Bruce Willis üstü açık otobüsle halkı selamlarken, Audrey Hepburn’le de çay içilmiş. Balmumu heykeller İstanbul turunda!Madame Tussauds müzesinin İstanbul şubesindeki balmumu heykeller artık sadece yerlerinde sabit durmuyor aynı zamanda kenti turluyor. Hollywood’un ünlü yıldızlarından Bruce Willis’in balmumu heykelini üstü açık otobüsün içine yerleştirip İstanbul’u gezdirmişler.Olay bununla da bitmemiş. İstanbul Hilton’da çay saatiyle devam etmiş Hollywood’un efsane yıldızı Audrey Hepburn’e ait balmumu heykelle çay içilmiş.Fikir harika.Düşünsenize daha neler yapılabilir?Lady Gaga’nın heykeli Fenerbahçe Stadı’nda ücretsiz halk konseri verebilir. Justin Bieber ve Rihanna da ona eşlik edebilir. Usain Bolt’un heykeli Caddebostan sahil yoluna konulabilir. Johnny Depp’in heykeline korsan kıyafeti giydirip ‘Pirates of Bosphorus’ diye bir tekne turuyla Boğaz’da arabesk müzik çalarak turistleri gezdirebilirler. Steve Jobs’un heykeli Taksim’de iPhone 8’in dünya tanıtımını yapabilir.Canlı olmadıkları için de ünlülerin hiçbiri itiraz etmez. Onların dünyaları zaten kimin umurunda?Balmumu heykeller İstanbul turunda!Salt bae gitti foot bae geldiEtiler’in sosyetik kasabı Nusret Gökçe ‘Salt Bae’ adı verilen kendine özgü ete tuz dökme hareketiyle dünya çapında üne kavuştu.Fransa’daki seçim kampanyaları bile Nusret’in Salt Bae hareketini kullandı.Aslen Erzurumlu olan etçi sosyal medyada kısa sürede fenomen haline geldi. Yaratıcılığı ve çalışkanlığı sayesinde popülaritesini devam ettirdi.Dubai’deki restoranına gelen Leonardo Di Caprio ile resim çektirdi.Yayınlandığı her ülkede ses getiren Narcos dizisinde konuk oyuncu olarak boy gösterdi.Salt Bae videolarına yenilerini ekledi.Kendi reklamını en etkili ve ekonomik şekilde yapmak konusunda herkese ders verdi.Nusret’in şöhreti sonunda ortağı olan holding sahibi iş adamının servetini geçti.Ünlü etçi şimdi de bir düğüne terlikleriyle katılmasıyla gündeme geldi.Simgesi haline getirdiği yuvarlak güneş gözlükleri rengarenk ceketi daracık siyah pantolonu altına çorapsız giydiği siyah terlikler eleştirildi.‘Düğüne böyle terliklerle gidilir mi?’ dendi.Adınız Nusret Gökçe ise bal gibi gidilir.Adam ne yaparsa yapsın kendinden söz ettirmesini biliyor.Her gittiği yerde dikkatleri çekiyor, herkes onu konuşuyor.‘Var mı bana yan bakan’ diye dünyaya meydan okuyor.“Salt Bae gitti Foot Bae geldi” diyor!Sosyal medya numaralarıÜnlüler sosyal medya ile istedikleri gibi oynuyor.Diledikleri zaman kullanıyorlar.İşlerine gelmeyince çekiliyorlar.Bizde Cem Yılmaz yaptı.Gelen yorumlara küstü ve hesabını kapattığını duyurdu.Çok geçmeden filminin tanıtımını yapmak için geri döndü.Yabancılardan da Taylor Swift aynı taktiği uygulamış.Tüm sosyal medya hesaplarındaki paylaşımları silmiş.Hacker kurbanı olduğunu sanmışlar.Oysa yeni çıkacak albümüne dikkat çekmek için yapmış.Sosyal medya numaraları.Bayatlasa da devam ediyor!
Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden İlhan Sabancı’nın eşi Pınar Sabancı sağlıklı beslenmeye çok meraklıymış.Yurt dışında bu konuda eğitimler alıyormuş. Ayrıca ‘MİSA Mutfak’ adında sağlıklı beslenme üzerine bir şirket kurmuş. MİSA’nın açılımı ‘mutlu, ince, sağlıklı’ şeklindeymiş.Pınar Hanım tüm iyi niyetiyle sosyal medya hesabından kendi elleriyle pişirdiği taze fasulye fotoğrafını paylaşmış.Ancak yine de bazılarına yaranamamış. “O kadar para pul içinde taze fasulye mi yiyorsunuz? Yanına BİM’den yoğurt alın, iyi gider” diye kinayeli bir yorum gelmiş.Pınar Hanım ‘’Gıdaları bile parasına göre seçiyorsanız algıda büyük sıkıntı var demektir’’ diye cevap vermiş.Oysa takipçisi Pınar’ın pişirdiği yemeğin maliyetine değil, ailesinin varlığına laf etmiş.Aklınca espri yaparak da bunu göstermiş. Pınar gülüp geçecekti. Sıkıntı fasulyede değil. Parada!Ne kadar organik ve ne kadar yararlı paylaşımlar yaparsanız yapın.Sosyal medyada pusuda bekleyen, hiçbir şeyi beğenmeyen tipler var.Her fırsatta eleştirmek, sinirlerini bozmak için ünlüleri takip edenler var.Sabancılar gibi zenginsen ne yazarsan yaz ‘hayat sana güzel’ diyenler var.Onun için Pınar Hanım algı sıkıntılarına hiç kafasını takmasın ve uğraşmasın.Bildiği gibi mutlu, ince, sağlıklı, hatır olsun diye de yoğurtlu fasulyeli takılsın!SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZOyuncu Bade İşçil iş adamı Malkoç Sualp ile 2013 yılında tanıştı. Bir hafta sonra evlilik teklifi aldı. Bir ay sonunda nikah masasına oturdu. Mutluluktan havalara uçuyordu. Eşine olan aşkını anlata anlata bitiremiyordu.Sonra Ağustos 2014’te oğulları Azur dünyaya geldi. Derken birbirlerine çok yakışan güzel çifte nazar değdi. Magazin gündeminden uzun süre düşmeyen olaylar başladı.Bade psikolojik şiddet gördüğünü söyleyip kocasına dava açtı.Karşılıklı suçlamalarla birlikte aralarında mal mülk kavgası başladı.Bade oğluyla Büyükada’daki evine gidip bir süre ortalıktan kayboldu. Ayrıldılar, barıştılar, bir kez daha deniyorlar derken sonunda olmadı. Birbirlerinden defalarca boşanma davası açıp her defasında dilekçeyi geri çeken medyatik çift geçen yıl Haziran’da boşandı.Bade şimdi çıkıp eski eşiyle ilişkilerine oğulları Azur üzerinden devam ettiklerini söylemiş.Geçmişte yaşadıkları tatsızlıklar için ‘’Payımıza düşen kısımlara sünger çektik’’ demiş.Ne kadar sevindirici bir haber. Keşke hayat bu kadar kolay olsa.Ama kazın ayağı maalesef öyle değil.İnternet günümüzde yapılan hataların gizlemesine unutulmasına izin vermiyor.İstediğin istemediğin her şey sanal ortamda belgeleniyor ve asla yok olmuyor.Onun için baştan önlemini alacaksın. İş işten geçmeden seri davranacaksın.Süngeri çekmekte geç kalamayacaksın.Yoksa son pişmanlık fayda etmez!
Popçu Deniz Seki ile iş adamı Faruk Salman ikilisi yollarını ayırmış. 25 yıl öncesine dayanan bir aşk hikayesi paylaşan çift mutlu sonu getirememiş. Yıllar sonra kavuşup nişanlandıktan sonra ünlü şarkıcı tutuklandığı için ayrılmak zorunda kalmışlardı. Faruk Bey firari olduğu süreçte bile aşkına sahip çıkmıştı. 2014 yılında cezaevine giren nişanlısını düzenli olarak her hafta ziyaret etmişti. Ya sabır çekip, 2,5 yıl boyunca ona bir an önce kavuşmayı beklemişti. Ancak olaylar umdukları gibi gelişmedi. Deniz’in Salman ailesi tarafından istenmediği söylendi. Haziran ayında tahliye olmadan iki hafta önce ünlü çiftin ayrıldığı iddia edildi. Bu belirsizlik süreci içinde sırra kadem basan Faruk Bey birdenbire ortaya çıktı ve “Deniz’i bir daha bırakmam” şeklinde bir açıklama yaptı. Elinde beyaz güvercin, etrafında basın ordusu eşliğinde cezaevinden çıktığı gün Deniz’i kapıda karşıladı. 47 yaşındaki sanatçı özgürlüğün verdiği sevinçle “Evlenmemiz için her şey hazır ama tarih sürpriz olsun” dedi. 2,5 yıl hasret çektikten sonra ilişkilerinin 2,5 ayda biteceğini tahmin edemedi. 25 yıl önce başladılar. 2,5 yıl ayrı kaldılar. 2,5 ay sonra noktaladılar. İki ve beş sayılarının bu kadar anlam taşıdığı bir başka aşk dünyada olmamıştır. Demek ki neymiş? Sabreden derviş her zaman muradına eremezmiş!Hu Ivanka Edirneli Pelin Abla sesleniyorEdirne’nin tek kadın otobüs sürücüsü ‘Pelin Abla’ lakaplı Pelin Aslantaş’ın ilginç öyküsü geçen yıl Birleşmiş Milletler Kadın Birimi internet sitesinde yayınlanmış.Pelin Abla şoförlük mesleğine nasıl merak sardığını, nasıl başladığını, çalışırken ev işlerine nasıl yetiştiğini anlatmış. ABD Başkanı Trump’ın sosyal medyada 4,5 milyon takipçisi bulunan güzelliğiyle ünlü büyük kızı Ivanka’nın dikkatini çekmeyi başarmış. Ivanka, Pelin Abla’nın kadınlara ders niteliğindeki hikayesini Twitter hesabından paylaşmış. Bunun üzerine bir polis memuruyla evli ve 20 yaşında oğlu, mütevazi bir hayatı olan Pelin Abla’ya övgüler, tebrikler yağmaya başlamış. Pelin Abla Ivanka’nın sayfasında haberinin paylaşılmasından çok duygulandığını söylüyor. Donald Trump’ın ilk eşi Ivana ile olan evliliğinden dünyaya gelen 35 yaşındaki 3 çocuk sahibi başarılı iş kadınıyla tanışmak istediğini söylüyor ve onu Edirne’ye davet ediyor. “Özellikle gelip benim aracımla seyahat etmesini istiyorum” diyor. Pelin Abla bir kadının kendi ayakları üzerinde durabilmesinin önemli olduğunu hatırlatıyor. Maddi özgürlüğün değerini vurguluyor. “İşin küçüğü büyüğü yok” diyor. İşini iyi yapanın sonunda başarıya ulaşacağını iddia ediyor. Ne kadar doğru ve yerinde mesajlar. Daha ne yapsın? Hu Ivanka duydun mu? Edirneli Pelin Abla sesleniyor! “Gel otobüsümle gezdireyim” diyor.
Murat Başoğlu bu yaz çok konuşuldu. Teknesinde eşine ihanet etmesi ve tutarsız açıklamaları bunda büyük rol oynadı. Televizyonu bıraktığını ve emekli maaşıyla geçineceğini açıkladı. Derken 50 yaşındaki sunucunun, ismini hatırlamadığı ve tanımadığını iddia ettiği, daha sonra hedef şaşırtmak için Olga diye isim uydurduğu kadının öz ağabeyinin evli kızı olduğu iddia edildi.Murat Amca’ya ait bir spor salonunda hep birlikte çalıştıkları söylendi. Kadının kocasının olaydan sonra psikolojisi bozuldu. Davalar havada uçuştu. Kim bilir daha neler olacak demeye fırsat kalmadan Murat’ın aynı kadınla bir yıl önce çekilmiş görüntüleri ortaya çıktı. Video elden ele dolaşıyor diye haber sitelerinde manşetler atıldı. Bu arada 14 yıllık eşi ve çocuğunun annesinin, Murat’tan 2 yıl önce boşandığı ve daha sonra tekrar evlendikleri öğrenildi. Bundan sonraki gelişmeler konusunda tahminde bulunmak mümkün değil. Başoğlu’nun başa çıkamadığı skandalın sonu gelmek bilmiyor. Ancak kadın erkek ilişkileri hakkında bir öngörüde bulunmak o kadar zor değil. Biten bir ilişkiye bir fırsat daha vermeden bitme nedenini çok iyi düşüneceksin.Yoksa yaptığın bir hatayı yeni bir hatayla düzeltmek hatasına düşersin.Üzüm üzüme baka baka kararır! Ya Burcu?Burcu Esmersoy çağdaş ve modern giyinen kadın. Üstüne başına görüntüsüne dikkat eder. Kendine yakışanı seçer. Parasını kıyar. Marka kullanır. Burcu son olarak ‘Dünya Güzellerim’ adındaki gezi programı için Bülent Ersoy namı diğer Bülent Abla, kısaca Babla, Safiye Soyman ve Türk Afrodit Banu Alkan ile Uzak Doğu turuna çıkmıştı. Bir ay kadar onlarla birlikte çalışmıştı. Her gün yanlarındaydı. Çeşitli ülkeler dolaşmıştı. Babla ve Afrodit’ten etkilenmemiş olması imkansız. Safiye Hanım da cabası.Zevkler ve renkler tartışılmaz derler. Ama bu Dünya Güzelleriminki tartışılır. Çünkü giyimleri son derece görkemli ve abartılı. Onun için Burcu’nun çok dikkatli olması gerekiyor. Ne demişler?Üzüm üzüme baka baka kararır.
Serdar Ortaç eşi seksi eşi Chloe’nin ailesiyle Bodrum’da tatil yaparken görüntülendi...S erdar Ortaç kendisinden 22 yaş genç ve 20 santim uzun İrlandalı manken Chloe Loughnan ile hayatını birleştirerek kariyerine yeni bir soluk getirdi. Etrafını saran yabancı modellerle çıktığı gece gezmelerinden gına gelmişti.Serdar magazinsel açıdan haber değeri taşımaya devam edebilmek için uyanık davrandı.Chloe’nin gençliğinden, güzelliğinden ve evliliklerinden bol miktarda yararlandı.Eşinin kendisini dansçılarından kıskandığını, ABD’ye yerleşmek istediğini, baba olma zamanının geldiğini ve Chloe’yi ikna etmeye çalıştığını, eşinin dekoltesine karışmadığını, başkaları bakarsa gurur duyacağını filan söyleyerek manşet oldu.Hatta evlendikten sonra Serdar Ortaç olarak tek başına hiç gündeme gelmedi.Son olarak Chloe’nin ailesiyle Bodrum’da tatil yaparken görüntülenmişler.Serdar spor ayakkabılarıyla denize girerken bir lahmacunu 50 TL’ye satan otelin iskelesinde güneşlenen Chloe’ye ‘I love you Coco’ diye bağırmış. Bu mutlu aile tablosuyla kıskananları çatlatmış. Ünlü popçunun 44 yaşındaki kayınpederi, 41 yaşındaki kayınvalidesi, 7 yaşındaki baldızı ve 3 yaşındaki kayınbiraderi de ordaymış.En çok da Chloe’nin annesi Lucy düzgün fiziğiyle plajda herkesin dikkat çekmiş. Derhal isim takma meraklısı olduğumuzdan kendisine ‘Süper Kaynana’ demişler. Demek ki neymiş? Yazları Bodrum’da masmavi denize dal. Süper kaynanaya bak manken kızını al!Çekilin yoldan geliyor MustiKurban Bayram’ı tatilinin uzatılması en çok turizm sektörüne yaradı.Sadece ülkemizde değil komşumuz Yunanistan’daki tesislerde de bayram var.Rekor sayıda müşteri bekleniyor.Türklerin en çok rağbet ettiği Yunan adalarının başında Mikonos geliyor.Çılgın eğlence hayatıyla dünyaca ünlü Mikonos’ta bizim turistlerin memleket hasreti çekmemeleri için ünlü popçumuz Mustafa Sandal konser verecekmiş.Daha doğrusu Yunanlıların popüler şarkıcısı AntonisRemos ve 55 yaşındaki ünlü Lübnan’lı sanatçı Ragheb Alama ile birlikte Musti de sahne alacakmış.Mustafa Sandal eşi Emina ile birlikte adaya teknesiyle gideceğini söylemiş. Çocukları dadılarıyla Bodrum’da kalacakmış.Mustigeçtiğimiz günlerde teknesiyle Bodrum koylarında kayalara çarpmıştı.Geçirdiği kaza ‘Ölümden döndüler, karaya botla çıktılar, Emina’nın ödü koptu’diye abartılmıştı.Bodrum Mikonos arası az yol değil. Ama Mustafa Sandal’ın gözü pek. Koylarda arada bir sorun yaşasa da açık denizlerden hiç korkusu yok. Ne de olsa Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın torunlarından. Mikonos’a da insanın kendi teknesiyle gitmesinin havası da bambaşka.Onun için Bayram sırasında o civarlarda seyir eden tekneciler dikkat.Çekilin yoldan geliyor Musti kaptan!My name is Göğüş not BondAlman oyuncu Wilma Elles 2010 yılında ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinde oynamaya geldiği Türkiye’den tıpkı meslektaşı Meryem Uzerli gibi ayrılamadı. 4 yıl sonra Kerem Göğüş adında işadamı bir Türk ile evlendi. 2015 yılında ikizlerini dünyaya getirdi. Ancak Meryem’in aksine Wilma’nın evlilik konusunda şansı yaver gitti.Türk eşi ve çocuklarıyla mutlu bir hayat yaşamaya devam etti. Wilma ailesinin ilk tanıştıklarında eşine şüpheyle baktıklarını söylemiş. Onun ajan olduğunu düşündüklerini itiraf etmiş. Olmaz! Ortada kulakla duyulan bir delil var.Soyadı ajan olmaya uygun değil. Düşünsenize! My name is Bond. James Bond nerde? My name is Göğüş. Kerem Göğüş nerde? Nasıl söylersin nasıl telaffuz edersin sonra da nasıl ajanlık yaparsın?Mümkün değil. Onun için Kerem Bey her işi yapabilir. Ajanlık yapamaz. ‘My name is Göğüş not Bond!’ diyen ajan olmaz!
Evlilik programları yeni sezonda olmayacakmış. Televizyon kanallarına pabuç pahalıya gelmiş. RTÜK’ün uzun süredir yakın takibinde olan programlara verilen para cezaları canlarına tak etmiş. Sonunda kendileri bu tarz programları yayınlamayacaklarını açıklamışlar. Görüntülerin çirkin durduğunu belirtmişler. Bugüne kadar akılları neredeydi? Geçtiğimiz yıllarda görüntüler çok mu güzeldi? Gittikçe mi kötüleşti? Orası bilinmiyor.Bilinen bir şey varsa o da evlilik programları sunucularının ekranda yeni format arayışına girdikleri. Ayrıca bulunan formatın tutması, izlenme oranlarının yüksek olması gerekiyor. Aksi halde alıştıkları astronomik ücretten fedakarlık yapmak zorunda kalacaklar. Esra Erol’un işi zor. Flash TV’de üne kavuştuğu Desti İzdivaç’tan beri evlilik programlarının kraliçesi haline geldi. Aynı temada bir proje ile izleyicinin karşısına çıkması şart. ‘Esra Erol ile Görücüye Gidelim’ adında kavgasız, gürültüsüz ve ılımlı bir nikah öncesi program onun için biçilmiş kaftan olabilir.Seda Sayan’ın işi kolay. Zaten şarkıcılık yapıyor. Televizyonda ‘Sabahların Sultanı’ olarak başlamıştı. Programında muhtaç olanlara yardım elini uzatmıştı. Bir aralar sırf bu yüzden ülkenin en güvenilir kişileri listesinin başındaydı. Şarkılarını söyler aynı tür bir eğlence programıyla yoluna devam eder.Zühal Topal’ın işi hem zor, hem kolay. Evlilik programlarını sunmaya başlamadan önce dizilerde oyunculuk yapıyordu. ‘Hayata Dair’ adında bir talk şov v e ‘Cümbür Cemaat’ diye bir yarışma da sundu ama umduğu başarıyı bulamadı. Tekrar oyunculuğa dönebilir. Bu kendisi için en kolayı olabilir. Ancak televizyondaki sürekli kazancını mumla arayabilir. Ona da Müge Anlı tarzı bir program yakışabilir.Bakalım ne yapacaklar? Duyduk duymadık demeyin. Esra, Seda ve Zühal’e ekranda yeni iş aranıyor!SORUN BİKİNİDE DEĞİLDemet Şener Instagram hesabından evinde havuz başında çekilmiş bikinili bir fotoğrafını paylaşmış. Gerçi yanındaki minik beyaz köpeği ve bir koluyla da göbek kısmını kapatmış. Ama ‘’Hiç hoş değil. Deniz değil, havuz değil, çırılçıplak bir anneye poz olmadı’’, ‘’İki çocuklu bir anneye bu cüretkar poz olmadı’’ yorumlarından kurtulamamış.Demet çileden çıkmış. Gelen eleştirileri ‘’Anneler bikini giyemez mi?’’ diye yanıtlamış. ‘’Bikini giyince kötü kadın mı olunuyor?’’ diye cevap yazmış.Anneler elbette bikini giyer. Ayrıca Demet’in pozu da kendisi gibi kaliteli ve zarif. Ancak zamanlaması düşündürücü.40 yaşındaki eski manken 11 yıllık eşiyle olaylı bir boşanma süreci yaşıyor. Son röportajında ihanete uğradığını öğrendiğinde yerlerde sürünerek ağladığını söylüyor. Akabinde bu fotoğrafı paylaşıyor.Sorun bikinide değil. Demet’in aldatıldığını bir türlü kabullenememesinde!
Bülent Ersoy nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla yıllar önce Paris’in ünlü müzikholü Olympia’da sahne almıştı. Konser televizyondan yayınlanmıştı. Babla ekranda ince gözükebilmek için kameralarda sihirli lensler kullandırtmıştı. Kendisine eşlik eden orkestra elemanları ve çalgıları da incecik, upuzun çıkmıştı. Daha sonra da bu tür lensler kullanıldı.Ancak hiçbir seferinde Babla’nınki kadar fevkaladenin fevkinde abartılı durmadı. Şimdi ise fotoğraflarda fotoşop yöntemiyle gençleşmek, güzelleşmek, incelmek modası var. Mustafa Ceceli’nin yeni eşi Selin İmer de bu modaya uymuş. Çeşme tatilinde kilolarıyla dikkat çeken ve hamile olduğu iddia edilen Selin Hanım fotoşop yöntemiyle bir hafta içinde incecik olmuş.bacakları incelmiş, baseni daralmış, göbeği erimiş. İri yarı Selin gitmiş bir deri bir kemik Selin gelmiş. İddia ediyorum!Diva Olympia konserinde o sihirli mercekleri kullanmasa fotoşopu bulamazlardı. “Bu devasa kadın podyumdaki mankenlere benzeyebiliyorsa görüntüde her şey olur” dediler. Babla’dan aldıkları ilhamla gece, gündüz çalıştılar sonunda başardılar.Onun için yüzünü daraltan Sibel Can’lar, 20 yaş gençleşen Hülya Avşar’lar, 10 kilo birden veren Selin İmer’ler ve onlar gibi fotoşop teknolojisini kullananlar. Yatsınlar kalksınlar Babla’ya dua etsinler. Fotoşopu Babla’mız sayesinde keşfettiler!Biraz kapan dansa devamDansöz Asena 7 Ağustos’ta Almanya’da bir iş adamı ile dünya evine girdikten sonra mesleğini bırakır diye düşünenler yanıldı.Ünlü dansöz nikah sonrası çok sevdiği işine devam ediyormuş. Geçenlerde önce Kayseri’de sonra İstanbul’da sahneye çıkmış.Ancak dansöz kıyafeti eskisine göre çok daha kapalıymış. 40 yaşındaki Asena kariyerini 25 yıldır başarıyla sürdürüyor.Acımasız bir sektörde canını dişine takıp mücadele veriyor. Nerde ne yapacağını nasıl davranacağını çok iyi biliyor. Her zaman planlı ve programlı hareket ediyor. Evlendikten sonra da kendisine yeni bir çizgi belirlemiş. ‘Biraz kapan dansa devam’ demiş. Çok da iyi etmiş. Kambersiz düğün Asena’sız oryantal olmaz!Kendi gitti tektaşı kaldıMurat Dalkılıç boşanma kararı aldığı eşi Merve Boluğur’a düğünde taktığı 150 bin TL değerindeki tektaşı geri almak istememiş.“Yürütememiş olsak da beraberliğimizin en büyük hatırası. O yüzüğü sonsuza kadar lütfen sakla” demiş. 2 yıl önce evlenen çiftin boşanma kararını geçen ay Bodrum’da çıktıkları tekne tatilinde aldıkları iddia ediliyor. Merve’nin tatilin son gününde Murat’a “Olmuyor ayrılalım” dediği ve İstanbul’a döndüklerinde evden ayrıldığı söyleniyor. Bu devirde böyle düşünceli erkek bulmak zor. Şimdi Merve onun arkasından bakacak. “Hey gidi Murat hey” diyecek. “Kendi gitti tektaşı kaldı yadigar” diye düşünecek!
Ocak 2016’dan beri birlikte olan ve bir süre önce kısa süreliğine ayrılan Murat Boz ile Aslı Enver çifti sonunda evlilik kararı almış. Ünlü popçu Kurban Bayramı’ndan sonra Aslı’yı ailesinden isteyecekmiş.Aynı gün yüzükler takılacakmış. Düğün tarihi 2018 yazı olarak belirlenmiş. Keşke fazla uzatmasalardı. Bir yıl kısa bir süre değil. Araya zaman girince ne olacağı belli olmuyor.Hatırlarsanız Murat’ın yaptığı ve eline yüzüne bulaştırdığı bir gecelik kaçamak yüzünden ayrılmışlardı. Hayranları ortalığı ayağa kaldırmış, Murat’ı yoldan çıkaran arkadaşını suçlamıştı. Neyse ki krizi çabuk atlattılar ve mutlu sona birlikte ilk adımı attılar.Umarım bu kez kazasız belasız hayatlarını birleştirirler. Biz de rahat ederiz onlar da. Ne demişler?Onlar ermiş muradına.Biz çıkalım kereviz ağacına!Davul dengi dengine manken denginin üstünde çalar!Sabancı ailesinin veliahtlarından Hacı Sabancı ile uzun süre flört edip ayrılan Özge Ulusoy, bir süre önce bir söyleşide kendisini eleştirenlere “Ne yapalım fakirle mi çıkalım?” yanıtını vermesi gündeme oturmuştu.Ünlü manken doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali ilişkide maddiyatı ön plana aldığı için tepki çekmişti.Konu kapandı derken manken Elif Ece Uzun da “Maddi durumu benden aşağı olan biriyle asla evlenmem. Davul bile dengi dengine çalar” demiş.Özge ve Elif Ece 34 yaşına gelmiş. Kariyerlerini belli bir yere getirmiş. Alınlarının teriyle bir birikim edinmiş.İki ayaklarının üstünde kimseye muhtaç olmadan durabilmek için çalışmış. Kim bilir ne fedakarlıklar yapmış ve ne zorluklarla karşılaşmış.Yediklerinden, içtiklerinden ödün vermiş, formda kalabilmek için uğraşmış. İkisi de son derece acımasız ve zor bir sektörde ön plana çıkmayı başarmış.Şimdi de bütün bu uğraşlarını aşk uğruna sıfırlayacaklar.Güzelliklerini, şöhretlerini, kazandıklarını harcayacaklar.Dünyanın neresinde görülmüş bunun bir örneği?Yeşilçam zamanındaki Türk filmleri için bile inandırıcı bir senaryo olmazdı.Ne demişler?Davul dengi dengine, manken denginin üstünde çalar!