermiş. Esra Ceyhan’ın geniş kitlelere hitap eden programında bir keresinde televizyon tarihimizin unutulmaz anı yaşanmıştı. Hatta o muhteşem andan sonra Esra’nın daha önceki ve sonraki programlarında neler olduğunu herkes unutmuştu. Programa katılan ve 6 yaşından beri geleceği gördüğünü iddia eden Sabri Yıldız adlı konuk bir anda yerinden fırlayıp stüdyoda yuvarlanmaya başlamıştı. Esra soğukkanlılığını korumayı başarmış ve Sabri’yi stüdyodan çıkartmıştı. Olay sonrası Sabri Yıldız’ın lakabı ‘Uçan Adam Sabri’ olarak kalmıştı. Esra Ceyhan’ın ortaya çıkması hem hayranları açısından sevindirici hem de Sabri Yıldız’ın yeniden ekranlara dönmesi açısından umut verici. Belki birileri hatırlar ve kendisini televizyona çıkartır. Ne yalan söyleyeyim Esra’yı severim, programlarını beğenirim ama Sabri’nin yeri benim açımdan bambaşkadır. Gerçek hayatta herkesin uçmaya başladığı bir dönemde ‘Uçan Adam Sabri’yi ekranda görmeye ihtiyacımız var diye düşünüyorum. ‘’Esra Ceyhan tamam sıra Uçan Adam Sabri’nin ortaya çıkmasında’’ diyorum!
Çocuklar artık duysunlar
Başarılı yapımcı ve senarist Birol Güven’in en ses getiren projesi ‘Çocuklar Duymasın’ dizisi oldu. Dünyada ‘Friends’ neyse bizde ‘Çocuklar Duymasın’ oydu. ‘Çocuklar Duymasın’ tipik bir Türk aile komedi dizisiydi. Televizyon izleyicisinin gönüllerini kolayca fethetti. Oyuncuların performansı doğal ve sempatikti. Taşfırın Haluk rolünde Tamer Karadağlı, Meltem rolünde Pınar Altuğ, ‘Dominant Teyze’ Gönül’ü canlandıran Zeyno Gönenç Havuç lakaplı Emre karakterine hayat veren Furkan Kızılay’ın başrolleri paylaştığı fenomen dizi sona erdikten sonra da birçok farklı kanalda yayın hayatına tekrarlarıyla devam etti.
Dizinin her bölümü Kemal Sunal filmleri gibi defalarca tekrarlandı. ‘Çocuklar Duymasın’ 2002 yılında başladığı serüvene 13 bölüm sonra ara verip 2010 yılından sonra devam etmişti. Bugüne kadar çekilenler yetmemiş. Temmuz’da orijinal kadrosuyla yeniden ekrana gelecekmiş. ‘Çocuklar Duymasın’ diye yola çıktılar. Aradan 15 yıl geçti. Sonunda ‘Çocuklar Artık Duysa Da Olur’a getirdiler!