Tuba Büyüküstün’ün kendisini çeken gazetecinin fotoğraf makinasının gasp edilmesine seyirci kalması tepki çekti.
Ünlüler için imajları marka değerleri açısından çok büyük maddi önem taşıyor. Ancak yine de zaman zaman karizmalarını çizdiren ve kamuoyunda kendilerini antipatik gösteren olaylara adlarının karışmasını engelleyemiyorlar. Örneğin Barcelona’da yedek beklemekten futboldan soğuyan medyatik futbolcu Arda Turan, Milli Takım uçağında durup dururken duayen bir gazeteciye saldırdı. Ağza alınmayacak galiz küfürler etti. Babası yaşındaki adama bir de kafa atmak istedi.
Yaptığı bu çirkin hareketi aklı başında kimse Arda gibi efendiliği ve mütevaziliğiyle tanınan bir sporcuya yakıştıramadı. Olaydan hemen sonra Arda özel bir uçak kiralayıp arkadaşlarıyla Umreye gitti. Bunu da sosyal medya hesabından duyurup aklınca herkese kendini affettirdi. Bu konudaki ikinci örnek geçtiğimiz günlerde Tuba Büyüküstün’den geldi. Tuba, 6 yıllık eşi Onur Saylak’la boşanma belgelerine attıkları imza daha kurumadan unutulması zaman alacak bir skandala imza attı. Sevgilisi olduğu iddia edilen popüler bir gece kulübü işletmecisi, kendilerini birlikte görüntüleyen muhabirin peşine korumalarını saldı ve silah zoruyla kamerasını gasp ettirdi. Tuba’nın duruma seyirci kalıp müdahale etmemesi masum ve temiz yüzlü imajını bir anda yerle bir etti. Güzel oyuncu durumu düzeltmek için inzivaya çekildi. Oynadığı dizinin sezon sonu partisinde boy göstermedi. Bayramı paparazzi korkusundan gözlerden uzak Muğla’da bir köy evinde geçirdi. Instagram’da babası ve ikiz kızlarıyla çektirdiği bir fotoğrafı takipçileriyle paylaştı. Ünlülerin bu önceden planlanmış, programlanmış şirin görünme hamlelerine imaj düzeltme operasyonu mu denir? Yoksa çevir kazı yanmasın mı? Karar sizin!